anemi - Türkisch Englisch Wörterbuch

anemi

Bedeutungen von dem Begriff "anemi" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Medical
anemi anemia n.
Anemia is considered the most common world nutritional deficiency.
Anemi, dünyadaki en yaygın beslenme eksikliği olarak kabul edilmektedir.

More Sentences
anemi anaemia n.
anemi hydraemia n.

Bedeutungen, die der Begriff "anemi" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 123 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
nutrisyonel anemi nutritional anemia n.
normositer anemi normocytic anemia n.
primer anemi primary anemia n.
makrositer anemi macrocytic anemia n.
Medical
ağır anemi severe anemia n.
akrestik anemi achrestic anemia n.
aplastik anemi aplastic anemia n.
agastrik anemi agastric anemia n.
anemi gelişme riski risk of anemia n.
bölgesel anemi ischemia n.
bölgesel anemi ischaemia n.
derin anemi deep anemia n.
eliptositik anemi elliptocytic anemia n.
fizyolojik anemi physiologic anemia n.
hafif anemi mild anaemia n.
hafif anemi mild anemia n.
hemolitik anemi hemolytic anemia n.
hipokrom anemi hypochromic anemia n.
hiperkrom anemi hyperchromic anemia n.
herediter hemolitik anemi hereditary hemolytic anemias n.
idiopatik anemi idiopathic anemia n.
iatrojenik anemi iatrogenic anemia n.
idiopatik anemi essential anemia n.
kanserin kemik iliğini tutması nedeniyle gelişen anemi myelophthisic anemia n.
kronik hemorajik anemi chronic hemorrhagic anemia n.
kötücül anemi malignant anemia n.
kötücül anemi pernicious anaemia n.
kötücül anemi addison-biermer anaemia n.
konjenital hemolitik anemi congenital hemolytic anemia n.
kötücül anemi addison's anaemia n.
konjenital diseritropoetik anemi congenital dyserythropoetic anemia n.
kronik böbrek yetersizliğine bağlı gelişen anemi anemia associated with chronic renal failure n.
kötücül anemi malignant anaemia n.
kötücül anemi biermer's anaemia n.
kötücül anemi pernicious anemia n.
megaloblastik anemi megaloblastic anemia n.
megalositer anemi megalocytic anemia n.
nadir görülen herediter refrakter anemi rare hereditary refractory anemia n.
miyelofitizik anemi myelophthisic anemia n.
orak hücreli anemi drepanocytic anemia n.
orak hücreli anemi drepanocytic anaemia n.
nütrisyonel anemi nutritional anemia n.
orak hücreli anemi sickle-cell anaemia n.
orta anemi moderate anemia n.
orak hücreli anemi crescent-cell anemia n.
orta derecedeki anemi moderate anemia n.
orak hücreli anemi sickle cell anemia n.
orak hücreli anemi sickle cell disease n.
orak hücreli anemi crescent-cell anaemia n.
neonatal anemi neonatal anemia n.
otoimmun hemolitik anemi autoimmune hemolytic anemia n.
pernisyöz anemi pernicious anemia n.
pernisiyöz anemi pernicious anemia n.
pernisyöz anemi malignant anaemia n.
pernisyöz anemi biermer's anaemia n.
perl anemi cisimcikleri perl anameia bodies n.
pernisyöz anemi addison-biermer anaemia n.
pernisyöz anemi malignant anemia n.
pernisyöz anemi addison's anaemia n.
pernisyöz anemi pernicious anaemia n.
sekonder anemi secondary anemia n.
stabil durumdaki orak hücreli anemi hastası steady state sickle cell anemia patient n.
yenidoğanda akut anemi newborn acute anemia n.
bazı anemi türlerinin tedavisinde kullanılan rekombinant insan eritropoietini epoetin alfa n.
hemolitik anemi haemolytic anaemia n.
anemi ile ilgili chlorotic n.
genetik geçişli orak hücreli anemi taşıyıcılığı sickle cell trait n.
anemi belirtisi olarak anormal kırmızı kan hücresi oluşumu poikilocyte n.
Pathology
refrakter anemi refractory anaemia n.
refrakter anemi refractory anemia n.
hemoglobinin hatalı olarak sentezlenmesinden kaynaklanan kalıtsal anemi hastalığı thalassaemia n.
hemoglobinin hatalı olarak sentezlenmesinden kaynaklanan kalıtsal anemi hastalığı thalassemia n.
hemoglobinin hatalı olarak sentezlenmesinden kaynaklanan kalıtsal anemi hastalığı mediterranean anaemia n.
homozigot talaseminin ölümcül bir formu olan, hemoglobinin hatalı olarak sentezlenmesinden kaynaklanan kalıtsal anemi hastalığı thalassaemia major n.
ilaca bağlı aplastik anemi drug-induced aplastic anaemia n.
idiyopatik aplastik anemi idiopathic aplastic anaemia n.
kalıtsal sideroblastik anemi hereditary sideroblastic anaemia n.
konjenital diseritropoetik anemi congenital dyserythropoietic anaemia n.
nütrisyonel anemi nutritional anaemia n.
otoimmün hemolitik anemi autoimm haemolytc anaemia n.
skorbütik anemi scorbutic anaemia n.
aplastik anemi aplastic anaemia n.
kemik iliği yetmezliğinden kaynaklanan anemi aplastic anaemia n.
kemik iliği yetmezliğinden kaynaklanan anemi aplastic anemia n.
bakla bitkisini tüketme veya polenlerini solumanın neden olduğu akut bir anemi fabism n.
bakla bitkisini tüketme veya polenlerini solumanın neden olduğu akut bir anemi favism n.
lenf düğümlerinin, dalağın ve karaciğerin progresif büyümesi ve artan anemi ile karakterize edilen, kötü huylu bir lenfom hodgkin's lymphom n.
lenf düğümlerinin, dalağın ve karaciğerin progresif büyümesi ve artan anemi ile karakterize edilen, kötü huylu bir lenfom hodgkin's n.
lenf düğümlerinin, dalağın ve karaciğerin progresif büyümesi ve artan anemi ile karakterize edilen, kötü huylu bir lenfom malignant lymphoma n.
megaloblastik anemi megaloblastic anaemia n.
kanda veya kemik iliğinde megaloblast görülmesi ile karakterize edilen anemi megaloblastic anaemia n.
kötücül anemi megaloblastic anaemia n.
pernisyöz anemi megaloblastic anaemia n.
kandaki çeşitli şekillerdeki elementlerin değişim geçirdiği pernisiyöz anemi metaplastic anaemia n.
kandaki çeşitli şekillerdeki elementlerin değişim geçirdiği pernisiyöz anemi metaplastic anemia n.
mikrositer anemi microcytic anaemia n.
eritrosit boyutlarının normalden küçük olduğu anemi türü microcytic anaemia n.
mikrositer anemi microcytic anemia n.
eritrosit boyutlarının normalden küçük olduğu anemi türü microcytic anemia n.
hipokrom anemi hypochromic anaemia n.
eritrosit hemoglobin konsantrasyonunda azalmayla karakterize olan anemi hypochromic anaemia n.
hipoplastik anemi hypoplastic anaemia n.
kemik iliğinin yeteri kadar çalışmamasından kaynaklanıp aplastik anemiye dönüşebilen bir anemi türü hypoplastic anaemia n.
hipoplastik anemi hypoplastic anemia n.
kemik iliğinin yeteri kadar çalışmamasından kaynaklanıp aplastik anemiye dönüşebilen bir anemi türü hypoplastic anemia n.
hiperkromik anemi hyperchromic anaemia n.
korpusküler hemoglobin konsantrasyonu ile karakterize bir anemi hyperchromic anaemia n.
hiperkromik anemi hyperchromic anemia n.
korpusküler hemoglobin konsantrasyonu ile karakterize bir anemi hyperchromic anemia n.
hipokromik anemi iron-deficiency anemia n.
sideroblastik anemi sideroblastic anaemia n.
sideroblastik anemi sideroblastic anemia n.
sideroblastik anemi siderochrestic anaemia n.
sideroblastik anemi siderochrestic anemia n.
kırmızı kan hücrelerinin normalden daha küçük ve küresel formda olduğu ve genellikle konjenital hemolitik sarılığa eşlik eden ırsi bir anemi spherocytosis n.
Veterinary
atlar arasında bulaşıcı bir anemi american surra n.
atlar arasında bulaşıcı bir anemi equine infectious anemia n.
atlar arasında bulaşıcı bir anemi swamp fever n.
atlar, eşekler ve katırlarda ateş, anemi, depresyon ve kilo kaybına yol açan bir viral hastalık equine infectious anaemia n.
Biology
kötücül anemi tedavisinde kullanılan bir b vitamini vitamin b12 n.
kötücül anemi tedavisinde kullanılan bir b vitamini cyanocobalamin n.
kötücül anemi tedavisinde kullanılan bir b vitamini cobalamin n.
kötücül anemi tedavisinde kullanılan bir b vitamini antipernicious anemia factor n.