|
- Therefore it is not just like starting a taxi firm to start an airline.
- Bu nedenle, bir havayolu şirketi kurmak için taksi firması kurmak gibi bir şey değildir.
- She tried to get a taxi in Brussels and was refused.
- Brüksel'de bir taksiye binmeye çalıştı ve reddedildi.
- They arrive with a kid, a taxi bill and now the family.
- Bir çocuk, bir taksi faturası geliyor ve şimdi de aileyle geliyorlar.
- They arrive with a kid, a taxi bill and now the family.
- Bir çocukla, bir taksi faturasıyla ve şimdi de aileyle geliyorlar.
- Tom won't come by taxi.
- Tom taksiyle gelmeyecek.
- I'll call you a taxi.
- Size bir taksi çağıracağım.
- I was waiting for a taxi.
- Ben bir taksi bekliyordum.
- Tom was born in the back of a taxi.
- Tom bir taksinin arkasında doğdu.
- She needs a taxi.
- Onun taksiye ihtiyacı var.
- Do you want me to call you a taxi?
- Sana bir taksi çağırmamı ister misin?
- He has just come here by taxi.
- Buraya taksiyle geldi.
- Would it be faster to get there by taxi or by subway?
- Oraya taksiyle mi yoksa metroyla mı gitmek daha hızlı olurdu.
- He found me a taxi.
- Bana bir taksi buldu.
- In this city finding a taxi is complicated.
- Bu şehirde bir taksi bulmak zordur.
- A taxi is more comfortable than the bus.
- Taksi otobüsten daha rahat.
- The taxi I took was very old and small.
- Bindiğim taksi çok eski ve küçüktü.
- Can I catch a taxi here?
- Burada bir taksiye binebilir miyim?
- Tom got in the taxi.
- Tom taksiye bindi.
- Could you please get me a taxi?
- Lütfen bana bir taksi çağırır mısınız?
- Do you know where I can get a taxi?
- Nereden bir taksi tutabileceğimi biliyor musun?
- He caught sight of Nancy getting into a taxi.
- Nancy'nin bir taksiye bindiğini gördü.
- Where can I find a taxi?
- Nerede taksi bulabilirim?
- They all wanted a taxi.
- Onların hepsi bir taksi istedi.
- Let's go by taxi.
- Taksiyle gidelim.
- He has just come here by taxi.
- O, az önce buraya taksi ile geldi.
- Tom will call you a taxi.
- Tom sana bir taksi çağıracak.
- I called a taxi.
- Ben bir taksi çağırdım.
- He found me a taxi.
- O bana bir taksi buldu.
- Please call a taxi.
- Lütfen bir taksi çağırın.
- Layla got in the taxi.
- Leyla taksiye bindi.
- Put everything in a taxi.
- Her şeyi bir taksiye koy.
- The taxi I took was very old and small.
- Aldığım taksi çok eski ve küçüktü.
- I came by taxi.
- Taksiyle geldim.
- Can I catch a taxi near here?
- Buraya yakın bir yerde taksiye binebilir miyim?
- Let's go by taxi, OK?
- Taksiyle gidelim, Tamam mı?
- Tom got out of the taxi.
- Tom taksiden indi.
- Can you call a taxi for me?
- Benim için bir taksi çağırabilir misiniz?
- A pair of gloves was left in the taxi.
- Takside bir çift eldiven unutulmuş.
- Tell her that I am in a taxi.
- Ona bir takside olduğumu söyle.
- I went to Kawagoe by taxi.
- Ben taksi ile Kawagoe'ye gittim.
- I called Tom a taxi.
- Tom'a taksi çağırdım.
- Has the taxi come yet?
- Taksi geldi mi?
- Should I call you a taxi?
- Sana bir taksi çağırayım mı?
- No taxi stopped.
- Hiçbir taksi durmadı.
- Tom drives a taxi.
- Tom taksi kullanıyor.
- Tell her that I am in a taxi.
- Ona benim bir takside olduğumu söyle.
- I need a taxi tomorrow evening.
- Yarın akşam bir taksiye ihtiyacım var.
- Do you know where I can get a taxi?
- Nereden taksi bulabileceğimi biliyor musun?
- She got out of the taxi at the department store.
- Alışveriş merkezinde taksiden indi.
- Can you call a taxi for me?
- Bana bir taksi çağırabilir misiniz?
- I'm going to come by taxi.
- Taksiyle geleceğim.
- I'd like a taxi now.
- Şimdi bir taksi istiyorum.
- We don't have enough money for a taxi.
- Bir taksi için yeterli paramız yok.
- I called a taxi.
- Bir taksi çağırdım.
- The taxi has arrived.
- Taksi geldi.
- Tom had a hard time finding a taxi.
- Tom taksi bulmakta zorlandı.
- He raised his arm intending to stop a taxi.
- Bir taksiyi durdurmayı deneyerek kolunu kaldırdı.
- She took the taxi to the museum.
- Taksiyle müzeye gitti.
- I held up my hand to stop a taxi.
- Taksiyi durdurmak için elimi kaldırdım.
- Let's go by taxi, shall we?
- Taksiyle gidelim, olur mu?
- Tom flagged down a taxi.
- Tom işaret edip bir taksi çevirdi.
- Tom is likely to come by taxi.
- Tom muhtemelen taksiyle gelecek.
- Tom needs a taxi.
- Tom'un taksiye ihtiyacı var.
- I came here by taxi.
- Buraya taksiyle geldim.
- In this city finding a taxi is complicated.
- Bu şehirde taksi bulmak çok zor.
- Let's get out of the taxi.
- Taksiden inelim.
- Where can I find a taxi?
- Nerede bir taksi bulabilirim?
- Please call a taxi for me.
- Lütfen benim için bir taksi çağırın.
- It was careless of you to leave your camera in the taxi.
- Kameranızı takside bırakmanız sizin dikkatsizliğinizdi.
- I need a taxi.
- Bir taksiye ihtiyacım var.
- Tom is calling us a taxi.
- Tom bize taksi çağırıyor.
- Tom hailed a cruising taxi.
- Tom seyir halindeki bir taksiyi durdurdu.
- I don't have enough money for a taxi.
- Taksi için yeterli param yok.
- I don't have enough money for a taxi.
- Bir taksi için yeterli param yok.
- A taxi is expensive.
- Taksi pahalıdır.
- No taxi stopped.
- Bir taksi bile durmadı.
- I got in the taxi.
- Ben taksiye bindim.
- It'll take about thirty minutes to get to the station by taxi.
- Taksiyle istasyona gelmek yaklaşık otuz dakika alır.
- You need a taxi, don't you?
- Bir taksiye ihtiyacın var, değil mi?
- Call me a taxi.
- Bana bir taksi çağır.
- Tom took a taxi back home.
- Tom eve taksiyle döndü.
- They all wanted a taxi.
- Hepsi taksi istedi.
- He called me a taxi.
- O bana bir taksi çağırdı.
- If he keeps drinking like that, he'll have to take a taxi home.
- Böyle içmeye devam ederse eve taksiyle dönmek zorunda kalacak.
- It's faster to reserve a taxi.
- Taksi tutmak daha hızlı.
- Are we going by car or by taxi?
- Arabayla mı taksiyle mi gideceğiz?
- Tom is calling us a taxi.
- Tom bize bir taksi çağırıyor.
- Will you call me a taxi, please?
- Bana bir taksi çağırır mısın lütfen?
- She waited for a taxi.
- Bir taksi bekledi.
- She took the taxi to the museum.
- Müzeye gitmek için taksiye bindi.
- Tom called a taxi.
- Tom bir taksi çağırdı.
- Should I call you a taxi?
- Sana bir taksi tutayım mı?
- She took the taxi to the museum.
- O, müzeye gitmek için taksi çevirdi.
- Tom called Mary a taxi.
- Tom Mary'ye bir taksi çağırdı.
- I got in the taxi.
- Taksiye bindim.
- Tom is going to come by taxi.
- Tom taksiyle gelecek.
- If they don't have a car, they'll come by taxi.
- Arabaları yoksa, taksiyle gelirler.
- She went out to look for a taxi.
- Taksi aramak için dışarı çıktı.
- If they don't have a car, they'll come by taxi.
- Bir arabaları yoksa, taksi ile gelirler.
- Tom called a taxi for me.
- Tom benim için bir taksi çağırdı.
- I had a little difficulty in getting a taxi.
- Taksi bulmakta biraz zorlandım.
- She waited for a taxi.
- O, taksi bekledi.
- She needs a taxi.
- Onun bir taksiye ihtiyacı var.
- I left my umbrella behind in the taxi.
- Şemsiyemi takside unutmuşum.
- On his arrival at the station, he called a taxi.
- İstasyona vardığında bir taksi çağırdı.
- I need a taxi tomorrow evening.
- Yarın akşam bana bir taksi gerekiyor.
- I'll grab a taxi and be right there.
- Bir taksi tutup hemen orada olacağım.
- Tom flagged down a taxi.
- Tom bir taksi çağırdı.
- Can I catch a taxi near here?
- Buraya yakın bir yerden taksi bulabilir miyim?
- This taxi only sits five people.
- Bu taksi sadece beş kişilik.
- She went to the art museum by taxi.
- O, taksiyle sanat müzesine gitti.
- I'll call you a taxi.
- Size taksi çağıracağım.
- It's hard to get a taxi outside the station.
- İstasyonun dışında taksi bulmak zor.
- Does this taxi go to the Jingan temple?
- Bu taksi Jingan tapınağına gidiyor mu?
- A taxi is more expensive than a bus.
- Taksi otobüsten daha pahalıdır.
- Tom paid to the driver and got out of the taxi.
- Tom şoföre parayı verdi ve taksiden indi.
- He went to the Tokyo station by taxi.
- Taksi ile Tokyo istasyonuna gitti.
- Tom asked if I needed a taxi.
- Tom bir taksiye ihtiyacım olup olmadığını sordu.
- Has the taxi come yet?
- Taksi sonunda geldi mi?
- We needed a taxi to take us to the station.
- Bizi istasyona götürmesi için bir taksiye ihtiyacımız vardı.
- It's very hard getting a taxi in this city.
- Bu şehirde taksi bulmak çok zor.
- Would you like me to call a taxi?
- Bir taksi çağırmamı ister misiniz?
- I came home by taxi.
- Taksiyle eve geldim.
- Not even one taxi stopped.
- Bir taksi bile durmadı.
- Since there was no taxi, I had to walk home.
- Taksi olmadığı için eve yürümek zorunda kaldım.
- It's very hard getting a taxi in this city.
- Bu şehirde bir taksiye binmek çok zor.
- She asked if I need a taxi.
- Taksiye ihtiyacım olup olmadığını sordu.
- It was careless of you to leave your camera in the taxi.
- Fotoğraf makinenizi takside unutman senin dikkatsizliğin.
- It will make little difference whether you go there by taxi or on foot.
- Oraya taksiyle ya da yürüyerek gitmeniz arasında pek fark olmayacak.
- I'd like a taxi at nine in the morning.
- Sabah saat dokuzda bir taksi istiyorum.
- Tom is likely to come by taxi, isn't he?
- Tom muhtemelen taksiyle gelecek, değil mi?
- Tom drives a taxi.
- Tom bir taksi sürüyor.
- How long does it take to the train station by taxi?
- Taksiyle tren istasyonuna ne kadar sürer?
- At what time will the taxi go to the airport?
- Taksi saat kaçta havaalanına gidecek?
- Call a taxi in the morning, please.
- Sabah bir taksi çağırın, lütfen.
- I got a taxi in front of the station.
- İstasyonun önünde bir taksiye bindim.
- Tom came here in a taxi.
- Tom buraya taksiyle geldi.
- Tom called a taxi for Mary.
- Tom, Mary için bir taksi çağırdı.
- Layla paid for the taxi.
- Layla taksinin parasını ödedi.
- He needs a taxi.
- Onun bir taksiye ihtiyacı var.
- He called me a taxi.
- Bana bir taksi çağırdı.
- Tom arrived in a taxi.
- Tom taksiyle geldi.
- I forgot my whatchamacallit in the taxi.
- Takside whatchamacallit'imi unutmuşum.
- Will you call me a taxi, please?
- Bana bir taksi çağırır mısınız, lütfen?
- I am suspicious that this is an illegal taxi.
- Bunun yasadışı bir taksi olduğundan şüpheleniyorum.
- I am suspicious that this is an illegal taxi.
- Ben bunun yasadışı bir taksi olduğundan şüpheleniyorum.
- Tom will probably come by taxi.
- Tom muhtemelen taksi ile gelecek.
- He raised his arm intending to stop a taxi.
- Bir taksiyi durdurmak için kolunu kaldırdı.
- Tom found me a taxi.
- Tom bana bir taksi buldu.
- The taxi arrived in good time.
- Taksi tam zamanında geldi.
- Where can I get a taxi?
- Nereden taksi bulabilirim?
- We need a taxi.
- Bir taksiye ihtiyacımız var.
- I left my umbrella behind in the taxi.
- Şemsiyemi taksinin arkasında unuttum.
- Tom came here by taxi.
- Tom buraya taksiyle geldi.
- He caught sight of Nancy getting into a taxi.
- Taksiye binerken Nancy'yi gördü.
- Tom keeps enough money for a taxi fare home tucked in his sock when he goes out drinking.
- Tom içmeye gittiğinde çorabının içine eve taksiyle dönecek kadar para koyar.
- We don't have enough money for a taxi.
- Taksiye yetecek paramız yok.
- He hailed a cruising taxi.
- Seyir halindeki bir taksiye bindi.
- Jamal arrived in a taxi.
- Jamal bir taksiyle geldi.
- Tom came here in a taxi.
- Tom buraya bir taksiyle geldi.
- What's faster, a taxi or the subway?
- Hangisi daha hızlıdır, taksi mi yoksa metro mu?
- You need a taxi, don't you?
- Taksiye ihtiyacın var, değil mi?
- Tom paid to the driver and got out of the taxi.
- Tom şoföre para ödedi ve taksiden indi.
- I got out of the taxi.
- Taksiden indim.
- She called me a taxi.
- Bana bir taksi çağırdı.
- The taxi drew up to me.
- Taksi yanıma yanaştı.
- Tom asked if I needed a taxi.
- Tom taksiye ihtiyacım olup olmadığını sordu.
- She waited for a taxi for two hours but couldn't get one.
- O, iki saat taksi bekledi ama bir tane bulamadı.
- On his arrival at the station, he called a taxi.
- İstasyona vardığında, o bir taksi çağırdı.
- They all got into the taxi at once.
- Hepsi birden taksiye bindi.
- Would you like me to call you a taxi?
- Sana taksi çağırmamı ister misin?
- What's faster, a taxi or the subway?
- Hangisi daha hızlı, taksi mi metro mu?
- I need a taxi to the airport.
- Havaalanına gitmek için taksiye ihtiyacım var.
- He found a public telephone and called a taxi.
- Halka açık bir telefon buldu ve bir taksi çağırdı.
- I forgot my whatchamacallit in the taxi.
- Zımbırtımı takside unuttum.
- You can find a taxi at the railroad station.
- Demiryolu istasyonunda bir taksi bulabilirsiniz.
- She called me a taxi.
- Bana taksi çağırdı.
- The taxi is more expensive than the bus.
- Taksi otobüsten daha pahalı.
- Tom arrived in a taxi.
- Tom bir taksiyle geldi.
- Does this taxi go to the Jingan temple?
- Bu taksi Jingan tapınağana gidiyor mu?
- Will you please call me a taxi?
- Lütfen bana bir taksi çağırır mısınız?
- How long does it take to the station by taxi?
- Taksiyle istasyona gitmek ne kadar sürer?
- I held up my hand to stop a taxi.
- Bir taksi durdurmak için elimi kaldırdım.
- Tom came here by taxi.
- Tom taksi ile buraya geldi.
- I'm going to come by taxi.
- Taksi ile geleceğim.
- There wasn't a need to stop a taxi.
- Taksiyi durdurmaya gerek yoktu.
- Which is faster, a taxi or a subway?
- Hangisi daha hızlıdır, taksi mi yoksa metro mu?
- A taxi is more comfortable than the bus.
- Bir taksi otobüsten daha rahattır.
- He raised his hand to stop a taxi.
- Bir taksiyi durdurmak için elini kaldırdı.
- A taxi is more expensive than a bus.
- Taksi otobüsten daha pahalı.
- It was careless of you to leave your umbrella in the taxi.
- Şemsiyeni takside unutman senin dikkatsizliğin.
- Tom is probably going to come by taxi.
- Tom muhtemelen taksi ile gelecek.
- I'd like a taxi now.
- Ben şimdi bir taksi istiyorum.
- The taxi picked up two passengers.
- Taksi iki yolcu aldı.
- Tom had to catch a taxi.
- Tom bir taksiye binmek zorunda.
- I'd rather call a taxi for you.
- Senin için bir taksi çağırmayı tercih ederim.
- Which is quicker, a taxi or the subway?
- Hangisi daha hızlı, taksi mi metro mu?
- The taxi is waiting outside.
- Taksi dışarıda bekliyor.
- It was careless of you to leave your umbrella in the taxi.
- Şemsiyenizi takside bırakmanız, sizin dikkatsizliğinizdi.
- Roughly how many minutes does it take to get to the station by taxi?
- Taksiyle istasyona gitmek kabaca kaç dakika sürer?
- It'll take about thirty minutes to get to the station by taxi.
- Taksiyle istasyona gitmek yaklaşık otuz dakika sürer.
- She got in the taxi.
- O taksiye bindi.
- I'd like a taxi at nine in the morning.
- Sabah dokuzda bir taksi istiyorum.
- The taxi abruptly turned left.
- Taksi aniden sola döndü.
- I could call a taxi for you.
- Senin için bir taksi çağırabilirim.
- I came here by taxi.
- Buraya taksi ile geldim.
- How long does it take to get there by taxi?
- Taksiyle oraya gitmek ne kadar sürer?
- He called a taxi for me.
- Benim için bir taksi çağırdı.
- Tom is going to call you a taxi.
- Tom sana bir taksi çağıracak.
- She got in the taxi.
- Taksiye bindi.
- They all got into the taxi at once.
- Hepsi derhal taksiye bindi.
- Would you like me to call a taxi?
- Taksi çağırmamı ister misiniz?
- There was no taxi, so I had to walk home.
- Taksi yoktu bu nedenle eve yürümek zorunda kaldım.
- Do you want us to call you a taxi?
- Sana bir taksi çağırmamızı ister misin?
- I was waiting for a taxi.
- Bir taksi bekliyordum.
- She went out to look for a taxi.
- O, bir taksi aramak için dışarı çıktı.
- Should we go by car or by taxi?
- Arabayla mı yoksa taksiyle mi gidelim?
- Tom was the one who paid for the taxi.
- Taksinin parasını ödeyen Tom'du.
- The taxi is more expensive than the bus.
- Taksi otobüsten daha pahalıdır.
- Can you call me a taxi?
- Bana bir taksi çağırabilir misiniz?
- Layla got in the taxi.
- Layla taksiye bindi.
- Let's get out of the taxi.
- Hadi taksiden inelim.
- Tom had to catch a taxi.
- Tom bir taksi tutmak zorunda kaldı.
- I failed to catch the last bus, and came home by taxi.
- Son otobüsü yakalayamadım ve eve taksiyle geldim.
- She asked if I need a taxi.
- O, bir taksiye ihtiyacım olup olmadığını sordu.
- She waited for a taxi for two hours but couldn't get one.
- İki saat taksi bekledi ama taksi bulamadı.
- Layla paid for the taxi.
- Leyla taksi için para ödedi.
- Tom will probably come by taxi.
- Tom muhtemelen taksiyle gelecek.
- Tom called a taxi.
- Tom taksi çağırdı.
- Would you like me to call you a taxi?
- Sana bir taksi çağırmamı ister misin?
- We came home by taxi.
- Eve taksiyle geldik.
- A taxi is expensive.
- Taksi pahalı.
- I came home by taxi.
- Eve taksiyle geldim.
- He called a taxi for me.
- O benim için bir taksi çağırdı.
- Where is the taxi?
- Taksi nerede?
- Can I catch a taxi here?
- Burada bir taksi bulabilir miyim?
- Put everything in a taxi.
- Her şeyi bir taksiye koyun.
- Tom will call you a taxi.
- Tom size bir taksi çağıracak.
- I'd rather call a taxi for you.
- Senin için taksi çağırmayı tercih ederim.
- I called Tom a taxi.
- Tom'a bir taksi çağırdım.
- This morning the weather was so bad that I had to take a taxi.
- Bu sabah hava o kadar kötüydü ki taksi çağırmak zorunda kaldım.
- Are we going by car or by taxi?
- Arabayla mı yoksa taksiyle mi gidiyoruz?
- The taxi arrived late.
- Taksi geç geldi.
- Before we get out of the taxi, we pay the fare.
- Taksiden inmeden önce, ücreti öderiz.
- Call a taxi to pick us.
- Bizi alması için bir taksi çağır.
- There was no taxi, so I had to walk home.
- Taksi yoktu, bu yüzden eve yürümek zorunda kaldım.
- Could you please get me a taxi?
- Lütfen bana bir taksi çağırır mısın?
- Do you want us to call you a taxi?
- Size bir taksi çağırmamızı istiyor musunuz?
- He found a public telephone and called a taxi.
- Bir ankesörlü telefon buldu ve bir taksi çağırdı.
- Our taxi pulled up outside a place called Chuck's Bar and Grill.
- Taksimiz Chuck's Bar and Grill adlı bir yerin önünde durdu.
- Please call me a taxi.
- Lütfen bana bir taksi çağır.
- You can find a taxi at the railroad station.
- Tren istasyonunda bir taksi bulabilirsin.
- Tom called a taxi for Mary.
- Tom Mary için bir taksi çağırdı.
- It will take me 20 minutes to get to the station by taxi.
- Taksiyle istasyona gitmem 20 dakika sürer.
- I had trouble getting a taxi.
- Taksi bulmakta zorlandım.
- He needs a taxi.
- Taksiye ihtiyacı var.
- She goes to work by taxi.
- O, işe taksiyle gider.
- Which is faster, a taxi or a subway?
- Hangisi daha hızlı, taksi mi metro mu?
- Please call a taxi for me.
- Lütfen benim için bir taksi çağır.
- Tom missed the last train and had to take a taxi home.
- Tom son treni kaçırdı ve eve taksiyle dönmek zorunda kaldı.
- The doorman will call a taxi for us.
- Kapıcı bizim için bir taksi çağıracak.
- Where can I get a taxi?
- Nerede taksi bulabilirim?
- Would it be faster to get there by taxi or by subway?
- Oraya taksiyle mi yoksa metroyla mı gitmek daha hızlı olur?
- Tom took a taxi home.
- Tom eve taksiyle döndü.
- Do you want me to call you a taxi?
- Sana bir taksi çağırmamı istiyor musun?
- Tom needs a taxi.
- Tom'un bir taksiye ihtiyacı var.
- Our taxi pulled up outside a place called Chuck's Bar and Grill.
- Taksimiz Chuck's Bar and Grill denilen bir yerin dışında durdu.
- I need a taxi!
- Bir taksiye ihtiyacım var!
Show More (265)
|