|
- He who is frightened of a sparrow will never sow barley.
- Bir serçeden korkan asla arpa ekmez.
- The sparrow was killed by the cat.
- Serçe kedi tarafından öldürüldü.
- The sparrow is cheeping.
- Serçe ötüyor.
- I aimed at a sparrow, but shot down a goose.
- Bir serçeye nişan aldım, ama bir kazı vurdum.
- That bird is probably a sparrow.
- Bu kuş muhtemelen bir serçe.
- The sparrows are cheeping.
- Serçeler ötüyor.
- We are cheeping like sparrows.
- Serçeler gibi cik cik ötüyoruz.
- That bird is probably a sparrow.
- O kuş muhtemelen bir serçedir.
- Not a single sparrow was to be heard.
- Tek bir serçe bile duyulmuyordu.
- I aimed at a sparrow, but shot down a goose.
- Bir serçeye nişan aldım ama bir kazı vurdum.
- The boy can't tell a swallow from a sparrow.
- Çocuk kırlangıçla serçeyi ayırt edemiyor.
- Tom gave his son a sparrow for Christmas.
- Tom oğluna Noel için bir serçe verdi.
Show More (9)
|
