| 1 |
go along with |
kabul etmek |
v. |
|
- The Commission in general can go along with the draft report.
- Komisyon genel olarak taslak raporu kabul edebilir.
- They will soon find out that no parliamentarian who takes his job seriously will go along with that.
- İşini ciddiye alan hiçbir parlamenterin bunu kabul etmeyeceğini yakında öğrenecekler.
- We are not going along with that.
- Biz bunu kabul etmiyoruz.
- We can of course go along with everything that you have said.
- Elbette söylediğiniz her şeyi kabul edebiliriz.
- I think that the Commission will go along with this.
- Komisyon'un bunu kabul edeceğini düşünüyorum.
- Such a thing is an absurdity, and one we are not prepared to go along with.
- Böyle bir şey saçmalıktır ve biz bunu kabul etmeye hazır değiliz.
- Last but not least, we can go along with what has been negotiated.
- Son olarak müzakere edilenleri kabul edebiliriz.
- We cannot and we will not go along with that.
- Bunu kabul edemeyiz ve etmeyeceğiz.
- This is something we will not go along with.
- Bu bizim kabul etmeyeceğimiz bir şey.
- I can also go along with Amendment No 7, but not with Amendment No 8.
- Ayrıca 7 No'lu Değişikliği kabul edebilirim ancak 8 No'lu Değişikliği kabul edemem.
- We'll go along with your suggestion.
- Sizin önerinizi kabul edeceğiz.
- Tom won't go along with that.
- Tom bunu kabul etmeyecek.
- I never should've gone along with this.
- Bunu asla kabul etmemeliydim.
- I never should've gone along with this.
- Bunu kabul etmemeliydim.
- Tom went along with the scheme.
- Tom planı kabul etti.
- I'll go along with that.
- Bunu kabul ediyorum.
Show More (13)
|
| 2 |
go along with |
uymak |
v. |
|
- We cannot do much else other than go along with it.
- Buna uymaktan başka bir şey yapamayız.
- The period will be more or less five years so we will go along with that.
- Bu süre aşağı yukarı beş yıl olacak, dolayısıyla biz de buna uyacağız.
- We went along with it, however, in the interests of a common statute, and what was the outcome?
- Bununla birlikte, ortak bir tüzüğün çıkarları doğrultusunda buna uyduk ve sonuç ne oldu?
- We went along with his plan.
- Biz de onun planına uyduk.
- He will go along with your plan.
- Planınıza uyacaktır.
- I will go along with your plan.
- Planına uyacağım.
- We'll go along with your suggestion.
- Önerinize uyacağız.
Show More (4)
|
| 3 |
go along with |
desteklemek |
v. |
|
- I will go along with your plan.
- Planını destekleyeceğim.
- He will go along with your plan.
- O, planınızı destekleyecek.
- We went along with his plan.
- Biz onun planını destekledik.
Show More (0)
|
