|
- I would also like to thank the European Parliament and its Committee on Petitions for their good advice and support.
- Ayrıca Avrupa Parlamentosu'na ve Dilekçe Komitesi'ne iyi tavsiyeleri ve destekleri için teşekkür ederim.
- I would extend my thanks for all the good advice that has been given, on which I shall make a few comments.
- Verilen tüm iyi tavsiyeler için teşekkürlerimi sunuyorum ve bu tavsiyeler üzerine birkaç yorum yapacağım.
- I shall endeavour to act on your good advice.
- İyi tavsiyeleriniz doğrultusunda hareket etmeye gayret edeceğim.
- She gave me some good advice.
- O, bana biraz iyi tavsiye verdi.
- Tom gave Mary some good advice.
- Tom Mary'ye biraz iyi tavsiye verdi.
- Tom gave Mary some good advice about how to write songs.
- Tom, Mary'ye nasıl şarkı yazılacağı konusunda iyi tavsiyeler verdi.
- Tom gave me some good advice.
- Tom bana bazı iyi tavsiyeler verdi.
- You've given me good advice.
- Bana iyi tavsiye verdin.
- Good medicine tastes bitter, good advice is hard to listen to.
- İyi ilacın tadı acıdır, iyi tavsiyeyi dinlemek zordur.
- My uncle gave me some good advice when I was in trouble.
- Başım dertteyken amcam bana iyi tavsiyeler verdi.
- He will give you some good advice on this matter.
- Size bu konuda iyi tavsiyelerde bulunacaktır.
- She was kind enough to give me good advice.
- Bana iyi tavsiyeler verecek kadar nazikti.
- The coach gave him some good advice.
- Antrenör ona iyi tavsiyeler verdi.
- He gave me some good advice about entering that college.
- O bana koleje girme konusunda biraz iyi tavsiyeler verdi.
- Good advice is often not expensive.
- İyi tavsiyeler genellikle pahalı değildir.
- My best friend always gives me good advice.
- Benim en iyi dostum bana her zaman iyi tavsiyeler verir.
- Good advice isn't expensive.
- İyi tavsiyeler pahalı değildir.
- Tom gave me good advice.
- Tom bana iyi tavsiyeler verdi.
- Good advice is expensive there.
- İyi tavsiye orada pahalıdır.
- Even idiots can give good advice.
- Aptallar bile iyi tavsiyeler verebilir.
- He gave me some good advice about entering that college.
- O üniversiteye girmem konusunda bana iyi tavsiyeler verdi.
- Even idiots can give good advice.
- Aptallar bile iyi tavsiye verebilir.
- Thanks for the good advice!
- İyi tavsiyeleriniz için teşekkürler!
- Tom gave Mary some good advice.
- Tom, Mary'ye bazı iyi tavsiyeler verdi.
- Good advice isn't always expensive.
- İyi tavsiye her zaman pahalı değildir.
- Tom gives us good advice.
- Tom bize iyi tavsiyeler veriyor.
- He will give you some good advice on this matter.
- O bu konuda sana bazı iyi tavsiyeler verecektir.
- My best friend always gives me good advice.
- En iyi arkadaşım bana her zaman iyi tavsiyeler verir.
Show More (25)
|