çakıl - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

çakıl



Bedeutungen von dem Begriff "çakıl" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 23 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
çakıl gravel n.
çakıl pebble n.
General
çakıl pavement n.
çakıl aggregate n.
çakıl shingle n.
çakıl dirt n.
çakıl ballast n.
çakıl grit n.
çakıl gravel aggregate n.
çakıl conglomerate n.
çakıl grail n.
çakıl pebblestone n.
çakıl -lith suf.
Technical
çakıl rounded pebble n.
çakıl cobble n.
çakıl pebble stone n.
çakıl darnex n.
Construction
çakıl pebble n.
çakıl gravel n.
Railway
çakıl gravel n.
Geology
çakıl gibber [australia] n.
Slang
çakıl gooly [australia] n.
çakıl goolie [australia] n.

Bedeutungen, die der Begriff "çakıl" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 203 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yuvarlak çakıl shingle n.
çakıl ocağı gravel pit n.
çakıl (dere) rubble n.
çakıl taşı pebble n.
kaba çakıl cobble n.
kırma çakıl crushed gravel n.
çakıl taşları pebbles n.
iri yuvarlak çakıl boulder gravel n.
çakıl kayaç conglomerate n.
ince çakıl fine gravel n.
dişli ince çakıl grit n.
çakıl dolgusu hard core n.
çakıl taşı chipping n.
ince çakıl pebble n.
fındık çakıl pea shingle n.
ince çakıl pea gravel n.
nohut çakıl pea gravel n.
nohut çakıl karışım pea gravel mix n.
beyaz çakıl taşları the white pebbles n.
düz bir alana atılan çakıl taşları ile bakılan fal cleromancy n.
çakıl taşı calyon n.
düz bir alana atılan çakıl taşları veya ayak bileği kemikleri ile bakılan fal astragalomancy n.
düz bir alana atılan çakıl taşları veya ayak bileği kemikleri ile bakılan fal cleromancy n.
su altındaki bir çamur, çakıl veya kum yükseltisi bank n.
kıyıdaki kum veya çakıl taşları beach n.
çakıl taşı chessil n.
(yol için) sert ve düz bir yüzeye sıkıştırılmış çakıl veya toprak hardpack n.
çalışma alanındaki (toprak, çakıl, taş) molozu temizleyen kimse mucker n.
kum tanesinden iri, çakıl taşından küçük taş veya mineral parçası granule n.
çakıl taşı gravel-stone n.
küçük çakıl taşı chuck [scotland] n.
küçük çakıl taşı chuckie stane [scotland] n.
aşık oyununda kullanılan çakıl taşı dibstone [dated] n.
(çakıl taşı) gözenekli maddeyle dolu kapta suyun buharla ısıtıldığı bir cihaz commingler n.
çakıl yolda ince kenar featheredge n.
çakıl taşı merceği pebble n.
çakıl taşları pebblestone n.
hazne veya deponun dibinde bulunup suyu filtrelemek için kullanılan kum veya çakıl tabakası filter bed n.
mineral içeriği test edilen cevher veya çakıl örneği prospect n.
çakıl dökmek pebble v.
çakıl dökmek gravel v.
çakıl döşemek gravel v.
çakıl döşemek ballast v.
çakıl taşıyla döşemek pebble v.
kazı veya maden kazısı sırasında çıkan (yumuşak toprak, killi toprak, çakıl, taş) malzemeyi temizlemek muck v.
nalla ayak arasına giren çakıl sebebiyle topallamak (at) gravel v.
aşınarak çakıl haline gelmek gravel v.
(çakıl ve kumu) değerli minerallerin ayrışması için konteynerde yıkamak pan off v.
(çakıl ve kumu) değerli minerallerin ayrışması için konteynerde yıkamak pan out v.
çakıl ve kumu su dolu kap içinde döndürerek (değerli mineralleri) ayrıştırmak pan out v.
kırık taşla çakıl ve kumdan yapılmış telford adj.
çakıl döşenmiş graveled adj.
çakıl döşenmiş gravelled adj.
çakıl veya kumla kaplı beachy adj.
çakıl taşına benzer lapilliform adj.
çakıl taşı biçiminde olan lapilliform adj.
(toprak) büyük miktarda çakıl taşı ve çakıl karışımı içeren chisley adj.
Industry
(cevher, kömür, çakıl veya toprak elemek için kullanılan) kaba elek grisly n.
Technical
bakla çakıl pebble gravel n.
beton yapımında kullanılan kum ve çakıl taşı aggregate n.
çakıl serici chipping spreader n.
çakıl eleği gravel screen n.
çakıl deposu gravel yard n.
çakıl kepçesi gravel bucket n.
çakıl tutucu scouring sluice n.
çakıl ayırıcı gravel sorter n.
çakıl ocağı gravel pit n.
çakıl tutucu gravel stop n.
çakıl geçidi scouring sluice n.
çakıl bantı stratum of gravel n.
çakıl yol gravel road n.
çakıl tabakası stratum of gravel n.
çakıl muhtevası grit content n.
çakıl blanket gravel blanket n.
çakıl imla gravel fill n.
çakıl fraksiyonu gravel fraction n.
çakıl filtre gravel jacket n.
çakıl diren gravel drain n.
çakıl yıkama eleği gravel-washing screen n.
çakıl arka imla gravel backfill n.
çakıl tabakası gravel train n.
çakıl patika gravel path n.
çakıl filtreli kuyu gravel-filter well n.
çakıl filtreli kuyu gravel-packed well n.
çakıl tutucu gravel trap n.
çakıl serici gravel spreader n.
çakıl taşlı değirmen pebble mill n.
çakıl bandı layer of gravel n.
çakıl geçidi scouring sluices n.
çakıl kaplanması pebble paving n.
çakıl tabakası layer of gravel n.
çakıl betonu gravel concrete n.
çakıl geçidi gravel pass n.
çakıl filtre gravel filter n.
çakıl pompası gravel pump n.
çakıl filtreli kuyu gravel jacketed well n.
çakıl balast gravel ballast n.
çakıl taşları pebble stones n.
doğal çakıl bank gravel n.
gevşek çakıl loose gravel n.
ince çakıl fine gravel n.
iri çakıl large shingle n.
ince çakıl pebbles n.
iri çakıl coarse gravel n.
ince çakıl small gravel n.
ince çakıl gravel sand n.
iri çakıl large pebbles n.
kalın taneli çakıl coarse gravel n.
kaba çakıl cobble n.
kaba çakıl large shingle n.
kaba çakıl coarse gravel n.
kaba çakıl large pebbles n.
killi çakıl hoggin n.
kırma çakıl crushed gravel n.
killi çakıl clayey gravel n.
kötü derecelenmiş çakıl poorly graded gravel n.
kumlu çakıl hoggin n.
kum ve çakıl kapanı sand and gravel trap n.
kumlu çakıl sandy gravel n.
kum ve çakıl sand and gravel n.
kumlu çakıl sand gravel n.
orta çakıl pebble gravel n.
orta çakıl medium gravel n.
rüzgarla sürüklenen çakıl ayırıcısı gravel windrow eliminator n.
siltli çakıl silty gravel n.
tabanı kum veya ince çakıl kaplı depo filter bed n.
tabii çakıl bank gravel n.
tuvönan iri çakıl gravel ballast n.
tüvanan çakıl as-dug-gravel n.
ufak yuvarlak çakıl pebble n.
ufak çakıl small gravel n.
ufak çakıl pea gravel n.
yuvarlak çakıl round gravel n.
yuvarlak çakıl pebbles n.
yuvarlak çakıl small gravel n.
asfalt yol yüzeyine dökülen çakıl tabakası blotter n.
doğal çakıl pit run n.
(ağır tortu madenciliğinde) alüvyal toprak, çakıl gibi malzemeler dirt n.
iskoçya'da bulunan bir kriptokristalin kuvars çakıl taşı scotch pebble n.
Construction
metreküpün yaklaşık dört ila beşte biri kadar miktarda moloz veya çakıl cartload n.
çakıl kırma grit blasting n.
çakıl kakma sıva depreter n.
iri çakıl coarse gravel n.
sondaj yoluyla kum, çakıl vb. toplamakta kullanılan donyağı benzeri bir madde arming n.
kireç ve çakıl karışımı harl n.
yolda kullanılan çakıl loose metal [new zealand] n.
yolu çakıl veya parke taşı ile döşemek causeway v.
(yola) kırık taşla çakıl ve kumdan yapılmış kaldırım yapmak telfordize v.
Automotive
çakıl havuzu gravel trap n.
çakıl tuzağı arrester bed n.
Railway
çakıl veya diğer malzemelerle doldurulmamış unballasted adj.
Marine
çakıl taşı pebblestone n.
çakıl topluluğu aggregate n.
çakıl çukuru pit gravel n.
çakıl hasır gravel mat n.
çakıl tabanlı sahil plaj shingle beach n.
çakıl kıyı shingle coast n.
çakıl destek gravel backing n.
çakıl kümesi aggregate n.
çakıl kumsalı gravel beach n.
elekten geçirilmiş çakıl unscreened gravel n.
iri çakıl boulder n.
iri çakıl cobble n.
ince çakıl shingle n.
killi çakıl hogging n.
Mining
içerisinde çoğunlukla brezilya elması bulunduran çakıl taşlı, demirli kumlu maden yatakları cascalho n.
çakıl tabakası silt n.
içinde fosil, metal, değerli taş, kristal veya çakıl gömülü olan doğal madde matrix n.
çakıl kütlesi oluşturan ayrışmış granit growan [uk] n.
kil ve çakıl karışımında bulunan cevher prian n.
kum veya çakıl taşını yıkarak mineralleri çıkarmak placer v.
Chemistry
kum ve çakıl karışımını kaplamaya uygun sıvı bitumen n.
Marine Biology
akvaryum tabanında kullanılan çakıl, kum gibi doğal maddeler substrate n.
çakıl geçirgenliği gravel permeability n.
doğada tabanda bulunan çakıl, mercan ve kum gibi maddelerin farklı katmanları substratum n.
ince çakıl pea gravel n.
ince çakıl gravel n.
diğer kabukları ve çakıl taşlarını kendi kabuğuna ekleyen phorus cinsi tek kabuklu bir deniz salyangozu mason shell n.
Zoology
çakıl kuşu sanderling n.
Agriculture
çakıl bahçesi pebble garden [new zealand] n.
History
geçmişte sayı saymada kullanılan çakıl taşları augrim stones n.
Environment
çakıl ocağı işletmesi gravel mining n.
tüvenan çakıl pit-run gravel n.
Geography
eriyen buzulların kum ve çakıl gibi malzemeleri biriktirmesiyle meydana gelen düzensiz höyük ya da tepe kame n.
körfez kıyısında kum ve çakıl seti bay bar n.
körfez kıyısında kum ve çakıl seti bay barrier n.
Geology
çakıl kayaç conglomerate n.
çakıl kırıntıları aggregate chips n.
çakıl ağırlıklı akarsu gravel-bed stream n.
çakıl-baskın akarsu gravel-bed stream n.
kumlu çakıl sandy gravel n.
temiz kum ve çakıl clean sand and gravel n.
udden-wentworth tane boyu sınıflamasına göre 2-4 mm büyüklükteki çakıl granular gravel n.
doğal tortularda bulunan çakıl veya kum bank run n.
çakıl tortusunun doğal sınırını oluşturan anakaya rimrock n.
rüzgarın savurduğu kumlarla şekillenen üç yüzlü bir çakıl dreikanter n.
genellikle tuz ve çakıl yüzeylerin altında bulunan çökelmiş sert demir tuzu tabakası iron pan n.
akarsu kıvrımında kum veya çakıl birikmesi sonucu oluşan çıkıntı point bar n.
iri taneli malzemeden oluşan (çakıl kayaç, breş) rudaceous adj.
Sport
(araba yarışında) parkurdan çıkan araçları yavaşlatmak için kullanılan çakıl dökülmüş geniş alan kitty litter n.
Latin
çakıl kuşu calidris alba n.
Archaic
çakıl kaplı yol causeway n.
Ornithology
çakıl kuşu ruddy plover n.