Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (bir şeyi bir şeyle) karıştırıp bir kıvama getirmek | temper (something) with (something) v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (bir şeyi bir şeyle) karıştırıp istenen kıvama getirmek | temper (something) with (something) v. |