|
- Her epic ordeal was recorded in the Israeli newspaper Ha'aretz.
- Onun destansı çilesi İsrail gazetesi Ha'aretz'de kaydedildi.
- Furthermore, with this restrictive proposal, family life is in danger of becoming an ordeal, especially for women.
- Ayrıca, bu kısıtlayıcı teklifle aile hayatı özellikle kadınlar için bir çileye dönüşme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
- Layla's ordeal isn't over.
- Layla'nın çilesi bitmedi.
- It'll be a long ordeal.
- Uzun bir çile olacak.
- Speaking in public was an ordeal for Tom.
- Halkın içinde konuşmak Tom için bir çileydi.
- Tom told Mary about last night's ordeal.
- Tom Mary'e dün geceki çileyi anlattı.
- Layla's ordeal in the outback was just beginning.
- Layla'nın taşradaki çilesi daha yeni başlıyordu.
- It'll be a long ordeal.
- Bu uzun bir çile olacak.
- Tom's ordeal isn't over.
- Tom'un çilesi daha bitmedi.
- Layla's ordeal isn't over.
- Leyla'nın çilesi bitmedi.
- Their ordeal is over.
- Onların çilesi bitti.
- Tom's ordeal isn't over.
- Tom'un çilesi bitmedi.
- Tom couldn't talk about his ordeal with anyone.
- Tom yaşadığı çile hakkında kimseyle konuşamıyordu.
- Our ordeal isn't over.
- Çilemiz bitmedi.
- Tom's ordeal isn't over.
- Tom'un çilesi sona ermedi.
- I just went through an ordeal.
- Az önce bir çile çektim.
- Tom told Mary about last night's ordeal.
- Tom Mary'ye dün geceki çileden bahsetti.
- It was a frustrating ordeal.
- Sinir bozucu bir çileydi.
- Speaking in public was an ordeal for Tom.
- Toplum içinde konuşmak Tom için bir çileydi.
- It was a frustrating ordeal.
- Moral bozucu bir çileydi.
Show More (17)
|