Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | (birini/bir şeyi bir şey) olarak tanımak | know (someone or something) as (something) v. | ||
Instead, they recognized a gentleman no one knew as president. Bunun yerine kimsenin tanımadığı bir beyefendiyi başkan olarak tanıdılar. More Sentences |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (birini/bir şeyi biri/bir şey) olarak tanımak | recognize (someone or something) as (someone or something) v. |
Idioms | ||
Idioms | (birini/bir şeyi bir şey) olarak bilmek/tanımak | know (someone or something) to be (something) v. |