Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | walk across something v. | karşısına geçmek/yürümek |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | walk across (something or some place) v. | (bir şeyi/bir yeri) yürüyerek geçmek | ||
He walked across the garden. O, bahçeden yürüyerek geçti. More Sentences |
||||
Phrasals | walk across (something or some place) v. | (bir şeyi/bir yeri) boydan boya/baştan başa yürümek |