treasury - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
treasury hazine n.
  • They are imposing treasury autocracy upon parliamentary democracy.
  • Parlamenter demokrasiye hazine otokrasisi dayatıyorlar.
  • It is because the lack of absorption capacity means that the money ends up back in the Fifteen's treasuries.
  • Çünkü hazmetme kapasitesinin olmaması, paranın On Beşlerin hazinelerine geri dönmesi anlamına gelmektedir.
  • Health insurance, pensions systems, and the Treasury lose billions yearly.
  • Sağlık sigortası, emeklilik sistemleri ve Hazine her yıl milyarlarca dolar kaybediyor.
Show More (2)
treasury hazine bakanı n.
  • Treasury Ministers are delighted with the income generated by tobacco, whilst Health Ministers rail against it.
  • Hazine Bakanları tütünden elde edilen gelirden memnunken, Sağlık Bakanları buna karşı çıkmaktadır.
Show More (-2)
treasury hazine bakanlığı n.
  • He has a job in the Treasury Department.
  • Hazine Bakanlığı'nda bir işi var.
Show More (-2)