pattern - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
pattern model n.
  • The American constitution has provided a pattern for many republics.
  • Amerikan anayasası pek çok cumhuriyet için bir model teşkil eder.
  • We still follow the same pattern of operations from 20 years ago.
  • Halen 20 yıl önceki operasyon modelini takip ediyoruz.
  • After a time, it says, immigrants adopt the birth-rate pattern of the host country.
  • Bir süre sonra göçmenlerin ev sahibi ülkenin doğum oranı modelini benimsediği belirtiliyor.
Show More (9)
pattern kalıp n.
  • I need a pattern for a skirt.
  • Bana bir etek kalıbı lazım.
  • This refusal is part of a much broader pattern, one of keeping the United Nations at arm's length.
  • Bu reddediş çok daha geniş bir kalıbın, Birleşmiş Milletleri kol mesafesinde tutmanın bir parçasıdır.
  • They are continuing to repeat the old patterns.
  • Eski kalıpları tekrarlamaya devam ediyorlar.
Show More (8)
pattern desen n.
  • The blouse patterns has some really nice details.
  • Bluzun desenlerinde çok şık detaylar var.
  • The blouse patterns has some really nice details.
  • Bluzun desenlerinde gerçekten şık detaylar var.
  • The pattern is unmistakable.
  • Desen belirgindi.
Show More (7)
pattern örüntü n.
  • The second problem is actually only part of a pattern of harassment.
  • İkinci sorun aslında bir taciz örüntüsünün sadece bir parçasıdır.
  • We know the pattern.
  • Örüntüyü biliyoruz.
  • I noticed a pattern.
  • Bir örüntü fark etmiştim.
Show More (4)
pattern motif n.
  • I'm a fan of a black and white striped patterns.
  • Siyah ve beyaz çizgili motiflere bayılıyorum.
  • I'm beginning to see a pattern.
  • Ben bir motif görmeye başlıyorum.
Show More (-1)
pattern şekil n.
  • If we continue in this pattern, we shall never become dynamic and competitive.
  • Bu şekilde devam edersek asla dinamik ve rekabetçi olamayız.
  • The pattern in which SARS is spreading raises many questions.
  • SARS'ın yayılma şekli pek çok soruyu gündeme getirmektedir.
Show More (-1)
pattern biçim n.
  • Children, who are the most vulnerable, are being allowed to die because of the pattern of life we now have.
  • En savunmasız durumda olan çocukların, şu anda sahip olduğumuz yaşam biçimi nedeniyle ölmelerine izin veriliyor.
  • This is a policy and a pattern of life that cannot continue for very much longer.
  • Bu, çok uzun süre devam edemeyecek bir politika ve yaşam biçimidir.
Show More (-1)
pattern desen oluşturmak v.
  • The beige fabric is patterned with brown dots and red maple leaves.
  • Kahverengi noktalar ve kızıl akçaağaç yaprakları bej kumaşa desen oluşturmaktadır.
Show More (-2)
pattern ölçü n.
  • A Haiku follows a 5-7-5 syllable pattern.
  • Bir Haiku, 5-7-5 hece ölçüsünden oluşur.
Show More (-2)
pattern örnek n.
  • I kept a pattern of the sample in my storage.
  • Numunenin bir örneğini depomda saklıyordum.
Show More (-2)
pattern yapı n.
  • On this point, Lithuania has adjusted very well to the general pattern of European Union negotiations.
  • Bu noktada Litvanya, Avrupa Birliği müzakerelerinin genel yapısına çok iyi uyum sağlamıştır.
Show More (-2)
pattern elbise kalıbı n.
  • Where did you get the pattern for your new dress?
  • Yeni elbisenin kalıbını nereden aldın?
Show More (-2)