Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
de acuerdo a las ordenanzas
şeklen veya zihinsel olarak kusurlu çocuk
presse-fruits
motes in the eye
-grown
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"-grown"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
-grown
adj.
(belirli bir şekilde veya yerde) üretilen
2
General
-grown
adj.
... ile kaplı
Bedeutungen, die der Begriff
"-grown"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 95 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
grown
adj.
büyümüş
Our children are
grown.
Çocuklarımız
büyüdü.
More Sentences
General
2
General
grown-ups
n.
yetişkinler
I know it's hard to understand, even for
grown-ups.
Yetişkinler
için bile bunu anlamanın güç olduğunu biliyorum.
More Sentences
3
General
grown-up
n.
yetişkin
I'm a
grown-up.
Ben bir
yetişkinim.
More Sentences
4
General
grown-up
n.
yetişkin (birey)
The children asked the
grown-ups
for help.
Çocuklar
yetişkinlerden
yardım istedi.
More Sentences
5
General
grown
adj.
yetişkin
You're a
grown
woman now.
Artık
yetişkin
bir kadınsın.
More Sentences
6
General
grown up
adj.
yetişkin
That boy talks as if he were a
grown up.
O çocuk, bir
yetişkinmiş
gibi konuşuyor.
More Sentences
7
General
grown-up
adj.
yetişkin
As a
grown-up,
she took the responsibilities of the family.
Yetişkin biri olarak ailenin sorumluluklarını o üstlenmişti.
More Sentences
8
General
grown-up
adj.
olgun
It's time to have a
grown-up
conversation about our future plans.
Gelecek planlarımız hakkında
olgun
bir konuşma yapmanın zamanı geldi.
More Sentences
Agriculture
9
Agriculture
organically grown
adj.
organik olarak yetiştirilen
We can, of course, recognise the legitimacy of wine produced from
organically grown
grapes.
Elbette
organik olarak yetiştirilen
üzümlerden üretilen şarabın meşruiyetini tanıyabiliriz.
More Sentences
General
10
General
grown up
v.
büyümek
11
General
have grown up
v.
kendini bilmek
12
General
grown up
adj.
kemale ermiş
13
General
grown up
adj.
eşek kadar
14
General
full grown
adj.
tamamen büyümüş
15
General
grown
adj.
olgun
16
General
grown up
adj.
anaç
17
General
grown over with
adj.
ile örtülü
18
General
grown up
adj.
ergin
19
General
grown
adj.
yetişmiş
20
General
grown up
adj.
yetişmiş
21
General
grown up
adj.
büyümüş
22
General
grown
adj.
olmuş
23
General
grown
adj.
büyümüş
24
General
full-grown
adj.
yetişkin
25
General
full-grown
adj.
iyi gelişmiş
26
General
home-grown
adj.
evde yetişen
27
General
full-grown
adj.
tam gelişmiş
28
General
full-grown
adj.
tamamıyla büyümüş
29
General
grass-grown
adj.
çimenli
30
General
full-grown
adj.
büyümüş
31
General
full-grown
adj.
ergin
32
General
moss-grown
adj.
modası geçmiş
33
General
moss-grown
adj.
eskimiş
34
General
self-grown
adj.
kendinden yetişmiş
35
General
home-grown
adj.
evde büyüyen
36
General
home-grown
adj.
evde yetiştirilen
37
General
fully-grown
adj.
yetişkin
38
General
home-grown
adj.
kendi bahçesinde yetişen
39
General
soil-grown
adj.
toprakta büyüyen
40
General
soil-grown
adj.
toprakta yetişen
41
General
home-grown
adj.
yerli
42
General
grown up
adj.
yetik
43
General
half-grown
adj.
tam olgunlaşmamış
44
General
island-grown
adj.
adada yetişen
45
General
island-grown
adj.
adada büyümüş
46
General
island-grown
adj.
adada büyüyen
47
General
island-grown
adj.
adada yetişmiş
48
General
liver-grown
adj.
karaciğeri büyümüş
49
General
grown
adj.
(tahıl) hasattan önce filizlenmiş
50
General
grown
adj.
bitki örtüsüyle kaplı
51
General
grown over
adj.
bitki örtüsüyle kaplı
52
General
grown-up
adj.
yetişkinlere ait
53
General
grown-up
adj.
yetişkinlere yönelik
54
General
grown-up
adj.
yetişkinlere özgü
Idioms
55
Idioms
have grown whiskers
v.
kabak tadı vermek
56
Idioms
have grown whiskers
v.
(espri/şaka) bayatlamak
57
Idioms
have grown whiskers
v.
yavanlaşmak
58
Idioms
have grown whisker
v.
kabak tadı vermek
59
Idioms
have grown whisker
v.
(espri/şaka) bayatlamak
60
Idioms
have grown whisker
v.
eskimiş olmak
Speaking
61
Speaking
when I am grown up
expr.
büyüdüğümde
62
Speaking
I can't believe how much you've grown up
expr.
bu kadar büyümüş olmana inanamıyorum
63
Speaking
how big you have grown
expr.
ne kadar da büyümüşsün
64
Speaking
how big you've grown
expr.
ne kadar da büyümüşsün
65
Speaking
I feel all grown up
expr.
kendimi yetişkin gibi hissediyorum
Technical
66
Technical
home-grown software
n.
kullanıcının hazırladığı program
67
Technical
home-grown software
n.
kullanıcı yazılımı
Textile
68
Textile
grown -on collar
n.
bedenden çıkan yaka
69
Textile
grown-on collar
n.
bedenden çıkan yaka
70
Textile
grown-on facing
n.
kendinden kıvırma pervaz
Construction
71
Construction
grown
adj.
(gemi yapımında kullanılan kavisli kereste) doğal şeklinin gerektirdiği eğime uygun
Automotive
72
Automotive
grown tire
n.
lastikte gövde büyümesi
Medical
73
Medical
lung-grown
adj.
plevraya bağlı akciğerleri olan
74
Medical
lung-grown
adj.
akciğerli olan
Food Engineering
75
Food Engineering
vat-grown meat
n.
yapay et
76
Food Engineering
lab-grown meat
n.
yapay et
Gastronomy
77
Gastronomy
home-grown
adj.
yurt içinde üretilen
Biology
78
Biology
fully grown
adj.
olgunlaşmış
79
Biology
lab-grown
adj.
laboratuvar ürünü
80
Biology
fully grown
adj.
tam gelişmiş
Botanic
81
Botanic
moss-grown
adj.
yosunla kaplı olan
Agriculture
82
Agriculture
early grown tomato
n.
turfanda domates
83
Agriculture
half grown wool
n.
yarı büyümüş yapağı
84
Agriculture
home-grown
adj.
kendi bahçesinde yetiştirilen
85
Agriculture
early grown
adj.
turfanda
86
Agriculture
home-grown
adj.
yurtiçinde üretilen
Tobacco
87
Tobacco
shade grown tobaccos
n.
abd connecticut'da ince olması amacıyla bez örtülerin altında yetiştirilen puroluk tütünler
Slang
88
Slang
grown ass man
n.
eşek kadar adam
British Slang
89
British Slang
sand grown
n.
batı lancashire sahil kesiminde doğmuş kimse
Modern Slang
90
Modern Slang
ain't grown
adj.
büyüyememiş
91
Modern Slang
ain't grown
adj.
olgunlaşamamış
92
Modern Slang
all grown up
adj.
tamamen büyümüş
93
Modern Slang
all grown up
adj.
bayağı büyümüş
94
Modern Slang
all grown up
adj.
olgunlaşmış
95
Modern Slang
all grown up
adj.
yetişkin olmuş
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of -grown
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy