transportation - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
transportation ulaşım n.
  • Most of the oil imported by developing countries is used for transportation.
  • Gelişmekte olan ülkeler tarafından ithal edilen petrolün büyük bir kısmı ulaşım için kullanılmaktadır.
  • EU enlargement will also bring new challenges, when transportation routes get longer.
  • AB'nin genişlemesi, ulaşım güzergahlarının uzamasıyla birlikte yeni zorlukları da beraberinde getirecektir.
  • France's new government has announced a change of direction in transportation policy.
  • Yeni Fransız hükümeti ulaşım politikalarında yön değişikliğine gidildiğini duyurdu.
Show More (24)
transportation taşımacılık n.
  • Transport chains that may also involve transportation by road must also be included.
  • Karayolu taşımacılığını da içerebilecek taşıma zincirleri de dahil edilmelidir.
  • They may also adopt alternative conditions for transportation of a local nature and for ad hoc transportation.
  • Yerel nitelikteki taşımacılık ve geçici taşımacılık için alternatif koşullar da benimseyebilirler.
  • At the same time, the flexibility of oil transportation must be safeguarded.
  • Aynı zamanda, petrol taşımacılığının esnekliği de korunmalıdır.
Show More (2)
transportation nakliye n.
  • An exception to this decision allows transportation directly to an abattoir.
  • Bu kararın bir istisnası, doğrudan bir mezbahaya nakliyeye izin vermektedir.
  • Storage and transportation practices may also make it difficult or extremely costly to ensure total segregation.
  • Depolama ve nakliye uygulamaları da tam ayrımı sağlamayı zorlaştırabilir veya aşırı maliyetli hale getirebilir.
  • Do they have transportation?
  • Nakliye var mı?
Show More (0)
transportation taşıma n.
  • This would at least mean 400 kg times 200,000 km less transportation.
  • Bu en azından 400 kg çarpı 200,000 km daha az taşıma anlamına gelecektir.
  • With deep-bore holes or pipes for transportation, our ability as a donor is quite fantastic.
  • Derin sondaj delikleri ya da taşıma için borularla, bir bağışçı olarak kabiliyetimiz oldukça harika.
  • It reminds us that such transportations are a cause of the explosive spread of infectious animal diseases.
  • Bu tür taşımaların bulaşıcı hayvan hastalıklarının hızla yayılmasına neden olduğunu hatırlatır.
Show More (0)
transportation taşınma n.
  • We are right to demand feeding and watering breaks during the transportation of animals.
  • Hayvanların taşınması sırasında beslenme ve su molası talep etmekte haklıyız.
  • Its record in the transportation of dangerous goods is amongst the best.
  • Tehlikeli malların taşınması konusundaki sicili en iyiler arasındadır.
Show More (-1)
transportation ulaştırma n.
  • Bicycles are a form of transportation that provides exercise and does not emit pollution.
  • Bisikletler egzersiz sağlayan ve kirliliği yaymayan bir ulaştırma şeklidir.
Show More (-2)