| 1 |
over again |
tekrar |
adv. |
|
- Over and over again, the charge is 'separatist propaganda'.
- Tekrar ve tekrar, suçlama 'bölücü propaganda'.
- I don't want to make the same mistakes over again.
- Tekrar tekrar aynı hataları yapmak istemiyorum.
- I don't want to make the same mistakes over again.
- Aynı hataları tekrar yapmak istemiyorum.
- I read it over again.
- Ben bunu tekrar okudum.
- Are you going to do it over again?
- Onu tekrar yapacak mısın?
- That's going to have to be done over again.
- Bunun tekrar yapılması gerekecek.
- I could fall in love with you all over again.
- Size tekrar aşık olabilirim.
- We have to start all over again.
- Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.
- It's going to have to be done over again.
- Tekrar yapılması gerekecek.
- I read it over again.
- Tekrar okudum.
- This book is worth reading over and over again.
- Bu kitap, tekrar tekrar okumaya değer.
- I think we'd better start over again.
- Sanırım tekrar yeniden başlasak iyi olur.
- She explained it over again.
- Tekrar tekrar anlattı.
- Tom had to listen to the whole story all over again.
- Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.
- Read your paper over again before you hand it in.
- Teslim etmeden önce kâğıdınızı tekrar okuyun.
- Do I have to do it over again?
- Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
- His assistant examined the pile of papers over and over again.
- Onun asistanı kağıt yığınını tekrar ve tekrar inceledi.
- Do I have to do it over again?
- Tekrar yapmak zorunda mıyım?
- I'm afraid we'll have to start over again.
- Maalesef tekrar başlamak zorunda kalacağız.
- I don't want to lose Fadil all over again.
- Fadıl'ı tekrar kaybetmek istemiyorum.
- It'll have to be done over again.
- Tekrar yapılması gerekecek.
- Are you going to do it over again?
- Tekrar mı yapacaksın?
Show More (19)
|
| 2 |
over again |
yeniden |
adv. |
|
- No, it is indeed a question of discussing, rethinking and reviving a European project all over again.
- Hayır, bu gerçekten de bir Avrupa projesini yeniden tartışmak, yeniden düşünmek ve yeniden canlandırmak meselesidir.
- It'll have to be done over again.
- Bu yeniden yapılmak zorunda olacak.
- I could fall in love with you all over again.
- Sana yeniden aşık olabilirim.
- It's happening all over again.
- Her şey yeniden yaşanıyor.
- It will have to be done over again.
- Yeniden yapılması gerekecek.
- We can start over again.
- Yeniden başlayabiliriz.
- She'll start over again.
- Yeniden başlayacak.
- Tom had to start over again.
- Tom her şeye yeniden başlamak zorunda kaldı.
- We have to start all over again.
- Her şeye yeniden başlamalıyız.
- I want us to start over again.
- Yeniden başlamamızı istiyorum.
- Now I have to start all over again.
- Şimdi her şeye yeniden başlamak zorundayım.
- We have to start over again.
- Yeniden başlamak zorundayız.
- We started all over again.
- Her şeye yeniden başladık.
- It will have to be done over again.
- Bu yeniden yapılmak zorunda olacak.
- Let's start over again.
- Yeniden başlayalım.
- If you were to start your life over again, to what time in your life would you like to go back?
- Hayatınıza yeniden başlayacak olsaydınız, hayatınızın hangi dönemine geri dönmek isterdiniz?
Show More (13)
|
| 3 |
over again |
baştan |
adv. |
|
- Every time we receive groups of visitors, we have to explain it all over again.
- Ne zaman bir ziyaretçi grubunu kabul etsek, her şeyi baştan anlatmak zorunda kalıyoruz.
- Now I have to start all over again.
- Şimdi her şeye baştan başlamalıyım.
- If you had to do it all over again, what would you do differently?
- Her şeyi baştan yapmak zorunda olsaydınız, neyi farklı yapardınız?
- Tom had to listen to the whole story all over again.
- Tom tüm hikayeyi baştan dinlemek zorunda kaldı.
- Tom had to write the report all over again.
- Tom raporu baştan yazmak zorunda kaldı.
Show More (2)
|
| 4 |
over again |
bir daha |
adv. |
|
- I don't want to lose Fadil all over again.
- Fadıl'ı bir daha kaybetmek istemiyorum.
Show More (-2)
|
