|
- She wears a woolen sweater.
- O, yünlü bir kazak giyer.
- She is wearing a woolen sweater.
- O, yünlü bir kazak giyiyor.
- He is wearing a woolen sweater.
- O, yünden bir kazak giyiyor.
- He is wearing a woolen sweater.
- Yünlü bir kazak giyiyor.
- I bought a beautiful large ancient red Iranian woolen carpet.
- Büyük, eski, güzel, kırmızı bir yün İran halısı satın aldım.
- In winter, I always go to bed wearing woolen socks.
- Kışın, her zaman yün çoraplar giyerek yatarım.
- I bought a woolen sweater.
- Yünlü bir kazak aldım.
- I'm looking for a warm, woolen skirt.
- Sıcak tutan, yünlü bir etek arıyorum.
- I'm looking for a warm, woolen skirt.
- Sıcak, yünlü bir etek arıyorum.
- In winter, I always go to bed wearing woolen socks.
- Kışın yatağa her zaman yün çoraplarla girerim.
Show More (7)
|
