|
- There is only one irrefutable truth to every human.
- Her insan için reddedilemez tek bir gerçek vardır.
- There is only one irrefutable truth to every human.
- Kimsenin reddedemeyeceği tek bir gerçek söz konusu.
- There is only one irrefutable truth to every human.
- Her insan için reddedilemeyecek tek bir hakikat vardır.
- Even today, his theory remains practically irrefutable.
- Bugün bile teorisi pratikte reddedilemez.
- This is irrefutable proof that Mary is innocent.
- Bu, Mary'nin masum olduğunun reddedilemez bir kanıtı.
- There was also an irrefutable sadness in his eyes.
- Ayrıca onun gözlerinde reddedilemez bir üzüntü vardı.
- This is irrefutable proof that Mary is innocent.
- Bu Mary'nin masum olduğunun reddedilemez kanıtıdır.
- The proof is irrefutable.
- Kanıt reddedilemez.
- There was also an irrefutable sadness in his eyes.
- Gözlerinde reddedilemez bir hüzün de vardı.
Show More (6)
|