1 |
gracious |
nazik |
adj. |
|
- They welcomed their guests in a gracious manner.
- Misafirlerini nazik bir şekilde ağırladılar.
- Thank you for the gracious observations.
- Nazik gözlemleriniz için teşekkür ederiz.
- Our hosts were gracious and hospitable, we had useful discussions and we have a huge amount in common.
- Ev sahiplerimiz nazik ve misafirperverdi, faydalı tartışmalar yaptık ve çok sayıda ortak noktamız var.
- Thank you for the gracious observations.
- Nazik gözlemleriniz için teşekkür ederim.
- Mary is gracious to everyone.
- Mary herkese karşı naziktir.
- It may not be natural for you, but at least try to be a little more gracious.
- Bu senin için doğal olmayabilir, ama en azından biraz daha nazik olmaya çalış.
- She is a most gracious neighbor.
- O, son derece nazik bir komşudur.
- Tom is very gracious.
- Tom çok nazik.
- You're very gracious.
- Çok naziksiniz.
- She is a most gracious neighbor.
- Çok nazik bir komşu.
- Tom was really gracious.
- Tom çok nazikti.
- Tom is very gracious.
- Tom çok naziktir.
- The queen was gracious enough to invite us.
- Kraliçe bizi davet edecek kadar nazikti.
Show More (10)
|
2 |
gracious |
zarif |
adj. |
|
- I have never seen anyone as gracious as Mrs. Gray.
- Hayatımda Bayan Gray kadar zarif birini görmedim.
- Tom was gracious in defeat.
- Tom yenilgide zarifti.
- You're very gracious.
- Sen çok zarifsin.
- Mary is gracious to everyone.
- Mary herkese karşı zarif.
- It may not be natural for you, but at least try to be a little more gracious.
- Bu sizin için doğal olmayabilir, ama en azından biraz daha zarif olmaya çalışın.
Show More (2)
|
3 |
gracious |
lüks |
adj. |
|
- She was very fond of gracious living.
- Lüks yaşamayı çok severdi.
Show More (-2)
|
4 |
gracious |
saygıdeğer |
adj. |
|
- The gracious master was saluted by his people.
- Saygıdeğer efendi, halkı tarafından selamlandı.
Show More (-2)
|
5 |
gracious |
lütufkar |
adj. |
|
- It was like a gracious miracle from God.
- Tanrı'nın lütufkâr bir mucizesi gibiydi.
Show More (-2)
|
6 |
gracious |
kibar |
adj. |
|
- Tom was gracious in defeat.
- Tom yenilgide kibardı.
Show More (-2)
|