| 1 |
groggy |
halsiz |
adj. |
|
- Tom seemed to be groggy.
- Tom halsiz görünüyordu.
- I'm groggy.
- Ben halsizim.
- Tom is still groggy.
- Tom hâlâ halsiz.
- I'm still a bit groggy.
- Hâlâ biraz halsizim.
- Tom got very groggy.
- Tom çok halsizdi.
- Tom is very groggy and disoriented.
- Tom çok halsiz ve şaşırmış.
- Tom is still groggy and disorientated.
- Tom hâlâ halsiz ve şaşırmış.
- Tom is groggy.
- Tom halsiz.
- I'm a bit groggy.
- Biraz halsizim.
- You look a little groggy.
- Biraz halsiz görünüyorsun.
Show More (7)
|
| 2 |
groggy |
sersem |
adj. |
|
- Tom is still groggy and disorientated.
- Tom hala sersem ve kafası karışık.
- I know Tom is groggy.
- Tom'un sersem olduğunu biliyorum.
- I'm no longer groggy.
- Artık sersem değilim.
- Tom is very groggy and disoriented.
- Tom çok sersem ve kafası karışık.
- Tom is still groggy.
- Tom hala sersem.
- I'm groggy.
- Sersem biriyim.
- I'm still a bit groggy.
- Hâlâ biraz sersemim.
- I'm no longer groggy.
- Ben artık sersem değilim.
- Do you think Tom is still groggy?
- Sence Tom hala sersem midir?
- Tom's groggy.
- Tom sersem.
Show More (7)
|
| 3 |
groggy |
uyku sersemi |
adj. |
|
- I wonder if Tom is still groggy.
- Acaba Tom hala uyku sersemi mi?
- You look a little groggy.
- Biraz uyku sersemi görünüyorsun.
- Tom was groggy with sleep.
- Tom uyku sersemiydi.
Show More (0)
|
| 4 |
groggy |
bitkin |
adj. |
|
- Tom seemed to be groggy.
- Tom bitkin görünüyordu.
Show More (-2)
|
| 5 |
groggy |
sarhoş |
adj. |
|
- I know Tom is groggy.
- Tom'un sarhoş olduğunu biliyorum.
Show More (-2)
|
| 6 |
groggy |
içki sersemi |
adj. |
|
- I wonder if Tom is still groggy.
- Tom'un hâlâ içki sersemi olup olmadığını merak ediyorum.
Show More (-2)
|
