|
- I wish I had my own studio.
- Keşke kendi stüdyom olsa.
- Tom gave up his teaching job to become a full-time studio musician.
- Tom tam zamanlı stüdyo müzisyeni olmak için öğretmenlik mesleğini bıraktı.
- Tom gave up his teaching job to become a full-time studio musician.
- Tom tam zamanlı bir stüdyo müzisyeni olmak için öğretmenlik işini bıraktı.
- Though I mainly work as a studio musician, I do a little busking to make some extra money.
- Genelde stüdyo müzisyeni olarak çalışsam da, fazladan para kazanmak için biraz sokak müzisyenliği yapıyorum.
- Tom headed back into the studio.
- Tom stüdyoya geri döndü.
- We cannot go into the studio.
- Biz stüdyoya giremeyiz.
- There are hundreds of books in his studio.
- Stüdyosunda yüzlerce kitap var.
- Tom lives in a tiny studio.
- Tom küçük bir stüdyoda yaşıyor.
- We cannot go into the studio.
- Stüdyoya giremeyiz.
- The show is being recorded in studio 4.
- Program 4. stüdyoda kaydediliyor.
- The show is being recorded in studio 4.
- Gösteri stüdyo 4'te kaydedilmektedir.
- Tom's studio smells like turpentine.
- Tom'un stüdyosu terebentin gibi kokuyor.
- Tom opened his own dance studio.
- Tom kendi dans stüdyosunu açtı.
- Our studio is still located on Park Street.
- Stüdyomuz hâlâ Park Caddesi'nde.
- Though I mainly work as a studio musician, I do a little busking to make some extra money.
- Esas olarak bir stüdyo müzisyeni olarak çalışsam da, fazladan para kazanmak için biraz sokak çalgıcılığı yaparım.
- She runs a dance studio.
- Bir dans stüdyosu işletiyor.
- Do you have to be good at sight-reading in order to be a studio musician?
- Stüdyo müzisyeni olmak için deşifrede iyi olmak zorunda mısın?
- I wish I had my own studio.
- Keşke kendi stüdyom olsaydı.
- Our studio is still located on Park Street.
- Bizim stüdyo hâlâ Park Caddesi üzerinde yer almaktadır.
- Tom's studio smells like turpentine.
- Tom'un stüdyosu terebentin kokuyor.
Show More (17)
|