|
- We must not forget the priority of development, and we must not speak in place of the South.
- Kalkınmanın önceliğini unutmamalı ve Güney'in yerine konuşmamalıyız.
- I rise to speak in place of Ruth Hieronymi, who actually should have been speaking, but is unfortunately unwell.
- Aslında konuşması gereken ancak ne yazık ki rahatsız olan Ruth Hieronymi'nin yerine konuşmak üzere ayağa kalkıyorum.
- In place of the tiredness that I had experienced for months came a feeling of peace and rest.
- Aylardır yaşadığım yorgunluğun yerine rahatlık ve esenlik hissi geldi.
- In place of the tiredness that I had experienced for months came a feeling of peace and rest.
- Aylardır üzerimdeki yorgunluk gitmiş, yerine büyük bir esenlik ve huzur hissi gelmişti.
- Because of some technical problem, a movie was shown in place of the announced program.
- Teknik bir sorun nedeniyle, duyurulan program yerine bir film gösterildi.
- Tom went in place of me.
- Tom benim yerime gitti.
- He went in place of me.
- O benim yerime gitti.
- I will go there in place of you.
- Oraya senin yerine ben gideceğim.
- The world needs to develop new energy sources in place of oil.
- Dünya'nın petrol yerine yeni enerji kaynakları geliştirmesi gerekmektedir.
- He attended the meeting in place of his boss.
- Patronunun yerine toplantıya katıldı.
- We use chopsticks in place of knives and forks.
- Biz bıçak ve çatal yerine yemek çubuklarını kullanırız.
- He went in place of me.
- Benim yerime o gitti.
- Please use this wooden box in place of a chair.
- Lütfen sandalye yerine bu tahta kutuyu kullanın.
- Because of some technical problem, a movie was shown in place of the announced program.
- Bir teknik sorun nedeniyle, ilan edilen programın yerine bir film gösterildi.
- We use chopsticks in place of knives and forks.
- Çatal ve bıçak yerine yemek çubukları kullanıyoruz.
- Please use this wooden box in place of a chair.
- Bir sandalye yerine lütfen bu ahşap kutuyu kullan.
- Let me go in place of him.
- Onun yerine gideyim.
- The world needs to develop new energy sources in place of oil.
- Dünyanın petrol yerine yeni enerji kaynakları geliştirmesi gerekiyor.
- Paul went to party in place of his father.
- Paul babasının yerine partiye gitti.
- Let me go in place of him.
- Onun yerine ben gideyim.
- Paul went to the party in place of his father.
- Paul babasının yerine partiye gitti.
- Paul went to the party in place of his father.
- Paul partiye babasının yerine gitti.
- I will go there in place of you.
- Oraya senin yerine gideceğim.
Show More (20)
|
