stature - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
stature boy n.
  • He was a man of middle stature, yet strong.
  • Orta boylu ama güçlü bir adamdı.
  • Therefore, it also includes people who merely have limb impairments, are of small stature, pregnant women etc.
  • Bu nedenle, sadece uzuv bozukluğu olan kişileri, küçük boyluları, hamile kadınları vb. de kapsar.
  • Tom was small in stature.
  • Tom'un boyu kısaydı.
Show More (0)
stature itibar n.
  • The influencer grew in stature internationally in years
  • Fenomen, uluslararası alandaki itibarını yıllar içinde artırdı.
  • The only reason put forward for funding research is Europe’s competitiveness and stature.
  • Araştırmaların finanse edilmesi için öne sürülen tek gerekçe Avrupa'nın rekabet gücü ve itibarıdır.
Show More (-1)