mince - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
mince kıyma n.
  • Beef mince is economical and convenient to use as well.
  • Dana kıyma bizim için hem ekonomik hem de tüketimi kolaydır.
  • I am still confused about the situation in relation to the mince.
  • Kıyma ile ilgili durum konusunda hâlâ kafam karışık.
  • This is mince.
  • Bu kıyma.
Show More (1)
mince (eti) kıymak v.
  • Summer had the butcher mince the meat.
  • Summer kasaptan eti kıymasını istedi.
  • Mary cut herself while she was mincing onions.
  • Mary soğanları kıyarken elini kesti.
Show More (-1)
mince ufak adımlarla kırıta kırıta yürümek v.
  • Aubree was mincing about the room before the boys.
  • Aubree, odada erkeklerin önünde kırıtarak dolanıyordu.
Show More (-2)
mince küçümsemek v.
  • Let us not mince our words.
  • Sözlerimizi küçümsemeyelim.
Show More (-2)
mince doğramak v.
  • Mary cut herself while she was mincing onions.
  • Mary soğan doğrarken kendini kesti.
Show More (-2)