basketball - Türkisch Englisch Wörterbuch

basketball

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "basketball" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
basketball n. basketbol
Basketball requires paying attention to a few different things at once.
Basketbol aynı anda birkaç farklı şeye dikkat etmeyi gerektirir.

More Sentences
basketball n. basket topu
Tom can't dribble a basketball very well.
Tom basket topunu çok iyi süremez.

More Sentences
General
basketball n. basketbol topu
Tom twirled the basketball on his finger.
Tom basketbol topunu parmağında döndürdü.

More Sentences
basketball n. basket
Basketball is a lot of fun to play.
Basket oynamak çok zevklidir.

More Sentences
Sport
basketball n. basketbol
Tom really enjoys watching basketball.
Tom basketbol izlemeyi gerçekten çok seviyor.

More Sentences
General
basketball n. sepettopu

Bedeutungen, die der Begriff "basketball" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 64 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
basketball game n. basketbol maçı
He watched a basketball game on TV last night.
Dün gece televizyonda bir basketbol maçı izledi.

More Sentences
play basketball v. basketbol oynamak
Playing basketball doesn't make you grow taller.
Basketbol oynamak senin boyunu uzatmaz.

More Sentences
Colloquial
play basketball v. basket oynamak
It's a lot of fun to play basketball.
Basket oynamak çok zevklidir.

More Sentences
play basketball v. basketbol oynamak
Playing basketball doesn't make you grow taller.
Basketbol oynamak boyunuzu uzatmaz.

More Sentences
Sport
basketball team n. basketbol takımı
Tom organized a neighborhood basketball team.
Tom bir mahalle basketbol takımını organize etti.

More Sentences
basketball game n. basketbol oyunu
He watched a basketball game on TV last night.
Dün gece televizyonda bir basketbol oyunu izledi.

More Sentences
basketball player n. basketbol oyuncusu
Tom is a pretty good basketball player.
Tom oldukça iyi bir basketbol oyuncusu.

More Sentences
basketball season n. basketbol sezonu
Is basketball season over yet?
Basketbol sezonu bitti mi?

More Sentences
Basketball
basketball player n. basketbolcu
LeBron James is one of the greatest basketball players of all time.
LeBron James tüm zamanların en iyi basketbolcularından biri.

More Sentences
basketball player n. basketbol oyuncusu
Tom is the best basketball player I've ever seen.
Tom gördüğüm en iyi basketbol oyuncusu.

More Sentences
basketball coach n. basketbol koçu
Tom's gym teacher is Mary's basketball coach.
Tom'un beden öğretmeni Mary'nin basketbol koçu.

More Sentences
General
basketball player n. basketçi
basketball backboard n. skorbord
basketball match n. basketbol maçı
basketball field n. basket sahası
electrifying brand of basketball n. basketbolun heyecanladırıcı markası
Idioms
have the basketball jones v. canı çok basketbol oynamak istemek
have the basketball jones v. basketbol oynamaya can atmak
have the basketball jones v. çok basketbol oynayası gelmek
Speaking
my hobby is basketball expr. benim hobim basketbol
do you play basketball? expr. basketbol oynar mısın?
do you play basketball? expr. basketbol oynar mısınız?
Institutes
turkish basketball federation n. türkiye basketbol federasyonu
turkish basketball federation (tbf) n. türkiye basketbol federasyonu
Sport
american basketball association (aba) n. amerikan basketbol birliği
asian basketball confederation (abc) n. asya basketbol konfederasyonu
basketball league n. basketbol ligi
basketball court n. basketbol sahası
basketball hoop n. basketbol potası
united states basketball league (usbl) n. birleşik devletler basketbol ligi
world association of basketball coaches (abc) n. dünya basketbol koçları birliği
fiba basketball promotion (fbp) n. fiba basketbol promosyon
women national basketball association (wnba) n. kadınlar ulusal basketbol birliği
continental basketball association (cba) n. kıtalararası basketbol birliği
north eastern basketball league (nebl) n. kuzey doğu basketbol ligi
oceania basketball confederation (obc) n. okyanusya basketbol konfederasyonu
turkish national basketball team n. türk milli basketbol takımı
national association of basketball coaches (nabc) n. ulusal basketbol koçları birliği
international basketball federation (fiba) n. uluslararası basketbol federasyonu
international wheelchair basketball federation (iwbf) n. uluslararası tekerlekli sandalye basketbol federasyonu
national basketball association (nba) n. ulusal basketbol birliği
international basketball league (ibl) n. uluslararası basketbol ligi
international centre for the documentation and research of basketball (icdrb) n. uluslararası basketbol araştırma ve dökümantasyon merkezi
federation of international basketball associations (fiba) n. uluslararası basketbol federasyonu
federation internationale de basketball amateur (fiba) n. uluslararası amatör basketbol federasyonu
national basketball development league (nbdl) n. ulusal basketbol geliştirme ligi
national basketball association (nba) n. ulusal basketbol federasyonu
Basketball
basketballer,basketball player n. basketbolcu
basketball court n. basket sahası
basketball court n. basketbol sahası
basketball hoop n. basket potası
basketball hoop n. basketbol potası
girls’ basketball n. bayan basketbolu
world basketball championship n. dünya basketbol şampiyonası
firehouse basketball n. en hızlı fast break sistemi
wheelchair basketball n. tekerlekli sandalye ile oynanan basketbol
national basketball association n. ulusal basketbol birliği
basketball clinic n. basketbol kampı
basketball equipment n. basketbol ekipmanı
basketball play n. basketbol oyunu
basketball score n. basketbol skoru
basketball shot n. şut
basketball backboard n. potanın asılı olduğu dikey levha
basketball backboard n. (basketbol potası) panya levhası