Verlauf

all-in

Bedeutungen von dem Begriff "all-in" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 10 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Colloquial
1	Colloquial	all-in expr.	her şey dahil
2	Colloquial	all-in expr.	her şey içinde
3	Colloquial	all-in expr.	turşu gibi
4	Colloquial	all-in expr.	çok yorgun
5	Colloquial	all-in expr.	bitkin
6	Colloquial	all-in expr.	her şey dahil
7	Colloquial	all-in expr.	her şey içinde
8	Colloquial	all-in expr.	turşu gibi
9	Colloquial	all-in expr.	çok yorgun
10	Colloquial	all-in expr.	bitkin

Bedeutungen, die der Begriff "all-in" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 200 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	all in ballast n.	tüvenan balast
2	General	all-in price n.	her şey içinde fiyat
3	General	all-in ballast n.	tuvenan balast
4	General	be all in a fluster v.	çırpınmak
5	General	regret having come (at all/in the first place) v.	geldiğine geleceğine pişman olmak
6	General	say all in v.	rest çekmek/demek (pokerde)
7	General	all in adj.	bitkin
8	General	all in adj.	yorgun
9	General	all in pieces adj.	paramparça
10	General	all in bits adj.	paramparça
11	General	all in adj.	her şey dahil
12	General	all in adj.	turşu gibi
13	General	all in adj.	çok yorgun
14	General	all in one package adj.	hepsi tek pakette
15	General	all in all adv.	her şey
16	General	all in unison adv.	hepsi aynı zamanda
17	General	all in unison adv.	hep beraber
18	General	all in good time adv.	müsait bir zamanda
19	General	all in all adv.	sonuçta
20	General	all in all adv.	her şeyi hesaba katarak
21	General	all in all adv.	herşeyi hesaba katarak
22	General	all in the same breath adv.	aynı zamanda
23	General	all in all adv.	son
24	General	all in all adv.	neticede
25	General	all in good time adv.	uygun bir zamanda
26	General	all in good time adv.	zamanı gelince
27	General	all in one breath adv.	bir nefeste
28	General	all in one breath adv.	bir solukta
29	General	all in one breath adv.	hepsini bir anda
30	General	all in expr.	bütün servet
31	General	all in expr.	bütün emekler
Phrasals
32	Phrasals	be all in v.	çok yorulmuş olmak
33	Phrasals	be all in v.	mahvolmak
34	Phrasals	be all in v.	tükenmek
35	Phrasals	be all in v.	yorgunluktan bitip tükenmek
Phrases
36	Phrases	all in one expr.	aynı anda
37	Phrases	to put it all in simple terms expr.	basitçe söylemek gerekirse
38	Phrases	it's all in the name expr.	isimden anlaşılıyor
39	Phrases	it was all in good fun expr.	kötü bir niyet yoktu
40	Phrases	all in good time expr.	her şeyin bir zamanı var
Colloquial
41	Colloquial	be all in v.	çok yorulmuş olmak
42	Colloquial	be all in v.	mahvolmak
43	Colloquial	be all in v.	tükenmek
44	Colloquial	be all in v.	yorgunluktan bitip tükenmek
45	Colloquial	be all in v.	(pokerde) rest çekmek
46	Colloquial	be all in v.	her şeyini ortaya sürmek
47	Colloquial	be all in v.	parası bitmek
48	Colloquial	be all in v.	çok yorulmuş olmak
49	Colloquial	be all in v.	mahvolmak
50	Colloquial	be all in v.	tükenmek
51	Colloquial	be all in v.	yorgunluktan bitip tükenmek
52	Colloquial	be all in v.	(pokerde) rest çekmek
53	Colloquial	be all in v.	her şeyini ortaya sürmek
54	Colloquial	be all in v.	parası bitmek
55	Colloquial	all in adj.	yorgunluktan tükenmiş
56	Colloquial	all in a tumble expr.	altüst
57	Colloquial	all in expr.	bitkin düşmüş
58	Colloquial	all in all expr.	hepsi
59	Colloquial	all in all expr.	hepsi içinde
60	Colloquial	all in one expr.	hem ... hem de
61	Colloquial	all in one expr.	hepsi bir arada
62	Colloquial	all in expr.	her şey dahil
63	Colloquial	all in a tumble expr.	karmakarışık
64	Colloquial	all in one piece expr.	sapasağlam
65	Colloquial	all in one expr.	tümü bir arada
66	Colloquial	all in all expr.	topu topu
67	Colloquial	all in a sweat expr.	ter içinde
68	Colloquial	all in one piece expr.	tek parça halinde
69	Colloquial	all in one piece expr.	zarar görmemiş
70	Colloquial	all in expr.	her şeyiyle
71	Colloquial	all in expr.	her şeyini vererek
72	Colloquial	all in expr.	tüm kaynaklarını/çabasını seferber ederek
73	Colloquial	all in (one's) mind expr.	(birinin) zihninde
74	Colloquial	all in (one's) mind expr.	(birinin) hayal ürünü
75	Colloquial	all in (one's) mind expr.	(birinin) kafasında kurgu
76	Colloquial	all in a day's work expr.	günlük/gündelik işin bir parçası
77	Colloquial	all in a day's work expr.	normal gidişatın bir parçası
78	Colloquial	all in a day's work expr.	rutinin bir parçası
79	Colloquial	all in a day's work expr.	her gün yapılan işlerin bir parçası
80	Colloquial	all in the day's work expr.	günlük/gündelik işin bir parçası
81	Colloquial	all in the day's work expr.	normal gidişatın bir parçası
82	Colloquial	all in the day's work expr.	rutinin bir parçası
83	Colloquial	all in the day's work expr.	her gün yapılan işlerin bir parçası
84	Colloquial	all in expr.	her şeyiyle
85	Colloquial	all in expr.	her şeyini vererek
86	Colloquial	all in expr.	tüm kaynaklarını/çabasını seferber ederek
87	Colloquial	all in (one's) mind expr.	(birinin) zihninde
88	Colloquial	all in (one's) mind expr.	(birinin) hayal ürünü
89	Colloquial	all in (one's) mind expr.	(birinin) kafasında kurgu
90	Colloquial	all in a day's work expr.	günlük/gündelik işin bir parçası
91	Colloquial	all in a day's work expr.	normal gidişatın bir parçası
92	Colloquial	all in a day's work expr.	rutinin bir parçası
93	Colloquial	all in a day's work expr.	her gün yapılan işlerin bir parçası
94	Colloquial	all in the day's work expr.	günlük/gündelik işin bir parçası
95	Colloquial	all in the day's work expr.	normal gidişatın bir parçası
96	Colloquial	all in the day's work expr.	rutinin bir parçası
97	Colloquial	all in the day's work expr.	her gün yapılan işlerin bir parçası
98	Colloquial	it's all in your mind expr.	hepsi senin kafanda/zihninde (hepsi gerçek olmayan senin hayal ettiğin şeyler)
99	Colloquial	it's all in your mind expr.	kafanda kuruyorsun
Idioms
100	Idioms	be all in a day's work v.	her gün yaptığı şeyin bir parçası olmak
101	Idioms	be all in a day's work v.	günlük işinin bir parçası olmak
102	Idioms	be all in one's mind v.	kafasında büyütmek
103	Idioms	be all in the mind v.	(büyütülecek bir şey değil) sadece kafasında büyütmek
104	Idioms	be all in v.	her şeyini adamak
105	Idioms	be all in v.	her şeyiyle bir işe baş koymak
106	Idioms	be all in v.	her şeyiyle bir işte var olmak
107	Idioms	be all in v.	bir işe her şeyiyle girmek
108	Idioms	be all in v.	bir iş için her şeyini ortaya koymak
109	Idioms	be all in the mind v.	sadece kafasında büyütmek
110	Idioms	be all in the mind v.	yalnızca kafasının içinde olmak/kurmak
111	Idioms	be all in the mind v.	kafasının içinde var olmak
112	Idioms	be all in the mind v.	gerçekte var olmamak
113	Idioms	be all in the mind v.	hayali olmak
114	Idioms	be all in one's the mind v.	sadece kafasında büyütmek
115	Idioms	be all in one's the mind v.	yalnızca kafasının içinde olmak/kurmak
116	Idioms	be all in one's the mind v.	kafasının içinde var olmak
117	Idioms	be all in one's the mind v.	gerçekte var olmamak
118	Idioms	be all in one's the mind v.	hayali olmak
119	Idioms	be all in somebody's mind v.	sadece kafasında büyütmek
120	Idioms	be all in somebody's mind v.	yalnızca kafasının içinde olmak/kurmak
121	Idioms	be all in somebody's mind v.	kafasının içinde var olmak
122	Idioms	be all in somebody's mind v.	gerçekte var olmamak
123	Idioms	be all in somebody's mind v.	hayali olmak
124	Idioms	be all in the mind v.	sadece kafasında büyütmek
125	Idioms	be all in the mind v.	yalnızca kafasının içinde olmak/kurmak
126	Idioms	be all in the mind v.	kafasının içinde var olmak
127	Idioms	be all in the mind v.	gerçekte var olmamak
128	Idioms	be all in the mind v.	hayali olmak
129	Idioms	be (all) in a good cause v.	iyi bir amaç için olmak
130	Idioms	be (all) in a good cause v.	iyi bir amaca hizmet etmek
131	Idioms	be (all) in a good cause v.	hayırsever/hayırlı bir amaca hizmet etmek
132	Idioms	be (all) in a good cause v.	yapmaya değer olmak
133	Idioms	be (all) in favour of something/of doing something v.	bir şeyi/bir şeyi yapmayı desteklemek
134	Idioms	be (all) in favour of something/of doing something v.	bir şeyin/bir şey yapmanın destekçisi olmak
135	Idioms	be (all) in favour of something/of doing something v.	bir şeyden/bir şeyi yapmaktan yana olmak
136	Idioms	all in a dither adj.	gergin
137	Idioms	all in a dither adj.	kafası karışık
138	Idioms	all in a dither adj.	rahatsız
139	Idioms	all in a dither adj.	gerginlik içinde
140	Idioms	all in a dither adj.	kafası karışmış
141	Idioms	all in a dither adj.	heyecan içinde
142	Idioms	all in a dither adj.	telaş içinde
143	Idioms	all . . . in the world expr.	dünyadaki bütün …lar
144	Idioms	all in favor expr.	(oy verme sırasında) evet diyenler
145	Idioms	all in one's head expr.	kafasında kurmuş
146	Idioms	all in one's head expr.	hayal ürünü
147	Idioms	all in one whack [us] expr.	bir seferde
148	Idioms	all in the family expr.	aile arasında (gizli vb)
149	Idioms	all in the same boat expr.	aynı durumda
150	Idioms	all in all expr.	ayrıntısına inildiğinde
151	Idioms	all in one breath expr.	bir solukta
152	Idioms	all in one breath expr.	bir nefeste (söylemek)
153	Idioms	don't spend it all in one place expr.	Bozdur bozdur harca
154	Idioms	all in all expr.	bütün olarak (değerlendirildiğinde)
155	Idioms	all in all expr.	genel olarak (değerlendirildiğinde)
156	Idioms	all in a day's work expr.	gündelik işin bir bölümü
157	Idioms	all in expr.	külçe gibi
158	Idioms	all in one piece expr.	sağ salim
159	Idioms	all in one breath expr.	soluksuz/soluk almadan (konuşma)
160	Idioms	all in expr.	turşu gibi
161	Idioms	all in one piece expr.	tek parça
162	Idioms	don't spend it all in one place expr.	(güle güle harca gibi) birisine özellikle az miktarda para verildiğinde söylenen bir söz
163	Idioms	be all in one's mind expr.	(büyütülecek bir şey değil) sadece
164	Idioms	all in a flutter expr.	heyecan içinde/içine
165	Idioms	all in a flutter expr.	gerginlik içinde/içine
166	Idioms	all in a flutter expr.	telaş içinde/içine
167	Idioms	all in a flutter expr.	akıl karışıklığı içinde/içine
Speaking
168	Speaking	leave it all in ruins v.	arkasında (hep/daima) enkaz bırakmak
169	Speaking	it is all in your head expr.	hepsi senin kafanda (hepsi gerçek olmayan senin hayal ettiğin şeyler)
170	Speaking	it is all in the air as yet expr.	fol yok yumurta yok
171	Speaking	all in order expr.	her şey yerli yerinde
Trade/Economic
172	Trade/Economic	all in policy n.	genel sigorta poliçesi
173	Trade/Economic	all-in price n.	her şeyin dahil olduğu fiyat
174	Trade/Economic	all-in-cost n.	toplam maliyet
175	Trade/Economic	all-in cost adj.	tüm masraflar dahil
176	Trade/Economic	all-in-1 expr.	hepsi bir arada
Technical
177	Technical	all-in-ballast n.	elenmemiş doğal gereç
178	Technical	all-in ballast n.	luvenan balast
179	Technical	all-in aggregate n.	tüvanan agregat
180	Technical	all-in-ballast n.	tüvanan malzeme
181	Technical	all-in aggregate n.	tuvönan agrega
182	Technical	all-in aggregate n.	tuvenan agregat
Computer
183	Computer	all in one computer n.	hepsi bir arada bilgisayar
184	Computer	all in one computer n.	bilgisayar kasasını da içeren monitör, klavye ve fareden oluşan bilgisayar
185	Computer	all in expr.	tümü içinde
Construction
186	Construction	all-in-aggregate n.	tüvenan agrega
187	Construction	all-in aggregate materials n.	tüvenan agrega malzemeler
Sport
188	Sport	all-in wrestling n.	serbest güreş
Card
189	Card	all in adv.	(pokerde) rest çekerek
190	Card	all in adv.	bütün çipleri oynayarak
Slang
191	Slang	all in a fog v.	duyguları karışık olmak
192	Slang	go all in v.	her şeyini masaya yatırmak
193	Slang	go all in v.	her şeyini ortaya koymak
194	Slang	all in a fog v.	kafası bulanık olmak
195	Slang	all in a fog v.	kafası bulanmak
196	Slang	all in the kool-aid but don't know the flavor adj.	bilmediği işe karışmak/burnunu sokma
197	Slang	all in the kool-aid and don't know the flavor expr.	hiçbir şey bilmediği meseleye maydanoz olma/salça olma
198	Slang	all in the kool-aid and don't know the flavor expr.	bilmediği işe burnunu sokma
Modern Slang
199	Modern Slang	aio (all in one) expr.	hepsi bir arada
200	Modern Slang	aio (all in one) expr.	tümü bir arada