Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | spring on v. | pat diye söyleyivermek |
Phrasals | ||
Phrasals | spring on v. | sıçramak |
Phrasals | spring on v. | acele etmek |
Phrasals | spring on v. | saldırmak |
Phrasals | spring on v. | ırza geçmek |
Phrasals | spring on v. | tecavüz etmek |
Phrasals | spring on v. | -in üstüne sıçramak/atlamak |
Phrasals | spring on v. | '-in üstüne atılmak |
Phrasals | spring on v. | '-in üstüne çıkıvermek |
Phrasals | spring on v. | sürpriz bir şekilde ilan etmek |
Phrasals | spring on v. | beklenmedik bir şekilde açıklamak |
Phrasals | spring on v. | bir anda açığa vurmak/açıklamak |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | rock as tough on a spring v. | yaylanmak | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | spring something on someone v. | birine bir şeyle sürpriz yapmak | ||
Phrasals | spring something on someone v. | birine bir oyun oynamak | ||
Phrasals | spring something on someone v. | birine bir numara çekmek | ||
Phrasals | spring on someone v. | birine sürpriz bir şekilde ilan etmek | ||
Phrasals | spring on someone v. | birine beklenmedik bir şekilde açıklamak | ||
Technical | ||||
Technical | spring bending limit on strips n. | şeritlerde yaylanma sınırı | ||
Technical | spring bending limit on strip n. | şeritlerde yay eğme sınırı | ||
Physics | ||||
Physics | work on a spring n. | yay üzerine yapılan iş |