Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | bariz bir şekilde | blazingly adv. |
General | bariz bir şekilde | materially adv. |
General | bariz bir şekilde | flagrantly adv. |
General | bariz bir şekilde | grossly adv. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | bariz olmayan bir şekilde | understatedly adv. |
General | bariz bir şekilde garip olan bu yerde | in this galley adv. |
General | bariz bir şekilde uyumsuz olan bu grupta | in this galley adv. |
Idioms | ||
Idioms | bariz bir şekilde üstün olma | a turkey shoot n. |
Idioms | (bir şeyi) bariz şekilde yapmak | make a great show of (doing something) v. |
Idioms | bariz bir şekilde ortada | (as) clear as the sky is blue expr. |
Optics | ||
Optics | tek gözle görülen bir cismin bariz şekilde yer değiştirmesi | optical parallax n. |
Linguistics | ||
Linguistics | nesneler, özellikler ve bağlantılar üzerine bariz bir şekilde açıklamalar yapan dil | material mode n. |
Slang | ||
Slang | bariz bir şekilde fark edilir | kicky adj. |