Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
allow someone
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"allow someone"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
allow someone
v.
birine izin vermek
Bedeutungen, die der Begriff
"allow someone"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 70 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
not to allow anybody to speak ill of someone
v.
toz kondurmamak
2
General
allow someone freedom
v.
özgürlük tanımak
3
General
allow someone in
v.
içeri girmesine müsaade etmek
4
General
allow someone into a place
v.
birisini içeri almak
5
General
allow someone into a place
v.
içeri girmesine müsaade etmek
6
General
allow someone up
v.
kalkmasına izin vermek
7
General
allow someone in
v.
birisini içeri almak
8
General
allow someone to pass
v.
geçmesine izin vermek
Phrasals
9
Phrasals
allow for someone
v.
birini hesaba katmak
10
Phrasals
allow for someone
v.
birini hesaba katarak davranmak/hareket etmek
11
Phrasals
allow for someone
v.
birine de yetecek şekilde planlamak
12
Phrasals
allow someone or something into a place
v.
birinin/bir şeyin bir yere girmesine izin vermek
13
Phrasals
allow someone or something into a place
v.
birini/bir şeyi bir yere almak
14
Phrasals
allow someone or something into a place
v.
birini/bir şeyi içeri almak
15
Phrasals
allow someone or something into a place
v.
birini/bir şeyi bir yere kabul etmek
16
Phrasals
allow someone or something into a place
v.
birini/bir şeyi içeri kabul etmek
17
Phrasals
allow someone or something into a place
v.
birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
18
Phrasals
allow someone or something into a place
v.
birinin/bir şeyin içeri geçmesine izin vermek
19
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birinin/bir şeyin bir yere girmesine izin vermek
20
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi bir yere almak
21
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi içeri almak
22
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi bir yere kabul etmek
23
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi içeri kabul etmek
24
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
25
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birinin/bir şeyin içeri geçmesine izin vermek
26
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine izin vermek
27
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) almak
28
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak
29
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek
30
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek
31
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek
32
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir şeyden/yerden) içeri geçmesine izin vermek
33
Phrasals
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine izin vermek
34
Phrasals
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) almak
35
Phrasals
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak
36
Phrasals
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek
37
Phrasals
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek
38
Phrasals
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek
39
Phrasals
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir şeyden/yerden) içeri geçmesine izin vermek
40
Phrasals
allow for someone
v.
birini hesaba katmak
41
Phrasals
allow for someone
v.
birini hesaba katarak davranmak/hareket etmek
42
Phrasals
allow for someone
v.
birine de yetecek şekilde planlamak
43
Phrasals
allow someone or something into a place
v.
birinin/bir şeyin bir yere girmesine izin vermek
44
Phrasals
allow someone or something into a place
v.
birini/bir şeyi bir yere almak
45
Phrasals
allow someone or something into a place
v.
birini/bir şeyi içeri almak
46
Phrasals
allow someone or something into a place
v.
birini/bir şeyi bir yere kabul etmek
47
Phrasals
allow someone or something into a place
v.
birini/bir şeyi içeri kabul etmek
48
Phrasals
allow someone or something into a place
v.
birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
49
Phrasals
allow someone or something into a place
v.
birinin/bir şeyin içeri geçmesine izin vermek
50
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birinin/bir şeyin bir yere girmesine izin vermek
51
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi bir yere almak
52
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi içeri almak
53
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi bir yere kabul etmek
54
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi içeri kabul etmek
55
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
56
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birinin/bir şeyin içeri geçmesine izin vermek
57
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine izin vermek
58
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) almak
59
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak
60
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek
61
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek
62
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek
63
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir şeyden/yerden) içeri geçmesine izin vermek
64
Phrasals
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine izin vermek
65
Phrasals
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) almak
66
Phrasals
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak
67
Phrasals
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek
68
Phrasals
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek
69
Phrasals
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek
70
Phrasals
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir şeyden/yerden) içeri geçmesine izin vermek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of allow someone
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy