arrested

Bedeutungen von dem Begriff "arrested" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	arrested adj.	tutuklanmış
I want you arrested. Tutuklanmanı istiyorum. More Sentences
2	General	arrested adj.	mevkuf
3	General	arrested adj.	tutuklu
4	General	arrested adj.	kesintiye uğramış

Bedeutungen, die der Begriff "arrested" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 27 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	be arrested v.	yakalanmak
Layla was arrested at her home. Leyla kendi evinde yakalandı. More Sentences
2	General	get arrested v.	tutuklanmak
We could get arrested for doing this. Bunu yapmak nedeniyle tutuklanabiliriz. More Sentences
Speaking
3	Speaking	he was arrested expr.	tutuklandı
He was arrested, along with his friend. Arkadaşıyla birlikte tutuklandı. More Sentences
Law
4	Law	be arrested v.	tutuklanmak
Tom doesn't know why Mary was arrested. Tom, Mary'nin neden tutuklandığını bilmiyor. More Sentences
General
5	General	arrested development n.	durdurulmuş gelişme
6	General	be arrested in alleged plot to murder v.	cinayet planlama iddiasıyla tutuklanmak
7	General	be arrested in alleged plot to murder v.	cinayet planlama suçlamasıyla tutuklanmak
8	General	be arrested by the court v.	mahkemece tutuklanmak
9	General	be arrested by the court v.	mahkeme tarafından tutuklanmak
10	General	be arrested for selling drugs to students v.	öğrencilere uyuşturucu satmaktan tutuklanmak
11	General	have someone arrested v.	birini tutuklatmak
12	General	be arrested within the scope of Feb. 28 investigation v.	28 şubat soruşturması kapsamında tutuklanmak
13	General	be arrested within the scope of investigation v.	soruşturma kapsamında tutuklanmak
14	General	get arrested v.	gözaltına alınmak
15	General	be arrested v.	derdest edilmek
Colloquial
16	Colloquial	can't get arrested expr.	tanınmayan
17	Colloquial	can't get arrested expr.	başarısız
Speaking
18	Speaking	he's never even been arrested before expr.	daha önce hiç tutuklanmamış
19	Speaking	he's never even been arrested before expr.	daha önce hiç tutuklanmadı
20	Speaking	I want him arrested expr.	tutuklanmasını istiyorum
Law
21	Law	examination of arrested person n.	tutuklunun sorguya çekilmesi
22	Law	arrested person n.	tutuklu kişi
23	Law	be arrested for possession of drugs v.	uyuşturucu bulundurma gerekçesiyle tutuklanmak
24	Law	be arrested for possession of drugs v.	uyuşturucu bulundurduğu gerekçesiyle tutuklanmak
Pathology
25	Pathology	arrested development n.	gelişimin normalden erken durduğu bir anormallik
Slang
26	Slang	get arrested v.	imzalıya gelmek
27	Slang	get arrested v.	paket olmak