impoverishment - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
impoverishment yoksullaşma n.
  • We must protect the whole of the enlarged Europe from any risk of impoverishment of any part of it.
  • Genişleyen Avrupa'nın tamamını, herhangi bir parçasının yoksullaşması riskine karşı korumalıyız.
  • Monolingualism means impoverishment.
  • Tek dillilik, yoksullaşma demektir.
Show More (-1)
impoverishment yoksulluk n.
  • The absolute impoverishment which people know forces them to sell their organs to shrewd intermediaries.
  • İnsanların yaşadığı mutlak yoksulluk, onları organlarını kurnaz aracılara satmaya zorlamaktadır.
Show More (-2)
impoverishment fakirleşme n.
  • Monolingualism means impoverishment.
  • Tek dillilik fakirleşme demektir.
Show More (-2)