1 |
impoverishment |
yoksullaşma |
n. |
|
- We must protect the whole of the enlarged Europe from any risk of impoverishment of any part of it.
- Genişleyen Avrupa'nın tamamını, herhangi bir parçasının yoksullaşması riskine karşı korumalıyız.
- Monolingualism means impoverishment.
- Tek dillilik, yoksullaşma demektir.
Show More (-1)
|
2 |
impoverishment |
yoksulluk |
n. |
|
- The absolute impoverishment which people know forces them to sell their organs to shrewd intermediaries.
- İnsanların yaşadığı mutlak yoksulluk, onları organlarını kurnaz aracılara satmaya zorlamaktadır.
Show More (-2)
|
3 |
impoverishment |
fakirleşme |
n. |
|
- Monolingualism means impoverishment.
- Tek dillilik fakirleşme demektir.
Show More (-2)
|