skipper - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
skipper kaptan n.
  • You and I know the skipper of that destroyer is a green kid.
  • Sen de ben de biliyoruz ki o muhribin kaptanı, acemi bir çocuk.
  • You and I know the skipper of that destroyer is a green kid.
  • Siz de ben de biliyoruz ki o muhribin kaptanı acemi bir çocuk.
  • You and I know the skipper of that destroyer is a green kid.
  • Sen ve ben o muhribin kaptanının acemi bir çocuk olduğunu biliyoruz.
Show More (1)
skipper (takıma) kaptanlık yapmak v.
  • Tom likes to skipper small sailboats.
  • Tom küçük yelkenlilerde kaptanlık yapmayı sever.
Show More (-2)