|
- If we succeed in this we will also be more likely to realise the programme’s aims.
- Bu konuda başarılı olursak programın amaçlarını gerçekleştirme ihtimalimiz de artacaktır.
- Unfortunately, the Israelis and the Palestinians did not succeed in this renewed attempt to call a ceasefire.
- Ne yazık ki İsrailliler ve Filistinliler bu yeni ateşkes girişiminde başarılı olamadılar.
- My hope is that the Convention will succeed in recognising and endorsing the right to local and regional autonomy.
- Umudum, Sözleşme'nin yerel ve bölgesel özerklik hakkını tanıma ve onaylama konusunda başarılı olmasıdır.
- My hope is that the Convention will succeed in recognising and endorsing the right to local and regional autonomy.
- Umuyorum ki Sözleşme, yerel ve bölgesel özerklik hakkını tanıma ve onaylama konusunda başarılı olur.
- We did not succeed in that, but it does not matter.
- Bu konuda başarılı olamadık ama bu önemli değil.
- We did not succeed in that, but it does not matter.
- Bunda başarılı olamadık ama önemli değil.
- They did not succeed in this case either, but the young man's left leg had to be amputated.
- Bu olayda da başarılı olamadılar ancak genç adamın sol bacağı kesilmek zorunda kaldı.
- I want to return home, as I prefer to study and to succeed in life.
- Okumayı ve hayatta başarılı olmayı tercih ettiğim için eve geri dönmek istiyorum.
- You will succeed in this.
- Bunda başarılı olacaksın.
- I want to return home, as I prefer to study and to succeed in life.
- Okumayı ve hayatta başarılı olmayı tercih ettiğim için eve dönmek istiyorum.
- It's everyone's wish to succeed in life.
- Hayatta başarılı olmak herkesin arzu ettiği bir şeydir.
- A diligent man will succeed in the long run.
- Çalışkan bir adam uzun vadede başarılı olur.
- He'll succeed in time.
- Zamanla başarılı olacak.
- It's everyone's wish to succeed in life.
- Hayatta başarılı olmak herkesin dileğidir.
- He is not aggressive enough to succeed in business.
- İş hayatında başarılı olmak için yeterince agresif değil.
- A man of industry will succeed in life.
- Çalışkan bir adam hayatta başarılı olur.
- If you want to succeed in life, work hard.
- Hayatta başarılı olmak istiyorsanız, çok çalışın.
- It is better to fail in originality than to succeed in imitation.
- Orijinal bir konuda başarısız olmak taklit bir konuda başarılı olmaktan daha iyidir.
- It is better to fail in originality than to succeed in imitation.
- Taklitte başarılı olmaktansa özgünlükte başarısız olmak daha iyidir.
- I figure that she will succeed in her business.
- Onun işinde başarılı olacağını düşünüyorum.
- He will without doubt succeed in the exam.
- Şüphesiz o, sınavda başarılı olacak.
- No one succeeds in the world without effort.
- Hiç kimse çaba göstermeden dünyada başarılı olamaz.
- It is everyone's wish to succeed in life.
- Hayatta herkesin isteği başarılı olmaktır.
- No one succeeds in the world without effort.
- Hiç kimse çaba olmadan dünyada başarılı olmaz.
- He is not aggressive enough to succeed in business.
- O, iş dünyasında başarılı olmak için yeterince agresif değil.
- An industrious person will succeed in life.
- Çalışkan kişi hayatta başarılı olacaktır.
- Hardworking people succeed in life.
- Çalışkan insanlar hayatta başarılı oldular.
- An industrious person will succeed in life.
- Çalışkan bir insan hayatta başarılı olur.
- Not everybody succeeds in life.
- Herkes hayatta başarılı olamaz.
- It is everyone's wish to succeed in life.
- Hayatta başarılı olmak herkesin dileğidir.
- If you want to succeed in life, work hard.
- Hayatta başarılı olmak istiyorsan, çok çalış.
- I figure that she will succeed in her business.
- Sanırım işinde başarılı olacak.
- He'll succeed in time.
- O zamanla başarılı olacak.
- He will without doubt succeed in the exam.
- Sınavda başarılı olacağına şüphe yok.
- Not everybody succeeds in life.
- Hayatta herkes başarılı olmaz.
- If you are to succeed in the exam, you must study hard.
- Sınavda başarılı olmak istiyorsan, çok çalışmalısın.
Show More (33)
|
