|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
çok sert efsanevi bir taş |
adamant n.
|
|
2 |
General |
çok sert efsanevi bir taş |
diamond [obsolete] n.
|
|
3 |
General |
çok sert madde |
diamond [obsolete] n.
|
|
4 |
General |
çok sert vurmak |
slug v.
|
|
|
5 |
General |
çok sert vurmak |
slug v.
|
|
6 |
General |
çok sert eleştirmek |
tomahawk v.
|
|
7 |
General |
üstüne çok sert basarak hırpalamak |
trample v.
|
|
8 |
General |
çok sert kenarlıklı |
iron-sided adj.
|
|
Phrasals |
|
9 |
Phrasals |
(biriyle/bir şeyle ilgili) çok katı/sert olmak |
clamp down (on someone or something) v.
|
|
Colloquial |
|
10 |
Colloquial |
çok sert içki |
oof n.
|
|
11 |
Colloquial |
acımasızca/çok sert eleştirilmek |
get ripped to shreds v.
|
|
12 |
Colloquial |
çok sert bakış |
steely-eyed adj.
|
|
Idioms |
|
13 |
Idioms |
çok sert fren yapmak |
stand on the brakes v.
|
|
14 |
Idioms |
çok sert olmak |
have a poker up one's ass v.
|
|
15 |
Idioms |
çok sert olmak |
have a corncob up one's ass v.
|
|
16 |
Idioms |
çok sert vurmak |
knock into the middle of next week v.
|
|
17 |
Idioms |
(birini) çok sert eleştirmek |
put (one) on the griddle v.
|
|
18 |
Idioms |
çok sert olmak |
kick like a mule v.
|
|
19 |
Idioms |
çok sert olmak |
kick like a steer v.
|
|
20 |
Idioms |
çok/daha sert bir karaktere sahip olmak |
be made of sterner stuff v.
|
|
21 |
Idioms |
çok sert olmak |
be (as) stiff as a board v.
|
|
22 |
Idioms |
çok sert olmak |
be (as) tough as shoe leather v.
|
|
23 |
Idioms |
çok/daha sert bir karaktere sahip |
made of sterner stuff adj.
|
|
Technical |
|
24 |
Technical |
çok sert kayalardan biri |
whin n.
|
|
|
Textile |
|
25 |
Textile |
çok kalın ve sert bir kumaştan yapılan kısa ceket veya pelerin |
greggoe n.
|
|
Construction |
|
26 |
Construction |
çok renkli sert yüzeyli bir tuğla türü |
rustic n.
|
|
Woodworking |
|
27 |
Woodworking |
çok sert sert ve sık damarlı açık sarı renkli bir ahşap |
turkish boxwood n.
|
|
28 |
Woodworking |
çok sert sert ve sık damarlı açık sarı renkli bir ahşap |
boxwood n.
|
|
29 |
Woodworking |
peygamber ağacının ahşabının muadili olarak kullanılan, güney amerika'nın kuzeybatısında yetişen yabani kimyongiller familyasına mensup bir ağacın kahverengimsi sarı renkli çok sert ahşabı |
maracaibo n.
|
|
30 |
Woodworking |
peygamber ağacının ahşabının muadili olarak kullanılan, güney amerika'nın kuzeybatısında yetişen yabani kimyongiller familyasına mensup bir ağacın kahverengimsi sarı renkli çok sert ahşabı |
vera n.
|
|
Automotive |
|
31 |
Automotive |
(araç, araba) çok sert dönmek |
oversteer v.
|
|
Mining |
|
32 |
Mining |
çok sert kaya |
irestone n.
|
|
Printing |
|
33 |
Printing |
(bir şeye) çok sert vurmak |
overstrike v.
|
|
Gastronomy |
|
34 |
Gastronomy |
çok sert bir bira türü |
barley wine [uk] n.
|
|
35 |
Gastronomy |
süpürge darısından damıtılarak yapılan çin menşeli temiz ve çok sert bir likör |
mao-tai n.
|
|
Chemistry |
|
36 |
Chemistry |
elektrikli fırında titanyum dioksit ve karbon ısıtılarak yapılan tic'i andıran çok sert gri renkli metalik bir madde |
titanium carbide n.
|
|
37 |
Chemistry |
çok sert çelik üretiminden kullanılan bir demir ve krom alaşımı |
ferrochromium n.
|
|
Botanic |
|
38 |
Botanic |
avustralya'nın iç kesimindeki bataklıklarda yetişen uzun sert gövdeli çok yıllık otlar |
cane grass n.
|
|
39 |
Botanic |
uzun saplı yaprakları ve sert tüyleri olan çok yıllık bir bitki |
badger (anemone ludoviciana) n.
|
|
40 |
Botanic |
su kaynakları veya akar suda büyüyen, etli ve sert yapraklı, salatalarda yeşillik veya garnitür olarak kullanılan çok yıllık bir avrasya bitkisi |
common watercress (nasturtium officinale) n.
|
|
41 |
Botanic |
su kaynakları veya akar suda büyüyen, etli ve sert yapraklı, salatalarda yeşillik veya garnitür olarak kullanılan çok yıllık bir avrasya bitkisi |
rorippa nasturtium-aquaticum n.
|
|
42 |
Botanic |
yeni zelanda'ya özgü, çok sert ahşap veren uzun bir ağaç |
hard beech (nothofagus truncata) n.
|
|
43 |
Botanic |
dikensiz çok sert gövdeli bir ağaç |
caesalpinia ferrea n.
|
|
44 |
Botanic |
dikensiz çok sert gövdeli bir ağaç |
brazilian ironwood n.
|
|
45 |
Botanic |
içi yumuşak ve dışı sert olan çok çekirdekli meyve |
amphisarca n.
|
|
46 |
Botanic |
avustralya'nın iç kesimindeki bataklıklarda yetişen uzun sert gövdeli çok yıllık bir ot cinsi |
eragrostis n.
|
|
47 |
Botanic |
doğu ve abd'de yetişen sert tüylü çok dallı ve çok yıllık bir sıracaotu |
pilewort (scrophularia marilandica) n.
|
|
48 |
Botanic |
derimsi yaprakları ve çok sert bir odunu olan bir batı hint çalısı |
joewood (jacquinia keyensis) n.
|
|
49 |
Botanic |
derimsi yaprakları ve çok sert bir odunu olan bir batı hint çalısı |
barbasco n.
|
|
50 |
Botanic |
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı |
maidenhair berry (gaultheria hispidula) n.
|
|
51 |
Botanic |
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı |
creeping snowberry (gaultheria hispidula) n.
|
|
52 |
Botanic |
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı |
gaultheria hispidula n.
|
|
53 |
Botanic |
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı |
moxie plum (gaultheria hispidula) n.
|
|
54 |
Botanic |
orta asya'ya özgü olup çok sayıda çeşidi ılıman bölgelerde yaygın olarak yetiştirilen, gösterişli pembe veya beyaz çiçekleri ve yenilebilir sert yuvarlak meyveleri olan gül familyasına mensup bir ağaç |
apple (malus sieversii) n.
|
|
55 |
Botanic |
çok koyu renkte odunu olan çeşitli sert kereste ağaçlarına verilen ad |
blackwood n.
|
|
56 |
Botanic |
çok koyu renkte odunu olan çeşitli sert kereste ağaçlarına verilen ad |
blackwood tree n.
|
|
57 |
Botanic |
bir baklagil çalısının çok sert, parlak gri renkli tohumu |
bonduc n.
|
|
58 |
Botanic |
güney florida'ya özgü, çok sert odunlu küçük bir ağaç veya çalı |
boxwood n.
|
|
59 |
Botanic |
güney florida'ya özgü, çok sert odunlu küçük bir ağaç veya çalı |
florida boxwood n.
|
|
60 |
Botanic |
güney florida'ya özgü, çok sert odunlu küçük bir ağaç veya çalı |
florida box n.
|
|
61 |
Botanic |
güney florida'ya özgü, çok sert odunlu küçük bir ağaç veya çalı |
schaefferia frutescens n.
|
|
62 |
Botanic |
çok sert odunlu bir batı hint adaları kereste ağacı |
breakax n.
|
|
63 |
Botanic |
çok sert odunlu bir batı hint adaları kereste ağacı |
breakaxe n.
|
|
64 |
Botanic |
çok sert odunlu bir batı hint adaları kereste ağacı |
break-axe n.
|
|
|
65 |
Botanic |
çok sert odunlu bir batı hint adaları kereste ağacı |
sloanea jamaicensis n.
|
|
66 |
Botanic |
kuzey amerika ve japonya'ya özgü, beyaz çiçekli ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları bulunan tırmanıcı bir bitki |
moxie n.
|
|
67 |
Botanic |
jamaika'ya özgü, çok dayanıklı ve sert odunu olan bir ağaç |
greenheart n.
|
|
68 |
Botanic |
jamaika'ya özgü, çok dayanıklı ve sert odunu olan bir ağaç |
zizyphus chloroxylon n.
|
|
69 |
Botanic |
batı hint adaları'na özgü, derimsi yaprakları ve çok sert ahşabı olan bir çalı |
barbasco (jacquinia keyensis) n.
|
|
70 |
Botanic |
batı hint adaları'na özgü, derimsi yaprakları ve çok sert ahşabı olan bir çalı |
jacquinia keyensis n.
|
|
71 |
Botanic |
batı hint adaları'na özgü, derimsi yaprakları ve çok sert ahşabı olan bir çalı |
joewood (jacquinia keyensis) n.
|
|
72 |
Botanic |
batı hint adaları'na özgü, derimsi yaprakları ve çok sert ahşabı olan bir çalı |
babasco (jacquinia keyensis) n.
|
|
73 |
Botanic |
çok sert odunlu bir kaliforniya ağacı |
lyonothamnus floribundus n.
|
|
Religious |
|
74 |
Religious |
süleyman mabedi'nin inşasında kullanıldığına inanılan çok sert bir taş |
shamir n.
|
|
Geology |
|
75 |
Geology |
aşındırıcı olarak kullanılan çok sert bir mineral |
corundom n.
|
|
Sport |
|
76 |
Sport |
çok sert oynayan oyuncu |
head-hunter n.
|
|
77 |
Sport |
çok sert oynayan oyuncu |
headhunter n.
|
|
78 |
Sport |
(top) çok sert atmak |
burn v.
|
|
79 |
Sport |
(tenis topuna çok sert vurmak |
overhit v.
|
|
Basketball |
|
80 |
Basketball |
çok sert faul yapan oyuncu |
hatchet man n.
|
|
Tennis |
|
81 |
Tennis |
(tenis, badminton topuna) yukardan aşağı doğru çok sert vurmak |
smash v.
|
|
Art |
|
82 |
Art |
(kalem) çok sert |
hh [uk] n.
|
|
Slang |
|
83 |
Slang |
çok gürültülü ve sert rock müzik |
hard core n.
|
|
84 |
Slang |
çok katı/sert (biri) olmak |
have a corncob up (one's) butt [us] v.
|
|
85 |
Slang |
çok katı/sert (biri) olmak |
have a poker up (one's) butt v.
|
|
86 |
Slang |
çok sert olmak |
have a poker up (one's) arse [uk] v.
|
|
87 |
Slang |
çok sert olmak |
have a corncob up ass v.
|
|
88 |
Slang |
aşırı/çok sert |
hard as a motherfucker adj.
|
|