büyütme - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

büyütme



Bedeutungen von dem Begriff "büyütme" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 33 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
büyütme exaggeration n.
büyütme foster child n.
büyütme rearing n.
büyütme extension n.
büyütme expansion n.
büyütme aggrandizement n.
büyütme making big n.
büyütme enlargement n.
büyütme magnification n.
büyütme nurturing n.
büyütme augmentation n.
büyütme upsizing n.
büyütme aggrandisement n.
büyütme aggrandization n.
büyütme aggrandisation n.
büyütme reenforcement n.
büyütme upbringing n.
büyütme majoration n.
büyütme overlashing n.
büyütme fostering n.
büyütme fosterment n.
Trade/Economic
büyütme enlargement n.
Technical
büyütme magnification n.
büyütme size enlargement n.
büyütme amplification n.
büyütme upsizing n.
Computer
büyütme zoom in n.
Medical
büyütme augmentation n.
Food Engineering
büyütme growth n.
Education
büyütme bringing-up n.
Photography
büyütme aggrandisement n.
büyütme aggrandizement n.
Slang
büyütme no biggie expr.

Bedeutungen, die der Begriff "büyütme" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 114 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
evlatlık büyütme fosterage n.
büyütme gücü magnifying power n.
civciv büyütme makinesi brooder n.
hacmini büyütme amplification n.
masa büyütme tablası extension leaf n.
(çocuk) büyütme nurture n.
çocuk yetiştirme/büyütme childrearing n.
boyutlarını büyütme up-sizing n.
boyutlarını büyütme upsizing n.
büyütme (çocuk, evlat) raising n.
özenle bakıp büyütme nursery [obsolete] n.
göbek büyütme bellycheer [obsolete] n.
sap büyütme pediculation n.
hazırlanmış besi ortamında iki tür canlı madde büyütme süreci coculture n.
hazırlanmış besi ortamında iki tür canlı madde büyütme süreci co-culture n.
fotoğraf büyütme blow-up v.
fotoğraf büyütme blowup v.
(dokunmatik ekranda) resim büyütme hareketi yapmak pinch v.
Colloquial
(fotoğrafı) büyütme blow-up n.
önemsiz şeyleri büyütme screaming fantods n.
büyütme (fotoğraf, görüntü) blowup n.
büyütme! don't make a federal case out of it! expr.
Idioms
olayı gereksiz yere büyütme a fuss about nothing n.
olayı gereksiz yere büyütme a fuss over nothing n.
bir şeyi gereğinden fazla büyütme a storm in a teakettle n.
bir şeyi gereğinden fazla büyütme a storm in a teapot n.
gereksiz yere telaş yapma/büyütme a fuss about nothing n.
(bir şeyi) gereğinden fazla büyütme don't make a federal case (out) of (something) expr.
Speaking
bunu büyütme don't make a thing of it expr.
Trade/Economic
varyans büyütme faktörü variance inflation factor n.
ürün pazar büyütme matrisi product-market growth matrix n.
ürün pazar büyütme matrisi ansoff matrix n.
Technical
açısal büyütme angular magnification n.
anlambilimsel bölge büyütme semantic region growing n.
büyütme faktörleri growth factors n.
büyütme manşonu enlarging coupling n.
büyütme aleti enlarging projector n.
büyütme kısıtı limit of magnification n.
bölge büyütme region growing n.
büyütme gücü ölçeri dynameter n.
boru ağızlarının dış çaplarını büyütme flaring of tubes n.
bir deliği silindirsel olarak büyütme counterbore n.
büyütme gücü magnifying power n.
boşa büyütme empty magnification n.
büyütme kuvveti magnifying power n.
delik büyütme tezgahı boring machine n.
delik büyütme ve frezeleme tezgahı boring and milling machine n.
doğrusal büyütme linear magnification n.
döşeme tipli delik büyütme ve frezeleme tezgahları floor type boring and milling machines n.
eksenel büyütme axial magnification n.
gerçek büyütme real magnification n.
kristal büyütme crystal growing n.
kristal büyütme crystal growth n.
küçük yazıları okumak için kullanılan büyütme aracı hand glass n.
ölçek büyütme scale-up n.
renkser büyütme farkı chromatic difference of magnification n.
sürekli büyütme merceği zoom lens n.
yatay iş milli delik büyütme tezgahı boring machine with horizontal spindle n.
yararlı büyütme useful magnification n.
yatay büyütme lateral magnification n.
kızgın madeni çekiçle döverek çapını büyütme upset n.
(görüntü yorumlama) büyütme sonucu görüntülenen ögenin özelliğini kaybetmesi break-up n.
(görüntü yorumlama) büyütme sonucu görüntülenen ögenin özelliğini kaybetmesi split-up n.
işe yarar büyütme useful magnification v.
Computer
bölge büyütme region growing n.
büyütme yazılımı magnification software n.
büyütme gözü zoom box n.
en büyütme sorunu maximization problem n.
kristal büyütme crystal growth n.
özel büyütme zoom custom n.
küçültme/büyütme adjust to expr.
Informatics
bellek büyütme kartı memory expansion board n.
bölge büyütme region growing n.
Automotive
büyütme adaptörü increasing adapter n.
çekiçleyerek çap büyütme upset n.
vites büyütme upshift n.
vites büyütme shifting up n.
Medical
büyütme mammoplastisi augmentation mammoplasty n.
büyütme mammoplastisi augmentation mammaplasty n.
elmacık kemiği büyütme malar augmentation n.
göğüs büyütme augmentation mammoplasty n.
göğüs büyütme mammoplasty enlargement n.
göğüs büyütme breast enlargement n.
göğüs büyütme breast augmentation n.
meme büyütme operasyonu augmentation mammaplasty n.
meme büyütme breast augmentation n.
(meme) büyütme augmentation n.
Optics
boyuna büyütme longitudinal magnification n.
lenslerin büyütme gücünü ölçen bir araç auxometer n.
(optik görüntü) boyutunu büyütme işlemi magnification n.
merceğin büyütme gücünün ölçü birimi diameter n.
yüksek büyütme oranlı (optik alet, lens) high-powered adj.
Food Engineering
büyütme ışlemi cultivation n.
Physics
büyük büyütme alanı high power field (hpf) n.
Biology
büyütme oranı magnification rate n.
Botanic
suda bitki büyütme tekniği hydroculture n.
Agriculture
büyütme faktörü growth factor n.
büyütme faktörleri growth factors n.
buzağı büyütme yemi calf starter n.
civciv büyütme makinesi brooder n.
Breeding
buzağı büyütme yemi calf starter n.
büyütme yemi grower feed n.
buzağı büyütme yemi calf grower feed n.
hindi büyütme yemi turkey grower feed n.
ipek böceği yetiştirme/büyütme evi silkworm rearing house n.
kuzu büyütme yemi lamb grower feed n.
(damızlık) piliç büyütme yemi pullet grower feed n.
(yumurta tipi) piliç büyütme yemi pullet grower feed n.
Environment
statik büyütme static magnification n.
Hunting
büyütme gücü değiştirilebilen dürbün variable scope n.
Printery
küçültme/büyütme scaling n.
daha kolay okunabilmesi için basılı malzemeyi büyütme macrocopy n.
Engineering
büyütme veya küçültme yaparken doğruluğu artırmak için tasarım, plan gibi materyallerin karelere bölünmesi graticulation n.
Slang
göğüs büyütme boob job n.