knight - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
knight şövalye n.
  • The lord was protected well by his knights.
  • Lord, şövalyeleri tarafından iyi korunuyordu.
  • The bold knight didn't hesitate to go on the offensive when the time came.
  • Cesur şövalye, zamanı geldiğinde saldırıya geçmekte tereddüt etmedi.
  • The knight Tristan loved the princess Iseult.
  • Şövalye Tristan, Prenses Iseult'u seviyordu.
Show More (12)
knight şövalye ilan etmek v.
  • After he was knighted he worked more passionately.
  • Şövalye ilan edildikten sonra daha büyük bir şevkle çalıştı.
  • The king knighted the soldier for his valor.
  • Kral, cesaretinden dolayı askeri şövalye ilan etti.
  • He was knighted.
  • Şövalye ilan edildi.
Show More (3)
knight at n.
  • I captured Tom's queen with my knight.
  • Atımla Tom'un vezirini yedim.
  • I captured Tom's queen with my knight.
  • Tom'un vezirini atımla ele geçirdim.
Show More (-1)
knight at (satranç) n.
  • He lost one of his knights when he made the wrong move.
  • Yanlış hamle yapınca atlarından birini kaybetti.
Show More (-2)
knight şövalye ilan edilen n.
  • The former President became a knight.
  • Eski Başkan şövalye ilan edildi.
Show More (-2)