|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
çok kısa bir mesafe |
step n.
|
|
2 |
General |
çok kısa radyo dalgaları veren bir lamba |
magnetron n.
|
|
3 |
General |
çok kısa süren şey |
snatch n.
|
|
4 |
General |
çok kısa bir süre |
point in time n.
|
|
5 |
General |
isim çok kısa |
name is too short n.
|
|
6 |
General |
çok kısa bir süre |
split second n.
|
|
7 |
General |
saçın elektrikli tıraş makinesi ile çok kısa kesildiği bir model |
number one n.
|
|
8 |
General |
çok kısa öykü |
short-short n.
|
|
9 |
General |
çok kısa zaman |
jiff n.
|
|
10 |
General |
çok kısa zaman |
crack n.
|
|
11 |
General |
çok kısa zaman |
eyeblink n.
|
|
12 |
General |
çok kısa zaman |
eyewink n.
|
|
13 |
General |
çok kısa aralık |
hairbreadth n.
|
|
14 |
General |
çok kısa zaman aralıklarını ölçen bir alet |
microchronometer n.
|
|
|
15 |
General |
çok kısa mini etek |
micromini n.
|
|
16 |
General |
çok kısa zaman aralığı |
microtime n.
|
|
17 |
General |
çok kısa kimse |
hop-thumb n.
|
|
18 |
General |
çok kısa kesilmiş saç |
buzzcut n.
|
|
19 |
General |
çok kısa bir süre |
giffy n.
|
|
20 |
General |
çok kısa mesafe |
inch n.
|
|
21 |
General |
çok kısa zaman dilimleri |
instants n.
|
|
22 |
General |
sonrasında annenin hastanede çok kısa süre kaldığı doğum |
drive-through delivery n.
|
|
23 |
General |
çok kısa süre |
shake n.
|
|
24 |
General |
kısa rolleri bulunan birden çok katılımcının yer aldığı, genellikle rekabetçi olan gösteri |
slam n.
|
|
25 |
General |
çok kısa kesmek (hayvanın tüylerini) |
shear v.
|
|
26 |
General |
çok kısa bir süre kalmak |
put in an appearance v.
|
|
27 |
General |
çok kısa bir sürede büyük paralar kazanmak |
be minting it v.
|
|
28 |
General |
çok kısa zamanda alanında en üste/tepeye çıkmak/ulaşmak |
get to the top of one's field in a very short time v.
|
|
29 |
General |
çok kısa ömürlü |
ephemeral adj.
|
|
30 |
General |
çok kısa süren |
ephemeral adj.
|
|
31 |
General |
çok kısa (pantolon) |
highwater adj.
|
|
32 |
General |
çok kısa (pantolon) |
high-water adj.
|
|
33 |
General |
çok kısa ve öz |
overbrief adj.
|
|
34 |
General |
(saç) çok kısa kesilmiş |
close-shaven adj.
|
|
|
35 |
General |
çok kısa bir zamanda |
in record time adv.
|
|
36 |
General |
çok kısa süren |
momentarily adv.
|
|
37 |
General |
çok kısa bir süredir |
very recently adv.
|
|
38 |
General |
çok kısa süre |
soonish adv.
|
|
39 |
General |
çok kısa süre içinde |
in a jiff adv.
|
|
40 |
General |
çok kısa mesafeden |
at point-blank range adv.
|
|
41 |
General |
çok kısa sürede |
on short notice adv.
|
|
42 |
General |
çok kısa sürede |
at short notice adv.
|
|
43 |
General |
çok kısa süre içinde |
close onto prep.
|
|
44 |
General |
çok kısa mesafede |
close onto prep.
|
|
Phrasals |
|
45 |
Phrasals |
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj almak |
blow up v.
|
|
46 |
Phrasals |
kısa sürede çok yol almak |
bomb through (something) v.
|
|
47 |
Phrasals |
kısa sürede çok yol almak |
bomb through v.
|
|
48 |
Phrasals |
kısa bir zaman dilimine (bir çok şey) sığdırmak |
jam with (something) v.
|
|
49 |
Phrasals |
kısa bir zaman dilimi için (bir çok şey) planlamak |
jam with (something) v.
|
|
50 |
Phrasals |
kısa bir zaman dilimine (bir çok şey) doldurmak |
jam with (something) v.
|
|
51 |
Phrasals |
çok kısa süre öncesinden haber vererek |
at short notice adv.
|
|
Phrases |
|
52 |
Phrases |
çok değil kısa zaman önce |
it is not long now before expr.
|
|
53 |
Phrases |
çok çok kısa bir süre için |
for far too brief a time expr.
|
|
54 |
Phrases |
çok kısa süre öncesinden haber verilen |
at (very) short notice expr.
|
|
Proverb |
|
55 |
Proverb |
hayat (çok) kısa ve (hızla) akıp gidiyor |
life is short and time is swift
|
|
Colloquial |
|
56 |
Colloquial |
çok kısa duş alma |
cat-lick n.
|
|
57 |
Colloquial |
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj alma |
blowing up n.
|
|
58 |
Colloquial |
kısa süre içerisinde birden çok kişiyle cinsel ilişkide bulunma |
musical beds n.
|
|
59 |
Colloquial |
çok fazla detay içermeyen kısa bilgi |
dry fact n.
|
|
60 |
Colloquial |
kısa sürede çok miktarda bilgi yükleme/aktarma |
brain dump n.
|
|
61 |
Colloquial |
kısa sürede çok miktarda bilgi yükleme/aktarma |
info dump n.
|
|
62 |
Colloquial |
çok kısa bir süre |
half a minute n.
|
|
63 |
Colloquial |
çok kısa ziyaret |
whirlwind visit n.
|
|
64 |
Colloquial |
çok kısa mesafe |
two whoops and a holler n.
|
|
65 |
Colloquial |
çok kısa mesafe |
two hoops and a holler n.
|
|
66 |
Colloquial |
çok kısa ve streç şort |
hot pants n.
|
|
67 |
Colloquial |
çok kısa ve üzerine yapışan şort |
hot pants n.
|
|
68 |
Colloquial |
çok kısa bir süre |
a hot minute n.
|
|
69 |
Colloquial |
kısa zamanda çok iş almak |
job-hop v.
|
|
70 |
Colloquial |
çok kısa bir süre içerisinde |
in a couple of shakes expr.
|
|
71 |
Colloquial |
çok kısa bir süre sonra |
in just a moment expr.
|
|
72 |
Colloquial |
(çok kısa bir süre sonra/hemen) bir dakika içinde |
in just a minute expr.
|
|
73 |
Colloquial |
çok kısa bir süre |
half a minute expr.
|
|
74 |
Colloquial |
çok kısa bir süre |
half a tick expr.
|
|
|
75 |
Colloquial |
çok kısa bir süre |
half a second expr.
|
|
Idioms |
|
76 |
Idioms |
çok kısa mesafe |
a sabbath day's journey n.
|
|
77 |
Idioms |
çok kısa/yakın mesafe |
a sabbath day's journey n.
|
|
78 |
Idioms |
kısa sürede çok kazandıran karlı iş |
land-office business n.
|
|
79 |
Idioms |
çok kısa yolculuk |
a sabbath day's journey n.
|
|
80 |
Idioms |
çok kısa mesafe |
a sabbath day's journey n.
|
|
81 |
Idioms |
çok kısa süre |
a few ticks n.
|
|
82 |
Idioms |
çok kısa bir ziyaret |
a flying visit n.
|
|
83 |
Idioms |
çok kısa kesilen bir ziyaret |
a flying visit n.
|
|
84 |
Idioms |
çok kısa bir zaman |
a jiff n.
|
|
85 |
Idioms |
çok kısa bir süre |
a split second n.
|
|
86 |
Idioms |
çok kısa bir ziyaret |
flying visit n.
|
|
87 |
Idioms |
çok kısa özet niteliğinde olmak |
be in a nutshell v.
|
|
88 |
Idioms |
çok kısa mesafeden vurulmak |
be shot at point-blank range v.
|
|
89 |
Idioms |
çok kısa bir sürede büyük paralar kazanmak |
be minting money v.
|
|
90 |
Idioms |
çok kısa bir rolü olmak |
walk on stage and off again v.
|
|
91 |
Idioms |
çok kısa ve acele |
whistle-stop adj.
|
|
92 |
Idioms |
çok kısa mesafe |
two whoops and a holler expr.
|
|
93 |
Idioms |
çok kısa bir süre içerisinde |
in two shakes of a lamb's tail expr.
|
|
94 |
Idioms |
çok kısa mesafe |
a hop, skip, and a jump expr.
|
|
95 |
Idioms |
çok kısa mesafe |
stone's throw away expr.
|
|
96 |
Idioms |
çok kısa mesafe |
howdy and a half expr.
|
|
97 |
Idioms |
çok kısa mesafe |
two hoops and a holler expr.
|
|
98 |
Idioms |
çok kısa bir süre |
hot minute expr.
|
|
99 |
Idioms |
çok kısa mesafe |
a hop, skip, and a jump expr.
|
|
100 |
Idioms |
çok kısa mesafe |
a hop and a skip expr.
|
|
101 |
Idioms |
çok kısa bir süre |
half a minute expr.
|
|
102 |
Idioms |
çok kısa bir süre |
half a tick expr.
|
|
103 |
Idioms |
çok kısa bir süre |
half a second expr.
|
|
104 |
Idioms |
çok kısa bir süre |
half a shake of a lamb's tail expr.
|
|
Speaking |
|
105 |
Speaking |
bu kadar kısa sürede gelebilmenize çok sevindim |
I'm so glad you could come on such short notice expr.
|
|
106 |
Speaking |
bana bu kadar kısa sürede zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim |
thank you for meeting me on such short notice expr.
|
|
107 |
Speaking |
çok kısa bir süre içinde |
before you know it expr.
|
|
108 |
Speaking |
hayat beklemek için çok kısa |
life is too short to wait expr.
|
|
109 |
Speaking |
hayat çok kısa |
life's too short expr.
|
|
110 |
Speaking |
hayat çok kısa |
life is too short expr.
|
|
Trade/Economic |
|
111 |
Trade/Economic |
çok kısa dönem |
immediate run n.
|
|
112 |
Trade/Economic |
çok kısa dönem |
market period n.
|
|
113 |
Trade/Economic |
çok kısa dönem |
momentary run n.
|
|
114 |
Trade/Economic |
çok kısa vadeli poliçe |
short bill n.
|
|
115 |
Trade/Economic |
çok kısa vadeli borç |
call loan n.
|
|
116 |
Trade/Economic |
çok kısa dönem |
market term n.
|
|
117 |
Trade/Economic |
çok kısa vadeli borçlar |
day to day loans n.
|
|
118 |
Trade/Economic |
kısa sürede çok iş değiştiren kimse |
job jumper n.
|
|
119 |
Trade/Economic |
kısa sürede çok iş değiştiren kimse |
job hopper n.
|
|
120 |
Trade/Economic |
kısa zaman içinde yüksek volatilite ile birlikte fiyatlamanın çok kısa bir sürede dip seviyeye gelmesi |
flash crash n.
|
|
121 |
Trade/Economic |
vadeli işlemler piyasasında çok kısa dönemli fiyat dalgalanmalarına oynayan kişi |
scalper n.
|
|
122 |
Trade/Economic |
(daha yüksek kazanç sağlamak için) çok sayıda kısa pozisyon açmak |
squeeze the shorts v.
|
|
Tourism |
|
123 |
Tourism |
az sayıda ve kısa süreli molası olan çok hızlı tur veya gezi |
whistle stop n.
|
|
Advertising |
|
124 |
Advertising |
çok kısa televizyon reklamı |
blipvert n.
|
|
Technical |
|
125 |
Technical |
çok kısa zaman |
moment n.
|
|
126 |
Technical |
mıknatıs çekirdeği halka şeklinde olup bir veya daha fazla sayıda çok kısa hava boşluğu bulunan manyetik kafa |
ring head n.
|
|
Informatics |
|
127 |
Informatics |
genellikle 0,01 saniyeye tekabül eden çok kısa zaman |
jiffy n.
|
|
Textile |
|
128 |
Textile |
tepesi düz kenarları çok kısa iskoç şapkası |
bluebonnet n.
|
|
129 |
Textile |
tepesi düz kenarları çok kısa iskoç şapkası |
bluecap n.
|
|
130 |
Textile |
çok kısa elbise |
minidress n.
|
|
131 |
Textile |
çok keçeleşmiş yün ürünlerden ve atıklardan geri dönüştürülen düşük kaliteli ve çok kısa lifli yün |
mongoe n.
|
|
132 |
Textile |
çok kalın ve sert bir kumaştan yapılan kısa ceket veya pelerin |
greggoe n.
|
|
133 |
Textile |
çok kalın ve kaba kumaştan yapılan başlıklı kısa ceket veya pelerin |
griego n.
|
|
Construction |
|
134 |
Construction |
paralel olmayan kenarları daha uzun olmak üzere, biri çok kısa olan iki paralel kenarı bulunan dörtgen (bina şekli) |
flatiron n.
|
|
Automotive |
|
135 |
Automotive |
kısa mesafelerde çok sayıda insanın taşınmasını sağlayan otomatik ulaşım sistemi |
people mover n.
|
|
Aeronautic |
|
136 |
Aeronautic |
kısa mesafelerde çok sayıda yolcu taşımak üzere tasarlanmış uçak |
airbus n.
|
|
Anatomy |
|
137 |
Anatomy |
sinir hücresinin impulsları hücre gövdesine ileten, çok dallı ve nispeten kısa olan protoplazmik çıkıntıları |
dendrite n.
|
|
Astronomy |
|
138 |
Astronomy |
kısa ve çok güçlü x-radyasyonu patlamalarıyla karakterize gök olgusu |
x-ray burster n.
|
|
139 |
Astronomy |
çok kısa periyotlu gezegen |
ultra-short period planet (uspp) n.
|
|
140 |
Astronomy |
güneş atmosferinin kromosferine yakın görünen ve güneşin kutuplarında en fazla sayıda meydana gelen çok küçük sivri uçlu kısa ömürlü uzantı |
spicule n.
|
|
Botanic |
|
141 |
Botanic |
fundagiller familyasından, tek türe sahip çok yıllık kısa boylu bir cins |
chamaedaphne n.
|
|
142 |
Botanic |
turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık, gösterişli bir bitki |
siberian wall flower (cheiranthus allionii) n.
|
|
143 |
Botanic |
turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık, gösterişli bir bitki |
erysimum allionii n.
|
|
144 |
Botanic |
kuzey amerika'dan minnesota ve kansas'a kadar olan bölgede yaşayan, turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık bir kır bitkisi |
western wall flower (cheiranthus asperus) n.
|
|
145 |
Botanic |
kuzey amerika'dan minnesota ve kansas'a kadar olan bölgede yaşayan, turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık bir kır bitkisi |
erysimum arkansanum n.
|
|
146 |
Botanic |
kuzey amerika'dan minnesota ve kansas'a kadar olan bölgede yaşayan, turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık bir kır bitkisi |
erysimum asperum n.
|
|
147 |
Botanic |
küme küme bazal yaprakları ve kısa yapraksız sapları olan, sarı çiçekliği olan çok yıllık bir bitki |
stemless hymenoxys (hetraneuris acaulis) n.
|
|
148 |
Botanic |
küme küme bazal yaprakları ve kısa yapraksız sapları olan, sarı çiçekliği olan çok yıllık bir bitki |
hymenoxys acaulis n.
|
|
149 |
Botanic |
çok sayı kısa dikenleri ve yoğun yaprakları olan, uzun boylu bir çalı veya küçük ağaççık |
texas catclaw (acacia wrightii) n.
|
|
150 |
Botanic |
çok sayı kısa dikenleri ve yoğun yaprakları olan, uzun boylu bir çalı veya küçük ağaççık |
tree cat's-claw n.
|
|
151 |
Botanic |
kısa ve kalın bir gövdeye ve çim benzeri yaprakları olan çeşitli avustralya çok yıllık bitkilerine verilen ad |
australian grass tree n.
|
|
152 |
Botanic |
çok kısa saplı ve pürüzsüz yapraklı orta ila büyük boyutlarda bir ağaç |
english oak (quercus robur) n.
|
|
153 |
Botanic |
kümeli bazal yaprakları ve kısa yapraksız sapları olan, sarı çiçekliği olan çok yıllık bir bitki |
tetraneuris acaulis n.
|
|
154 |
Botanic |
avrupa dağlarına özgü beyaz çiçekli, kısa ve aynı boyda dal kümeleri olan çok yıllık bir bitki |
mossy saxifrage (saxifraga hypnoides) n.
|
|
155 |
Botanic |
çok kısa saplı |
acaulescent adj.
|
|
156 |
Botanic |
çok kısa saplı |
acaulose adj.
|
|
Literature |
|
157 |
Literature |
kıta sonunda veya kıta sonundaki kafiyeli dörtlükten önce gelen çok kısa mısra |
bob n.
|
|
158 |
Literature |
eski ingiliz ve iskoç şiirinde çok kısa bir satırı daha uzun satırların takip ettiği şiirsel bir araç |
bob-wheel n.
|
|
159 |
Literature |
kıta sonunda veya kıta sonundaki kafiyeli dörtlükten önce gelen çok kısa mısralardan oluşan nakarat |
bob wheel n.
|
|
160 |
Literature |
kıta sonunda veya kıta sonundaki kafiyeli dörtlükten önce gelen çok kısa mısralardan oluşan nakarat |
bob and wheel n.
|
|
161 |
Literature |
en fazla birkaç sayfa uzunluğunda olan çok kısa hikayeler |
flash fiction n.
|
|
Linguistics |
|
162 |
Linguistics |
slav dillerindeki çok kısa veya daraltılmış bir ünlü harf |
jer n.
|
|
History |
|
163 |
History |
tepesi düz kenarları çok kısa iskoç şapkası |
balmoral n.
|
|
Meteorology |
|
164 |
Meteorology |
çok kısa süren bir hava olayı |
red sprite n.
|
|
Military |
|
165 |
Military |
çok kısa menzilli radar |
very short range radar n.
|
|
166 |
Military |
çok kısa menzilli radar |
very short-range radar n.
|
|
167 |
Military |
çok kısa mesafe hava savunma silah sistemi |
very short-range air defence weapon system n.
|
|
168 |
Military |
göreceli olarak kısa bir zaman diliminde, özellikle de askeri uçak kazası, kasırga, sel, deprem veya silahlı saldırı gibi yerel lojistik destek kapasitesini aşan tek bir olayda verilen çok sayıdaki zayiat |
mass casualty n.
|
|
Chess |
|
169 |
Chess |
her hamlenin on saniye gibi çok kısa bir sürede tamamlanması gereken satranç türü |
rapid transit chess n.
|
|
170 |
Chess |
her hamlenin on saniye gibi çok kısa bir sürede tamamlanması gereken satranç türü |
lightning chess n.
|
|
Photography |
|
171 |
Photography |
çok kısa süre için yüksek yoğunluklu ışık üreten elektrik lambası |
flash lamp n.
|
|
172 |
Photography |
çok kısa maruz kalma süresi olan |
high-speed adj.
|
|
173 |
Photography |
çok kısa maruz kalma süresi gerektiren |
high-speed adj.
|
|
Slang |
|
174 |
Slang |
çok kısa zaman aralığı |
new york minute [usa] n.
|
|
175 |
Slang |
kısa sürede çok iş çıkaran |
ball-busting adj.
|
|
176 |
Slang |
bir heves sonrası spor yapmaya başlayıp çok kısa süre sonra bırakan kimse |
resolutionary adj.
|
|
British Slang |
|
177 |
British Slang |
çok kısa sürede |
in a tick expr.
|
|