Tureng - ya - Englisch Türkisch Sätze

Verlauf

	Englisch	Türkisch
1	ya	sen	exclam.
	Ya look nice in your kennel. Sen kulübende güzel görünüyorsun. Show More (-2)

	Englisch	Türkisch
1	what if	ya	adv.
	What if the automobile industry subsequently does not apply the deal, because it is not enshrined in legislation? Ya otomobil endüstrisi daha sonra mevzuatta yer almadığı için anlaşmayı uygulamazsa? But what if it were not very good? Peki ya çok iyi değilse? What if it contained some outrageous things that would not be acceptable to this Parliament representing the citizens? Ya vatandaşları temsil eden bu Parlamento tarafından kabul edilemeyecek bazı çirkin şeyler içeriyorsa? What if, tomorrow, we have human beings who are not capable of loving, of expressing love in all its forms? Ya yarın, sevme ve sevgiyi tüm biçimleriyle ifade etme yeteneğine sahip olmayan insanlarımız olursa? What if one of the new Member States requests our assistance? Ya yeni Üye Devletlerden biri bizden yardım talep ederse? What if one of the partners fails to act? Ya ortaklardan biri harekete geçmezse? What if Tom doesn't like me? Ya Tom benden hoşlanmazsa? And what if your child was like that? Ya senin çocuğun da böyle olsaydı? What if Tom finds out? Ya Tom öğrenirse? What if Tom did that? Ya Tom bunu yaptıysa? What if Tom is alive? Ya Tom yaşıyorsa? What if Tom and Mary don't want to do that? Ya Tom ve Mary onu yapmak istemiyorsa? What if someone catches us? Ya birisi bizi yakalarsa? What if Fadil sees me? Ya Fadıl beni görürse? What if he comes back now? Ya şimdi geri gelirse? What if the problem isn't her? Ya sorun kadın değilse? What if someone sees us? Ya biri bizi görürse? And what if your child was like that? Ya sizin çocuğunuz da böyleyse? And what if she rejects me? Ya kız beni reddederse? What if the good guys were really the bad guys? Ya iyi adamlar gerçekte kötü adamlarsa? And what if we went to a Japanese restaurant tonight? Peki ya bu gece Japon restoranına gitseydik? What if the problem is me? Ya sorun bensem? What if she's telling the truth? Ya doğruyu söylüyorsa? What if Tom doesn't know what to do? Ya Tom ne yapacağını bilemezse? What if the problem isn't him? Ya sorun o değilse? What if we all are brains in vats and every sensory perception is illusionary? Ya hepimiz fıçılardaki beyinlersek ve her duyusal algı yanılsamaysa? What if the problem is you? Ya sorun sizseniz? But what if we get caught? Ama ya yakalanırsak? What if every day were Saturday? Ya her gün cumartesi olsaydı? What if Tom is still alive? Ya Tom hala hayattaysa? What if something happened to him? Ya ona bir şey olduysa? What if he should happen to be late? Ya geç kalırsa? What if he says no? Ya hayır derse? What if it was serious? Peki ya ciddiyse? What if one of you gets hurt? Ya biriniz yaralanırsa? What if Tom doesn't want to talk to me? Ya Tom benimle konuşmak istemezse? But father, what if something happens to you? Fakat baba, ya sana bir şey olursa? What if it leaks? Ya sızarsa? What if I say no? Ya hayır dersem? What if Tom doesn't know what to do? Ya Tom ne yapacağını bilmiyorsa? What if you were able to buy the house you've always dreamed of? Ya hep hayalini kurduğun evi alabilseydin? What if someone sees this? Ya biri bunu görürse? What if they say no? Ya hayır derseler? What if she actually had no other choice? Peki ya aslında onun başka bir seçeneği yoksa? What if Tom isn't telling the truth? Ya Tom doğruyu söylemiyorsa? What if Tom says no? Ya Tom hayır derse? But what if she says no? Ama ya o hayır derse? What if Tom wins? Ya Tom kazanırsa? What if she doesn't want to talk to me? Ya benimle konuşmak istemezse? What if they're wrong? Ya onlar yanılıyorsa? What if there's a fire? Ya yangın çıkarsa? What if we all are brains in vats and every sensory perception is illusionary? Ya hepimiz fıçılardaki beyinlersek ve bütün duyusal algılar yanılsamaysa? What if Tom is wrong? Ya Tom hatalıysa? And what if he rejects me? Ya o beni reddederse? What if someone sees it? Ya biri görürse? And what if we went to a Japanese restaurant tonight? Ve peki ya bu gece bir Japon restoranına gitseydik? What if you're wrong? Ya sen yanılıyorsan? What if Tom was right? Ya Tom haklıysa? What if I told you I really want to be a teacher? Ya sana gerçekten öğretmen olmak istediğimi söylersem? What if Tom is right? Ya Tom haklıysa? What if someone sees this? Ya birisi bunu görürse? What if I don't pass? Ya geçemezsem? What if Tom did do that? Ya Tom bunu yapmışsa? What if my mom says no? Ya annem hayır derse? What if there's a fire? Ya orada yangın varsa? What if Tom did that? Ya Tom bunu yapsaydı? What if Tom doesn't make it? Ya Tom başaramazsa? What if something gets broken? Ya bir şey kırılırsa? What if he's telling the truth? Ya doğruyu söylüyorsa? And what if your son was like that? Ya senin oğlun da böyle olsaydı? What if it was serious? Ya ciddi olsaydı? What if I am a Native American? Ya bir Kızılderiliysem? What if something happened to her? Ya ona bir şey olursa? What if I am poor? Ya ben fakirsem? What if Tom doesn't do that? Ya Tom bunu yapmazsa? What if I'm wrong? Ya yanılıyorsam? What if Tom was right? Ya Tom haklıysa ne olacak? What if he doesn't want to talk to me? Ya benimle konuşmak istemezse? But what if he says no? Ama ya hayır derse? What if Tom did do that? Ya Tom onu yapsaydı? What if I don't pass? Ya geçmezsem? What if they're wrong? Ya hatalıysalar? What if you lost your life in Iraq? Ya Irak'ta hayatını kaybetseydin? What if they're wrong? Ya onlar hatalıysa? What if Tom's plan doesn't work? Ya Tom'un planı işe yaramazsa? What if I asked you to stay? Ya senden kalmanı istesem? What if he's wrong? Ya o yanılıyorsa? What if it continued for ever? Ya sonsuza kadar devam etseydi? What if the problem is Tom? Ya sorun Tom'sa? And what if someone sees you? Ve ya birisi sizi görürse? What if she says no? Ya hayır derse? But what if he says no? Peki ya hayır derse? What if Tom doesn't like the gift I give him? Ya Tom ona verdiğim hediyeyi beğenmezse? What if he should happen to come late? Ya geç gelirse? What if it leaks? Ya sızdırırsa? What if Tom insists on doing that? Ya Tom onu yapmakta ısrar ederse? What if Tom can't handle it? Ya Tom bununla başa çıkamazsa? What if Tom is wrong? Ya Tom yanılıyorsa? What if I refuse? Ya reddedersem? What if it's too late? Ya çok geçse? What if Tom isn't telling the truth? Ya Tom gerçeği söylemiyorsa? What if we don't find him? Ya onu bulamazsak? What if the problem is him? Ya sorun o ise? What if we don't find them? Peki ya onları bulamazsak? What if something goes wrong? Ya bir şeyler ters giderse? What if you get caught? Ya yakalanırsanız? What if the problem is us? Ya sorun bizsek? What if you forget? Ya unutursanız? What if the problem is them? Ya sorun onlarsa? What if I'm right? Ya haklıysam? What if someone saw us? Ya biri bizi görseydi? What if she's wrong? Ya o yanılıyorsa? What if something happens to you? Ya sana bir şey olursa? What if somebody saw this? Ya biri bunu gördüyse? What if the scheme doesn't work out? Ya plan işe yaramazsa? What if you forget? Ya unutursan? And what if she rejects me? Ve ya beni reddederse? What if we don't find them? Ya onları bulamazsak? What if you regret it? Ya pişman olursan? What if we don't find her? Ya kadını bulamazsak? What if they don't like me? Ya benden hoşlanmazlarsa? What if we get caught? Ya yakalanırsak? What if the problem isn't Tom? Ya sorun Tom değilse? What if someone catches us? Ya biri bizi yakalarsa? What if you gave a speech and nobody came? Ya bir konuşma yapsan ve kimse gelmese? What if she doesn't like me? Ya benden hoşlanmıyorsa? What if I'm right? Ya ben haklıysam? What if someone sees us? Ya biri bizi görürse. And what if someone sees you? Ya biri seni görürse? What if he insists? Ya ısrar ederse? What if I fail? Ya başarısız olursam? What if Tom and Mary don't want to do that? Ya Tom ve Mary bunu yapmak istemezlerse? What if I'm not lucky? Ya şanslı değilsem? Then, what if it's not? Ya değilse? What if you gave a speech and nobody came? Ya bir konuşma yaptıysanız ve kimse gelmediyse? What if something happens to Tom? Ya Tom'a bir şey olursa? What if I am a Native American? Ya ben bir Kızılderili isem? What if Tom doesn't do that? Ya Tom onu yapmazsa? What if he's telling the truth? Peki ya gerçeği söylüyorsa? What if Tom is telling the truth? Ya Tom doğruyu söylüyorsa? What if I get caught? Ya yakalanırsam? But father, what if something happens to you? Ama baba, ya sana bir şey olursa? And what if he rejects me? Ya beni reddederse? What if all days were Saturday? Ya bütün günler cumartesi olsaydı? What if someone finds out? Ya biri öğrenirse? What if you forget? Ya sen unutursan? What if Tom doesn't like me? Ya Tom beni sevmiyorsa? What if the problem isn't them? Ya sorun onlar değilse? What if they say no? Ya hayır derlerse? What if she actually had no other choice? Ya gerçekten başka seçeneği yoksa? What if Tom did do that? Ya Tom onu yaptıysa? What if they heard you? Ya seni duydularsa? What if he should happen to be late? Ya geç kalırsa ne olacak? What if Tom insists on doing that? Ya Tom bunu yapmakta ısrar ederse? What if someone sees it? Ya biri onu görürse? What if she actually knew everything? Ya gerçekten her şeyi biliyorsa? What if there's a leak? Ya bir sızıntı varsa? What if you get caught? Ya yakalanırsan? What if we don't find Tom? Ya Tom'u bulamazsak? What if Tom were still alive? Peki ya Tom hâlâ hayatta olsaydı? What if we should fail? Ya başarısız olursak? What if she says no? Peki ya hayır derse? Show More (159)
2	what about?	ya	expr.
	What about a WTO initiative? Peki ya DTÖ girişimi? But what about Part IV concerning the revision and the entry-into-force procedures? Peki ya revizyon ve yürürlüğe giriş prosedürleriyle ilgili Bölüm IV ne olacak? What about if plague returns to Europe or breaks out again anywhere? Peki ya veba Avrupa'ya geri dönerse ya da herhangi bir yerde tekrar patlak verirse? But what about the human rights policy within the EU itself? Peki ya AB'nin kendi içindeki insan hakları politikası? What about oil or marine pollution? Peki ya petrol ya da deniz kirliliği? But what about the presence of other proteins, ‘chicken meat’ that contains beef or pork proteins? Peki ya diğer proteinlerin varlığı, sığır eti veya domuz eti proteinleri içeren 'tavuk eti'? What about the sustainable town? Peki ya sürdürülebilir şehir? But what about international ferry journeys and international coach journeys? Peki ya uluslararası feribot yolculukları ve uluslararası otobüs yolculukları ne olacak? What about the single market and the free movement of goods between France and the United Kingdom? Peki ya tek pazar ve Fransa ile Birleşik Krallık arasında malların serbest dolaşımı ne olacak? What about the less serious incidents? Peki ya daha az ciddi olaylar? But what about People First and other self-advocacy organisations? Peki ya People First ve diğer öz savunuculuk örgütleri ne olacak? What about nuclear research and the growing of the tobacco? Peki ya nükleer araştırmalar ve tütün yetiştiriciliği? What about if polio, infantile paralysis, again becomes widespread? Peki ya çocuk felci yeniden yaygınlaşırsa ne olacak? What about prevention and complete recovery? Peki ya önleme ve tam iyileşme? What about the other Member States? Peki ya diğer Üye Devletler? But what about Part IV concerning the revision and the entry-into-force procedures? Peki ya revizyon ve yürürlüğe giriş prosedürlerine ilişkin Bölüm IV ne olacak? What about the other one? Peki ya diğeri? What about girls? Peki ya kızlar? What about her? Peki ya o? What about her? Ya o? What about Tom? Peki ya Tom? It's illegal to walk on the grass, but what about running? Çimlerde yürümek yasak, peki ya koşmak? What about this one? Peki ya bu? What about Jack? Ya Jack? What about that red dress? Peki ya o kırmızı elbise? What about farming? Peki ya çiftçilik? It's illegal to walk on the grass, but what about running? Çimlerde yürümek yasak ama ya koşmak? What about your wife? Peki ya karın? What about your studies? Peki ya derslerin? What about her? Ya ona dersin? What about him? Ya o? What about you? Ya sen? What about girls? Ya kızlar? OK, but what about the manager? Tamam ama peki ya yönetici? OK, but what about the manager? Tamam, ama ya müdür? Show More (32)
3	either	ya	conj.
	Either come in or go out. Ya gir ya çık. Either go out or come in. Ya çık, ya gir. Either look like what you are, or become what you look like. Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol. Sixty-nine percent of adult Americans are either overweight or obese. Yetişkin Amerikalıların yüzde altmış dokuzu ya aşırı kilolu veya obezdir. It's either us or them. Ya biz ya onlar. Either I'll do that or Tom will. Bunu ya ben ya Tom, ikimizden biri yapacak. Show More (3)
4	oh!	ya	interj.
	Oh, please, stop that noise! Ya, lütfen, kesin şu gürültüyü! Oh, could you please answer the phone for me? Ya, benim için telefona bakar mısın lütfen? Oh, if only that were true! Ya, keşke bu doğru olsaydı! Oh, Marilla, please, please, let me go to the picnic. Ya, Marilla, lütfen, lütfen, pikniğe gitmeme izin ver. Show More (1)
5	how about?	ya	expr.
	How about with you? Peki ya sen? How about with you? Peki ya seninle? Show More (-1)