Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Verlauf
ayırmak (bir şeyden)
Bedeutungen von dem Begriff
"ayırmak (bir şeyden)"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
ayırmak (bir şeyden)
sever from
v.
Bedeutungen, die der Begriff
"ayırmak (bir şeyden)"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 83 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
(bir şeyi başka bir şeyden) ayırmak
untack
v.
Phrasals
2
Phrasals
(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak
get between
v.
3
Phrasals
(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak
get between (someone or something and someone or something else)
v.
4
Phrasals
pişirerek bir şeyi bir şeyden ayırmak
cook out
v.
5
Phrasals
bir şeyi bir şeyden ayırmak (kemiği etten ayırmak vs.)
trim something away (from something)
v.
6
Phrasals
bir şeyi bir şeyden ayırmak
separate something off from something
v.
7
Phrasals
bir şeyi bir şeyden ayırmak
separate something out of something
v.
8
Phrasals
bir şeyi bir şeyden ayırmak
separate something out
v.
9
Phrasals
bir şeyi bir şeyden ayırmak
separate something off
v.
10
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyden) keserek ayırmak
cut (someone or something) from (something)
v.
11
Phrasals
(bir şeyden küçük bir kısmını) ayırmak
trim (something) from (something else)
v.
12
Phrasals
(birini/bir şeyi/kendini birinden veya bir şeyden) ayırmak
extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something)
v.
13
Phrasals
bir şeyi filtreleyerek bir şeyden ayırmak/ayrıştırmak
filter out
v.
14
Phrasals
bir şeyi süzerek bir şeyden ayırmak/ayrıştırmak
filter out
v.
15
Phrasals
birinin gözünü zorla bir şeyden ayırmak
pry from
v.
16
Phrasals
birinin dikkatini zorla bir şeyden ayırmak
pry from
v.
17
Phrasals
birini zorla bir şeyden/bir yerden ayırmak
pry from
v.
18
Phrasals
birinin dikkatini/ilgisini zorla bir şeyden ayırmak
pry from
v.
19
Phrasals
(birini/bir şeyi) zar zor (birinden/bir şeyden) ayırmak
wrestle (someone or something) (away) from (someone or something)
v.
20
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir çekişmeyle (birinden/bir şeyden) ayırmak
wrestle (someone or something) (away) from (someone or something)
v.
21
Phrasals
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden ayırmak
detach someone or something from someone or something
v.
22
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak
differentiate (someone or something) from (someone or something)
v.
23
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak
discern (someone or something) from (someone or something)
v.
24
Phrasals
(bir şeyi bir şeyden) ayırmak
disengage from (someone or something)
v.
25
Phrasals
(kendini) birinden/bir şeyden koparmak/ayırmak
disengage (oneself) from someone or something
v.
26
Phrasals
bir şeyi bir şeyden ayırmak
disengage something from something
v.
27
Phrasals
bir şeyi bir şeyden ayırmak
divide something (off)
v.
28
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden bölerek ayırmak
divide something (off)
v.
29
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden duvarla ayırmak
divide something (off)
v.
30
Phrasals
bir şeyi kesip bir şeyden ayırmak
nip something off (of) something
v.
31
Phrasals
bir şeyi koparıp bir şeyden ayırmak
nip something off (of) something
v.
32
Phrasals
bir şeyi kesip bir şeyden ayırmak
nip something off
v.
33
Phrasals
bir şeyi koparıp bir şeyden ayırmak
nip something off
v.
34
Phrasals
bir şeyi bir şeyden tutup ayırmak
pinch something off (of) something
v.
35
Phrasals
bir şeyi bir şeyden tutup ayırmak
pinch something off
v.
36
Phrasals
bir şeyi bir şeyden ayırmak/ayıklamak
pinch something off (of) something
v.
37
Phrasals
bir şeyi bir şeyden parmak uçlarıyla bölerek ayırmak/koparmak
pinch something off (of) something
v.
38
Phrasals
bir şeyi bir şeyden parmağın ucuyla çimdikleyip koparmak/ayırmak
pinch something off (of) something
v.
39
Phrasals
bir şeyi bir şeyden ayırmak/ayıklamak
pinch something off
v.
40
Phrasals
bir şeyi bir şeyden parmak uçlarıyla bölerek ayırmak/koparmak
pinch something off
v.
41
Phrasals
bir şeyi bir şeyden parmağın ucuyla çimdikleyip koparmak/ayırmak
pinch something off
v.
42
Phrasals
bir şeyi bir şeyden kesip ayırmak
chop something off (of) something
v.
43
Phrasals
bir şeyi bir şeyden kesip ayırmak
chop something off
v.
44
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) ayırmak
cull (someone or something) out of (something)
v.
45
Phrasals
bir şeyi kesip (bir şeyden) ayırmak
cut something away (from something)
v.
46
Phrasals
birini/bir şeyi (bir şeyden) ayırmak
cut someone or something off (from something)
v.
47
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak
differentiate between (someone or something and someone or something else)
v.
48
Phrasals
(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) ayırmak
differentiate (someone or something) from (someone or something else)
v.
49
Phrasals
birini/bir şeyi (başka) bir şeyden ayırmak
discern someone or something from something (else)
v.
50
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak
discern between (someone or something) and (someone or something)
v.
51
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) çözüp ayırmak/kurtarmak
disentangle (someone or something) from (someone or something)
v.
52
Phrasals
(birini/bir şeyi) araya girip (birinden/bir şeyden) ayırmak
disentangle (someone or something) from (someone or something)
v.
53
Phrasals
(bir şeyden) bir şeyi damıtarak ayırmak
draw something off (from something)
v.
54
Phrasals
birini/bir şeyi birinden veya bir şeyden ayırmak
extricate someone or something from someone or something
v.
55
Phrasals
-den veya bir şeyden ayırmak
extricate from
v.
56
Phrasals
(bir şeyi) kesip (bir şeyden) ayırmak
hack (something) out of (something)
v.
57
Phrasals
(bir şeyden) ayırmak
hold back (on something)
v.
58
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak
isolate (someone or something) from (someone or something)
v.
59
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) seçip almak/ayırmak
pick (someone or something) out of (something)
v.
60
Phrasals
(birinden/bir şeyden) ayırmak/koparmak
separate from (someone or something)
v.
61
Phrasals
(birinden/bir şeyden) ayırmak
separate off (from someone or something)
v.
62
Phrasals
(bir şeyden) ayırmak
separate out of (something)
v.
63
Phrasals
(bir şeyi bir şeyden) ayırt etmek/ayırmak
sift (something) from (something else)
v.
64
Phrasals
(bir şeyi bir şeyden) ayırt etmek/ayırmak
sift (something) out of (something else)
v.
65
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) koparmak/ayırmak
snatch (someone or something) from (someone or something else)
v.
66
Phrasals
(bir şeyi bir şeyden) kesip ayırmak
snip (something) off of (something else)
v.
67
Phrasals
(bir şeyi bir şeyden) süzerek ayırmak/çıkarmak
strain (something) off of (something else)
v.
68
Phrasals
(bir şeyi bir şeyden) filtre ederek ayırmak
strain (something) off of (something else)
v.
69
Phrasals
(bir şeyden) yırtarak/çekerek ayırmak
tear off of (something)
v.
70
Phrasals
(bir şeyden/bir yerden) yırtıp almak/ayırmak
tear out of (something or some place)
v.
71
Phrasals
(bir şeyden/bir yerden) çekip almak/ayırmak
tear out of (something or some place)
v.
72
Phrasals
(bir şeyden/bir yerden) zorla/zor kullanarak almak/çıkarmak/ayırmak
tear out of (something or some place)
v.
73
Phrasals
(bir şeyi bir şeyden) çekip ayırmak
tweak (something) off of (something)
v.
Idioms
74
Idioms
bir şeyden dolayı yollarını ayırmak/ayrılmak
part over something
v.
75
Idioms
(bir şeyi) bir şeyden ayırmak
break something free (from something)
v.
76
Idioms
bir şeyi bir şeyden ayırmak
break something loose from something
v.
77
Idioms
kendini/birini/bir şeyi (bir şeyden) ayırmak
break/cut/tear (something) loose from somebody/something
v.
78
Idioms
(bir şeyi) birinden/bir şeyden ayırmak
break/cut/tear (something) loose from somebody/something
v.
79
Idioms
birini/bir şeyi bir şeyden ayırmak
cut someone or something loose from something
v.
80
Idioms
bir şeyi bir şeyden ayırmak
break something loose from something
v.
81
Idioms
bir şeyi bir şeyden ayırmak
draw the line between
v.
82
Idioms
bir şeyi bir şeyden ayırmak
draw a line between
v.
83
Idioms
kendini/bir şeyi (birinden/bir şeyden) zorla kurtarmak/ayırmak
tear yourself/something loose (from somebody/something)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ayırmak (bir şeyden)
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy