arkadaşlık - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

arkadaşlık



Bedeutungen von dem Begriff "arkadaşlık" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 28 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
arkadaşlık friendship n.
arkadaşlık fellowship n.
arkadaşlık companionship n.
General
arkadaşlık camaraderie n.
arkadaşlık congeniality n.
arkadaşlık friendliness n.
arkadaşlık communion n.
arkadaşlık comradeliness n.
arkadaşlık society n.
arkadaşlık comradery n.
arkadaşlık sodality n.
arkadaşlık relationship n.
arkadaşlık comradeship n.
arkadaşlık company n.
arkadaşlık good fellowship n.
arkadaşlık association n.
arkadaşlık amity n.
arkadaşlık friendship n.
arkadaşlık brotherhood n.
arkadaşlık accompaniment n.
arkadaşlık matiness n.
arkadaşlık bon-accord n.
arkadaşlık chumship n.
arkadaşlık companionhood n.
arkadaşlık confrerie n.
arkadaşlık concord n.
arkadaşlık palship n.
Idioms
arkadaşlık on a friendly footing n.

Bedeutungen, die der Begriff "arkadaşlık" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 158 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yakın arkadaşlık intimacy n.
General
edebiyatta arkadaşlık friendship in literature n.
arkadaşlık etme fraternization n.
yakın arkadaşlık mateship n.
çocuklarda arkadaşlık friendship in children n.
zengin ve ünlü insanların arasına karışıp onlarla arkadaşlık eden kimse social climber n.
erkekler arasındaki yakın arkadaşlık male bonding n.
samimi arkadaşlık warm friendship n.
arkadaşlık teklifi dating offer n.
arkadaşlık teklifi dating proposal n.
arkadaşlık teklifi date proposal n.
arkadaşlık bağı bond of friendship n.
arkadaşlık teklifi friendship request n.
arkadaşlık teklifi request for friendship n.
biriyle tanıştıktan hemen sonra gönderilen arkadaşlık isteği/talebi post-acquaintance friend request n.
tanışma sonrası arkadaşlık isteği post-acquaintance friend request n.
arkadaşlık bilekliği friendship bracelet n.
arkadaşlık etme fraternisation n.
arkadaşlık teklifleri advances n.
keyifli arkadaşlık goodfellowship n.
arkadaşlık ruhu good-fellowship n.
arkadaşlık kurmak strike up a friendship v.
ile arkadaşlık etmek consort with v.
arkadaşlık etmek fraternize v.
arkadaşlık kurmak make friends v.
arkadaşlık etmek be friends with v.
arkadaşlık etmek keep company v.
arkadaşlık kurmak make friendship with v.
arkadaşlık etmek make friends with v.
ile arkadaşlık etmek keep company with v.
arkadaşlık etmek friends with v.
arkadaşlık etmek consort v.
arkadaşlık etmek consort with v.
arkadaşlık etmek companion v.
arkadaşlık kurmak chum up v.
arkadaşlık kurmak make friends with v.
arkadaşlık etmek accompany v.
arkadaşlık etmek fraternise v.
arkadaşlık etmek associate v.
yakın arkadaşlık kurmak get off with v.
(arkadaşlık/ilişki) kurmak strike up v.
arkadaşlık teklif etmek propose someone for friendship v.
arkadaşlık etmek befriend v.
arkadaşlık etmek assort (with) [rare] v.
arkadaşlık etmek mate v.
arkadaşlık kurmak build up a friendship v.
arkadaşlık geliştirmek develop a friendship v.
arkadaşlık yapmak buddy v.
arkadaşlık etmek mix v.
arkadaşlık yapmak gang v.
belirli bir türde arkadaşlık geliştirmek grow (away) v.
belirli bir türde arkadaşlık geliştirmek grow (together) v.
ile arkadaşlık etmek company v.
(arkadaşlık, ortaklık, rekabet) ilişki içine sokmak couple v.
arkadaşlık kurmak sort [uk] [dialect] v.
arkadaşlık kurması zor angular adj.
arkadaşlık kisvesi altında under cover of friendship adv.
Phrasals
(arkadaşlık) bozulmak fall off v.
(birileriyle) arkadaşlık etmek pal around with someone v.
(biriyle) arkadaşlık etmek fraternize with (someone) v.
biriyle/bir grupla arkadaşlık etmek fraternize with someone or something v.
biriyle arkadaşlık etmek run with v.
biriyle/bir grupla arkadaşlık etmek take up v.
biriyle/bir grupla arkadaşlık etmek 16. take up with v.
biriyle arkadaşlık etmek associate with someone v.
ile arkadaşlık etmek associate oneself with v.
ile arkadaşlık etmek associate with v.
(biriyle) kendi çıkarı için yakınlık/arkadaşlık kurmak buddy up to (someone) v.
biriyle arkadaşlık kurmak chum up to someone v.
biriyle arkadaşlık kurmak chum up with someone v.
(biriyle) arkadaşlık kurmak chum up to (one) v.
ile arkadaşlık kurmak chum up with v.
(biriyle) arkadaşlık kurmak chum up with (one) v.
biriyle arkadaşlık etmek consort with someone v.
(biriyle) arkadaşlık etmek consort with (one) v.
ile arkadaşlık etmek fraternize with v.
(biriyle) arkadaşlık etmek roll with (someone) v.
Proverb
hiçbir arkadaşlık sonsuza dek sürmez the best of friends must part
hiçbir arkadaşlık sonsuza dek sürmez even the best of friends must part
Colloquial
arkadaşlık yıldönümü friendversary n.
arkadaşlık ettiği genç erkeklere bol para ve hediye veren yaşlı ve zengin kadın sugar mama n.
birinin arkadaşlık ettiği kişiler the company somebody keeps n.
(birinin) arkadaşlık ettiği kişiler the company (one) keeps n.
birinin arkadaşlık ettiği kişiler the company somebody keeps n.
arkadaşlık etmek affiliate v.
(bir şeyi kutlamak için veya arkadaşlık, birlik, anlaşma göstergesi olarak) yumruklarını birbirine vurmak hit the rock [us] v.
(biriyle) arkadaşlık/ilişki kurmak hit it up (with someone) v.
arkadaşlık etmek pal around v.
arkadaşlık yapmak pal up v.
Idioms
arkadaşlık etme, rahatlatma amacıyla edinilen evcil hayvan emotional support dog/cat n.
zengin ve ünlü insanların arasına karışıp onlarla arkadaşlık eden kimse a social climber n.
arkadaşlık edilmemesi gereken kişiler bad company n.
yalandan arkadaşlık a judas kiss n.
casusluk yapmak/ele vermek için kurulan arkadaşlık a judas kiss n.
seyahatte arkadaşlık etmek keep company with v.
(arkadaşlık teklifini) burun kıvırarak reddetmek/geri çevirmek give (one) the air v.
(arkadaşlık teklifini) hor görerek reddetmek give (one) the air v.
(arkadaşlık teklifini) elinin tersiyle itmek give (one) the air v.
(arkadaşlık teklifini) hakir görerek geri çevirmek give (one) the air v.
(arkadaşlık teklifini) burun kıvırarak reddetmek/geri çevirmek give someone the air v.
(arkadaşlık teklifini) hor görerek reddetmek give someone the air v.
(arkadaşlık teklifini) elinin tersiyle itmek give someone the air v.
(arkadaşlık teklifini) hakir görerek geri çevirmek give someone the air v.
(arkadaşlık teklifini) burun kıvırarak reddetmek/geri çevirmek give someone the brush off v.
(arkadaşlık teklifini) hor görerek reddetmek give someone the brush off v.
(arkadaşlık teklifini) elinin tersiyle itmek give someone the brush off v.
(arkadaşlık teklifini) hakir görerek geri çevirmek give someone the brush off v.
(arkadaşlık teklifini) burun kıvırarak reddetmek/geri çevirmek give someone the gate v.
(arkadaşlık teklifini) hor görerek reddetmek give someone the gate v.
(arkadaşlık teklifini) elinin tersiyle itmek give someone the gate v.
(arkadaşlık teklifini) hakir görerek geri çevirmek give someone the gate v.
(arkadaşlık teklifini) burun kıvırarak reddetmek/geri çevirmek give someone the old heave-ho v.
(arkadaşlık teklifini) hor görerek reddetmek give someone the old heave-ho v.
(arkadaşlık teklifini) elinin tersiyle itmek give someone the old heave-ho v.
(arkadaşlık teklifini) hakir görerek geri çevirmek give someone the old heave-ho v.
arkadaşlık kurmak be well in with v.
arkadaşlık kurmak make friends v.
arkadaşlık yapmak pal up with someone v.
gizli bir şekilde birisine yaklaşmak/onunla arkadaşlık etmek play footsie with someone v.
arkadaşlık ettikleriyle kötülenmek damn by association v.
tasvip edilmeyen insanlarla arkadaşlık etmek get into bad company v.
tasvip edilmeyen insanlarla arkadaşlık etmek keep bad company v.
(biriyle) arkadaşlık/ahbaplık kurmaya çalışmak scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v.
arkadaşlık/ahbaplık kurmaya çalışmak scrape up an acquaintance v.
biriyle arkadaşlık/ahbaplık kurmaya çalışmak scrape (up) an acquaintance with somebody v.
(biriyle) arkadaşlık etmek be friends with (someone) v.
(biriyle) arkadaşlık kurmak make friends (with one) v.
çok yakın (arkadaşlık, ilişki) (as) thick as thieves adj.
arkadaşlık ilişkileri içinde on a friendly footing expr.
en yüce/üst düzey arkadaşlık göstergesi greater love hath no man expr.
Speaking
arkadaşlık asla sona ermez friendship never ends expr.
Trade/Economic
mesleki arkadaşlık professional association n.
arkadaşlık etmek associate v.
biriyle arkadaşlık etmek associate with somebody v.
Computer
arkadaşlık sitesi dating site n.
arkadaşlık isteğimi onayla accept my friendship request n.
bir arkadaşlık sitesi zoosk n.
arkadaşlık isteğimi kabul et accept my friendship request expr.
arkadaşlık isteği reddedildi friend request cancelled expr.
Psychology
yüzeysel arkadaşlık teorisi superficial friendship theory n.
Botanic
arkadaşlık çiçeği pilea involucrata n.
arkadaşlık çiçeği friendship plant n.
arkadaşlık çiçeği panamica n.
arkadaşlık çiçeği panamiga n.
Religious
hinduizm'de arkadaşlık ve birlik tanrısı mitra n.
Archaic
arkadaşlık etmek troop v.
(arkadaşlık, dostluk) sağlam strict adj.
Slang
barack obama ile joe biden arasındaki yakın arkadaşlık için sözcük kaynaşması yoluyla oluşturulan ve şaka yollu kullanılan bir söz brotus n.
arkadaşlık ettiği genç kadına bol para ve hediye veren yaşlı ve zengin adam sugar daddy n.
(iki kişi arasındaki) arkadaşlık/dostluk ruhu kindred spirit n.
arkadaşlık ettiği genç kadına bolca para ve hediye veren yaşlı ve zengin adam daddy n.
arkadaşlık fanusuna almak friendzone v.
arkadaşlık ilişkisini kesmek drop v.
arkadaşlık ilişkisini kesmek drop someone v.
kız kıza arkadaşlık erkeklerden önce gelir chicks before dicks expr.
kız arkadaşlık erkeklerden önce gelir chicks before dicks expr.
kız arkadaşlık erkeklerden önemlidir chicks before dicks expr.
arkadaşlık ilişkiden önde gelir bros before hoes expr.