pall - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
pall yoğun bulut (duman vb.) n.
  • The city was covered in a pall of smoke.
  • Şehir yoğun bir duman bulutuyla kaplanmıştı.
Show More (-2)
pall tabut örtüsü (siyah çuha veya kadifeden) n.
  • They laid the pall over the casket as a sign of respect.
  • Saygı göstergesi olarak tabutun üzerini tabut örtüsüyle örttüler.
Show More (-2)
pall kabak tadı vermek v.
  • The repetitive tasks began to pall on him.
  • Tekrarlayan görevler adama kabak tadı vermişti.
Show More (-2)