sensational - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
sensational sansasyonel adj.
  • The sensational news of the celebrity's wedding spread like wildfire.
  • Ünlünün düğünüyle ilgili sansasyonel haberler hızla yayıldı.
  • That was a respectable performance, but it definitely wasn't sensational.
  • Saygıdeğer bir performanstı ama kesinlikle sansasyonel değildi.
  • I give sensational massages.
  • Sansasyonel masajlar yapıyorum.
Show More (7)
sensational heyecan verici adj.
  • That was a respectable performance, but it definitely wasn't sensational.
  • Bu saygın bir performans oldu, ama kesinlikle heyecan verici değildi.
  • The news was sensational.
  • Haber, heyecan vericiydi.
Show More (-1)
sensational sansasyon yaratan adj.
  • The sensational headlines of the tabloids are often misleading.
  • Magazin dergilerinin sansasyon yaratan başlıkları genellikle yanıltıcıdır.
Show More (-2)
sensational göz alıcı adj.
  • She looked sensational in her new outfit.
  • Kadın, teni kıyafeti içinde göz alıcı görünüyordu.
Show More (-2)