Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (biri adına birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak | intercede (for someone) (with someone or something) v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | biri/bir şey adına (birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak | intercede with (someone or something) v. |