|
- I was about to do that, but something came up and I didn't have a chance to.
- Bunu yapmak üzereydim ama bir işim çıktı ve fırsatım olmadı.
- Tom had intended to go with Mary, but something came up and he couldn't.
- Tom, Mary ile gitmeye niyetlenmişti ama bir iş çıktı ve gidemedi.
- I was going to go to Australia last month, but something came up and I couldn't go.
- Geçen ay Avustralya'ya gidecektim ama bir işim çıktı ve gidemedim.
- Tom cancelled his party because something came up.
- Tom partisini iptal etti çünkü bir iş çıktı.
- I didn't really want to leave the party early, but something came up.
- Aslında partiden erken ayrılmak istemiyordum ama bir işim çıktı.
- I really wanted to play tennis yesterday, but something came up.
- Dün gerçekten tenis oynamak istedim fakat bir iş çıktı.
- I really wanted to play tennis yesterday, but something came up.
- Dün tenis oynamayı çok istiyordum ama bir işim çıktı.
Show More (4)
|