antika - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

antika



Bedeutungen von dem Begriff "antika" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 34 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
antika antique adj.
General
antika rum n.
antika curiosity n.
antika hemstitch n.
antika queer fish n.
antika curio n.
antika oddity n.
antika ancient adj.
antika kooky adj.
antika funny adj.
antika crusted adj.
antika odd adj.
antika antiquarian adj.
antika quaint adj.
antika antiquated adj.
antika eccentric adj.
antika musty adj.
antika queer adj.
antika age-old adj.
antika worm-eaten adj.
antika moldy adj.
antika mossgrown adj.
antika mouldy adj.
antika rinky-dink adj.
antika old-fashioned adj.
antika fossil adj.
Idioms
antika noachian adj.
antika noachic adj.
Trade/Economic
antika antique n.
antika curiosity n.
Art
antika objet d’art n.
antika objet dart n.
Painting
antika antiquity n.
Archaic
antika olde adj.

Bedeutungen, die der Begriff "antika" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 83 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
antika adam codger n.
antika meraklısı antiquary n.
antika eşya antique n.
antika meraklısı antiquarian n.
ilginç antika sanat eseri a piece of money n.
tahta antika eşya treen n.
antika satıcısı antique dealer n.
antika satıcısı antique shop n.
antika mobilya antique furniture n.
antika/tarihi mücevher estate jewelry n.
antika/tarihi mücevher vintage jewelry n.
antika gibi görünmesini sağlama antiquing n.
bir şeyi antika gibi gösterme antiquing n.
antika gibi görünmesini sağlama archaisation n.
bir şeyi antika gibi gösterme archaisation n.
antika saat antique clock n.
antika dükkanı antique store n.
antika dükkanı antique shop n.
antika gibi görünmesini sağlama archaization n.
bir şeyi antika gibi gösterme archaization n.
antika radyo antique radio n.
antika eşya a piece of bric-a-brac n.
yeni mobilyaları eskitip onlara antika görünümü veren kimse antiquer n.
antika toplayan kimse antiquer n.
antika satıcılığı antiques n.
antika koleksiyoncusu antiquist n.
antika meraklısı kimse antiquitarian n.
antika gonglu saatlerde erkek figürü jack-of-the-clock n.
antika olma quaintness n.
antika duvar saati grandfather's clock n.
antika bir şey oldtimer n.
antika ve koleksiyon ürünleri satan kimse picker n.
antika şey dodo n.
antika görünümlü yapmak make to look antique v.
antika gibi görünmesini sağlamak archaise v.
bir şeyi antika gibi göstermek archaise v.
antika gibi görünmesini sağlamak archaize v.
bir şeyi antika gibi göstermek archaize v.
eski veya antika bir görünüm vermek antiquate v.
eski veya antika bir görünüm vermek antique v.
antika alışverişine çıkmak antique v.
antika hale getirmek fossilise v.
antika hale getirmek fossilize v.
daha antika kookier adj.
en antika kookiest adj.
antika olmayan new adj.
antika görünümü verilmiş antiqued adj.
(mecazen) antika didine adj.
antika görünüm verilmiş preaged adj.
antika bir şekilde antiquely adv.
antika olarak quaintly adv.
antika bir şekilde quaintly adv.
antika bir şekilde old-fashioned adv.
antika bir şekilde old-fashioned adv.
Colloquial
antika bir şey old-timer n.
antika görünümü olan antiquey adj.
antika moruk old codger interj.
antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni paramparça eder mom will murder you if she finds out you broke her antique vase expr.
antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni paramparça eder mom will kill you if she finds out you broke her antique vase expr.
antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni öldürür mom will kill you if she finds out you broke her antique vase expr.
antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni öldürür mom will murder you if she finds out you broke her antique vase expr.
Idioms
antika kimse/şey museum piece n.
eski/antika olde-worlde expr.
Trade/Economic
açık artırmaya katılan antika satıcısı runner n.
(mal, mülk) antika distressed adj.
Industry
antika mobilyaları yenileyen kalifiye işçi renovator n.
Technical
antika görünümlü çekme cam antique drawn glass n.
antika görünümlü düz cam antique drawn flat glass n.
(antika görünüm vermek için) şeklini bozmak distress v.
Furniture
mekanları veya antika mobilyaları restore eden kimse refinisher n.
antika yedi çekmeceli ahşap şifonyer semainier n.
bir ingiliz antika mobilya sanatı sheraton n.
antika görüntüsü vermek pickle v.
antika görünüm için eskitilmiş distressed adj.
Automotive
amerikan antika otomobil kulübü antique automobile club of america n.
antika araç antique car n.
antika otomobil yarışları birliği antique auto racing association n.
Art
antika eşya koleksiyoncusu archaist n.
antika değeri olan sanat eserleri virtu n.
antika değeri olan sanat eserleri vertu n.
Abbreviation
antika meraklısı antiq. n.
Slang
antika tip kook n.
(garip, tuhaf) antika bizarro adj.