take to - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
take to gitmek v.
  • Two weeks ago I went to Hobart in Tasmania in less time than it takes to get to Strasbourg.
  • İki hafta önce Tazmanya'daki Hobart'a Strasbourg'a gideceğimden daha kısa bir sürede gittim.
  • Two weeks ago I went to Hobart in Tasmania in less time than it takes to get to Strasbourg.
  • İki hafta önce Tazmanya'daki Hobart'a Strasbourg'a gitmekten daha kısa bir sürede gittim.
  • I took to her.
  • Ona gittim.
Show More (75)
take to götürmek v.
  • That is the message I intend to take to my electorate.
  • Seçmenlerime götürmek istediğim mesaj budur.
  • Do you have any idea who Tom is planning to take to the dance?
  • Tom'un kimi dansa götürmeyi planladığına dair herhangi bir fikrin var mı?
  • Do you have any idea who Tom is planning to take to the dance?
  • Tom'un dansa kimi götürmeyi planladığına dair bir fikrin var mı?
Show More (16)
take to başlamak (bir şeyi yapmaya) v.
  • He took to drinking after his wife left him.
  • Karısı onu terk ettikten sonra içmeye başladı.
  • After his father's death, John took to spending his time in bars.
  • Babasının ölümünden sonra John zamanını barlarda geçirmeye başladı.
  • He has since taken to drinking at lunch.
  • O zamandan beri öğle yemeklerinde içmeye başladı.
Show More (2)
take to hoşlanmak v.
  • I'm not sure if George will take to this idea.
  • George'un bu fikirden hoşlanıp hoşlanmayacağından emin değilim.
  • I took to her.
  • Ondan hoşlandım.
Show More (-1)
take to alışmak v.
  • How long does it take to get the hang of this sewing machine?
  • Bu dikiş makinesine alışmak ne kadar sürer?
Show More (-2)