|
- However, it is the only country being targeted, and without any particular reason in comparison with its neighbours.
- Ancak, komşularına kıyasla özel bir nedeni olmaksızın hedef alınan tek ülkedir.
- This is a dramatic fall in comparison with 2001, when almost ten times as many applications were granted.
- Bu, neredeyse on kat daha fazla başvurunun kabul edildiği 2001 yılına kıyasla dramatik bir düşüştür.
- Nevertheless, our productivity has decreased in comparison with the United States.
- Bununla birlikte üretkenliğimiz Amerika Birleşik Devletleri'ne kıyasla azalmıştır.
- Of course, in comparison with China's massive population, we are all minorities.
- Elbette Çin'in devasa nüfusuna kıyasla hepimiz azınlığız.
- The economies of most of those states are weak in comparison with those of the current Member States.
- Bu devletlerin çoğunun ekonomileri, mevcut Üye Devletlerinkine kıyasla zayıftır.
- At present, then, only about one-half in export refund is paid for livestock in comparison with meat.
- Halihazırda ete kıyasla canlı hayvan için ihracat iadesinin sadece yaklaşık yarısı ödenmektedir.
- This is a dramatic fall in comparison with 2001, when almost ten times as many applications were granted.
- Bu, neredeyse on kat daha fazla başvurunun kabul edildiği 2001 yılına kıyasla çarpıcı bir düşüştür.
- Excessive in comparison with what iron rule, what criteria of efficiency?
- Hangi demir kurala, hangi verimlilik kriterine kıyasla aşırı?
- Country life is very peaceful in comparison with city life.
- Kır hayatı şehir hayatına kıyasla çok huzurlu.
- In comparison with yours, my car is small.
- Seninkine kıyasla, benim arabam küçük.
- Our city is rather small in comparison with Tokyo.
- Şehrimiz Tokyo'ya kıyasla oldukça küçük.
- In comparison with his brother, he was shy.
- Kardeşine kıyasla utangaçtı.
- The sales in Japan are small in comparison with those in Europe.
- Japonya'daki satışlar Avrupa'dakilere kıyasla az.
- The buildings are small in comparison with the skyscrapers in New York.
- Binalar New York'taki gökdelenlere kıyasla küçük.
- In comparison with this, that is far better.
- Buna kıyasla, bu çok daha iyi.
- In comparison with yours, my car is small.
- Seninkine kıyasla benim arabam küçük.
Show More (13)
|