aynı şekilde - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

aynı şekilde



Bedeutungen von dem Begriff "aynı şekilde" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 22 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
aynı şekilde likewise adv.
General
aynı şekilde alike adv.
aynı şekilde ditto adv.
aynı şekilde in the same way adv.
aynı şekilde along the same line adv.
aynı şekilde similarly adv.
aynı şekilde invariably adv.
aynı şekilde in the same vein adv.
aynı şekilde identically adv.
aynı şekilde same adv.
aynı şekilde in that vein adv.
aynı şekilde in a similar way adv.
aynı şekilde in the same manner adv.
aynı şekilde in a similar manner adv.
aynı şekilde after one adv.
aynı şekilde in the nature of adv.
aynı şekilde of the nature of adv.
aynı şekilde in the same way as prep.
Phrases
aynı şekilde one might as well say expr.
Idioms
aynı şekilde of the same stripe adj.
aynı şekilde by the same token expr.
Law
aynı şekilde in specie adv.

Bedeutungen, die der Begriff "aynı şekilde" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 77 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
aynı şekilde olma alikeness n.
aynı şekilde davranma equiparation n.
aynı şekilde karşılık verilmek retaliate v.
aynı şekilde hareket etmek fall into line with v.
aynı şekilde karşılık vermek give somebody a dose of their own medicine v.
aynı şekilde karşılık vermek give somebody a taste of their own medicine v.
aynı şekilde davranmak equiparate v.
aynı şekilde devam etmek hold v.
durmadan aynı şekilde akan (su) steady adj.
iki elini aynı şekilde kullanabilen ambidextrous adj.
devamlı aynı şekilde devam eden (müzik) monotonous adj.
aynı şekilde olan arthen [obsolete] adj.
metindeki büyük harflerden belirgin şekilde daha büyük olup altı aynı satırda hizalanan cockup adj.
aynı o şekilde so adj.
aynı mesafede olacak şekilde equidistantly adv.
aynı kökten türemiş bir şekilde conjugately adv.
o da aynı şekilde vice versa adv.
aynı şekilde o da the other way around adv.
birebir aynı şekilde numerically adv.
aynı cinse ait bir şekilde generically adv.
aynı daire içinde olacak şekilde concyclically adv.
hemen hemen aynı şekilde pressly [obsolete] adv.
Phrasals
aynı şekilde cereyan etmek circle around v.
(birine/bir şeye) karşı aynı şekilde karşılık vermek avenge (oneself) against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) için aynı şekilde karşılık vermek avenge (oneself) against (someone or something) for (something) v.
(bir şeye) aynı şekilde karşılık vermek avenge (oneself) for (something) v.
Phrases
ilk seferdeki ile aynı şekilde come prima (in the same manner as the first time) adv.
Proverb
nazikçe sorulan sorulara aynı şekilde karşılık verilmelidir a civil question deserves a civil answer
Colloquial
kendini aynı şekilde tekrar ifade etmek repeat oneself v.
biriyle/bir şeyle aynı derecede/şekilde as well as someone or something expr.
aynı şekilde sen de/sana da/senin de back at you expr.
aynı şekilde sen de/sana da/senin de back atcha expr.
aynı şekilde, ben de likewise, I'm sure expr.
Idioms
birine aynı şekilde karşılık verme a dose of (one's) own medicine n.
karşı tarafın da aynı şekilde karşılık verebileceği bir durum a game at which two can play n.
karşı tarafın da aynı şekilde karşılık verebileceği bir durum a game that two can play n.
(birine) aynı şekilde karşılık verme a taste of (one's) own medicine n.
(birine) yaptığını aynı şekilde ödetme a taste of (one's) own medicine n.
aynı şekilde karşılık verme a taste of own medicine n.
yaptığını aynı şekilde ödetme a taste of own medicine n.
birine aynı şekilde karşılık verme dose of one's own medicine n.
karşı tarafın da aynı şekilde karşılık verebileceği durum game that two can play n.
aynı şekilde misilleme yapmak serve one the same sauce v.
aynı şekilde karşılık vermek give someone a taste of their own medicine v.
aynı şekilde karşılık vermek give someone a dose of their own medicine v.
aynı şekilde karşılık vermek give as good as one gets v.
aynı şekilde intikam almak take an eye for an eye v.
çarpıcı biçimde yükselmek (ve aynı şekilde düşüş yaşamak) rise like a rocket (and fall like a stick) v.
aynı şekilde karşılık görmek get a dose of (one's) own medicine v.
yaptıklarının karşılığını aynı şekilde almak get a taste of (one's) own medicine v.
(birine) yaptığını aynı şekilde ödetmek give (one) a dose of (one's) own medicine v.
(birine) aynı şekilde karşılık vermek give (one) a dose of (one's) own medicine v.
(birine) yaptığını aynı şekilde ödetmek give (one) a taste of (one's) own medicine v.
(birine) aynı şekilde karşılık vermek give (one) a taste of (one's) own medicine v.
birine yaptığını aynı şekilde ödetmek give somebody a taste of their own medicine v.
birine aynı şekilde karşılık vermek give somebody a taste of their own medicine v.
birine yaptığını aynı şekilde ödetmek give somebody a dose of their own medicine v.
birine aynı şekilde karşılık vermek give somebody a dose of their own medicine v.
aynı şekilde karşılık vermek pay in someone's own coin v.
birine aynı şekilde karşılık vermek pay someone back in their own coin [old-fashioned] v.
(birini/bir şeyi) aynı şekilde değerlendirmek tar (someone or something) with the same brush v.
aynı şekilde değerlendirmek tar people with the same brush v.
hep aynı şekilde gülen hard smile expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı şekilde hareket eden in lockstep (with someone or something) expr.
aynı şekilde karşılık verir gives as good as (one) gets expr.
bu karşı tarafın da aynı şekilde karşılık verebileceği bir durum that's a game that two can play expr.
Speaking
aynı şekilde ben de likewise expr.
hep aynı şekilde başlar it always starts the same way expr.
Law
kanunların tüm bireylere aynı şekilde uygulanması uniform operation of laws n.
Technical
odak mesafesi farklı üç dalga boyu için aynı olacak şekilde yapılmış bir bileşik mercek apochromat lens n.
her biri farklı bir yöne bakacak şekilde yerleştirilmiş birden fazla megafon tarafından aynı anda üretilen sesi yükseltilmiş sis işareti megafog n.
Telecom
(telgraf hattını) iki mesaj aynı anda iletilebilecek şekilde düzenlemek duplex v.
Aeronautic
aynı şekilde bunun gibi likewise n.
Biology
(gıda) aynı ekolojik kaynağı benzer şekilde kullanan bir grup organizma gild n.
Linguistics
aynı şekilde yazılıp okunan kelimeler arasındaki ilişki homonymy n.
Environment
aynı ekolojik kaynağı benzer şekilde kullanan canlı grubu guild n.
Printery
metindeki büyük harflerden belirgin şekilde daha büyük olan ancak altı aynı satırda hizalanan harf veya karakter cockup n.