Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Verlauf
birini/bir şeyi çıkarmak
Bedeutungen von dem Begriff
"birini/bir şeyi çıkarmak"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Phrasals
1
Phrasals
birini/bir şeyi çıkarmak
cut someone or something out
v.
Bedeutungen, die der Begriff
"birini/bir şeyi çıkarmak"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 136 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
kürekleyerek çıkarmak (gömülmüş birini/bir şeyi)
dig out
v.
Phrasals
2
Phrasals
birini/bir şeyi suyun dibinden çıkarmak
dredge someone or something
v.
3
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak
eliminate (someone or something) from (something)
v.
4
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyden çıkarmak
eliminate someone or something from something
v.
5
Phrasals
birini/bir şeyi bir şey olarak göklere çıkarmak
extol someone or something as something
v.
6
Phrasals
(birini/bir şeyi/kendini) zor durumdan çıkarmak
extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something)
v.
7
Phrasals
(birini/bir şeyi/kendini) sıkıştığı yerden çıkarmak/kurtarmak
extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something)
v.
8
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla çıkarmak
force (someone or something) off (of) (something)
v.
9
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla çıkarmak
force off
v.
10
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden zorla çıkarmak
force someone or something off (of) something
v.
11
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden zorla çıkarmak
and force someone or something off
v.
12
Phrasals
birini/bir şeyi boşa çıkarmak
free up
v.
13
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir şeyden veya bir yerden çıkarmak
remove from (someone or something)
v.
14
Phrasals
birini, bir şeyi veya bir sayıyı bir gruptan veya daha büyük bir şeyden çıkarmak
subtract from (something)
v.
15
Phrasals
bir şeyi/birini bir şeyden çıkarmak
dislodge someone or something from someone or something
v.
16
Phrasals
bir şeyi/birini bir şeyden söküp çıkarmak
dislodge someone or something from someone or something
v.
17
Phrasals
birini/bir şeyi listeden çıkarmak
mark someone or something off
v.
18
Phrasals
birini/bir şeyi listeden çıkarmak
mark someone or something out
v.
19
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyden çıkarmak
take someone or something out of something
v.
20
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak
take someone or something out of something
v.
21
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyden çıkarmak
and take someone or something out
v.
22
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak
and take someone or something out
v.
23
Phrasals
(birini/bir şeyi) -e çıkarmak
take (someone or something) for
v.
24
Phrasals
birini/bir şeyi uğraşıp bir seviyeye çıkarmak
work to
v.
25
Phrasals
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden çıkarmak
wheel someone or something out of something
v.
26
Phrasals
birini/bir şeyi tekerlekli bir şeyin üzerinde bir şeyden çıkarmak
wheel someone or something out of something
v.
27
Phrasals
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden dışarı çıkarmak
wheel someone or something out of something
v.
28
Phrasals
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla iterek bir şeyin dışına çıkarmak
wheel someone or something out of something
v.
29
Phrasals
birini/bir şeyi tekerlekli sandalyeyle bir şeyden çıkarmak
wheel someone or something out of something
v.
30
Phrasals
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden çıkarmak
wheel someone or something out
v.
31
Phrasals
birini/bir şeyi tekerlekli bir şeyin üzerinde bir şeyden çıkarmak
wheel someone or something out
v.
32
Phrasals
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden dışarı çıkarmak
wheel someone or something out
v.
33
Phrasals
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla iterek bir şeyin dışına çıkarmak
wheel someone or something out
v.
34
Phrasals
birini/bir şeyi tekerlekli sandalyeyle bir şeyden çıkarmak
wheel someone or something out
v.
35
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) çekip çıkarmak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
v.
36
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zorla çıkarmak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
v.
37
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zor kullanarak çıkarmak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
v.
38
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) tehditle almak/çıkarmak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
v.
39
Phrasals
(birini/bir şeyi) açığa çıkarmak
blow upon (someone or something) [obsolete]
v.
40
Phrasals
(birini/bir şeyi) açığa çıkarmak
blow on (someone or something) [obsolete]
v.
41
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çıkarmak
draw (someone or something) out of (something)
v.
42
Phrasals
birini/bir şeyi (bir şeyden) geri geri çıkarmak
back someone or something out (from something)
v.
43
Phrasals
birini/bir şeyi (bir şeyden) geri çıkarmak
back someone or something out (from something)
v.
44
Phrasals
birini/bir şeyi alıp dışarı çıkarmak
carry someone or something out
v.
45
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden) kovalayıp/kovalayarak çıkarmak
chase (someone or something) out of (some place)
v.
46
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden (zorla) göndermek/çıkarmak
chase someone or something out of some place
v.
47
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden kovalayıp/kovalayarak çıkarmak
chase someone or something out of some place
v.
48
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak
clear (someone or something) out of (some place)
v.
49
Phrasals
birini/bir şeyi listeden/kayıttan çıkarmak
cross someone or something off (of) something
v.
50
Phrasals
birini/bir şeyi listeden/kayıttan çıkarmak
cross someone or something off
v.
51
Phrasals
birini/bir şeyi (listeden/kayıttan) çıkarmak
cross someone or something out
v.
52
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) sıkıştırarak çıkarmak
crowd (someone or something) out of (something)
v.
53
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak
cull (someone or something) out of (something)
v.
54
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyden kazarak çıkarmak
dig someone or something out of something
v.
55
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyden kazarak çıkarmak
dig someone or something out
v.
56
Phrasals
(birini/bir şeyi) sürükleyerek götürmek/çıkarmak
drag (someone or something) away
v.
57
Phrasals
(birini/bir şeyi) çekerek uzaklaştırmak/çıkarmak
drag (someone or something) away
v.
58
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden çekip çıkarmak
draw someone or something out of some place
v.
59
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden çekip çıkarmak
draw someone or something out
v.
60
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak
exclude (someone or something) from (something)
v.
61
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şey) kapsamından çıkarmak
exclude (someone or something) from (something)
v.
62
Phrasals
birini/bir şeyi zor durumdan çıkarmak
extricate someone or something from someone or something
v.
63
Phrasals
birini/bir şeyi sıkıştığı yerden çıkarmak/kurtarmak
extricate someone or something from someone or something
v.
64
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) bulup çıkarmak
fish (someone or something) out of (something)
v.
65
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) çekip çıkarmak
fish (someone or something) out of (something)
v.
66
Phrasals
birini/bir şeyi saklandığı yerden çıkarmak
flush someone or something out of some place
v.
67
Phrasals
birini/bir şeyi gizlendiği yerden çıkarmak
flush someone or something out of some place
v.
68
Phrasals
birini/bir şeyi saklandığı yerden çıkarmak
flush someone or something out
v.
69
Phrasals
birini/bir şeyi gizlendiği yerden çıkarmak
flush someone or something out
v.
70
Phrasals
(birini/bir şeyi saklandığı şeyden/yerden) çıkarmak
flush (someone or something) out of (some thing or place)
v.
71
Phrasals
(birini/bir şeyi gizlendiği şeyden/yerden) çıkarmak
flush (someone or something) out of (some thing or place)
v.
72
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden zorla çıkarmak
force someone or something out of something
v.
73
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden zorla çıkarmak
force someone or something out
v.
74
Phrasals
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden çıkarmak
get someone or something out of someone or something
v.
75
Phrasals
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden çıkarmak
get someone or something out
v.
76
Phrasals
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden çıkarmak/almak
get someone or something off someone or something
v.
77
Phrasals
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden çıkarmak/almak
get someone or something off
v.
78
Phrasals
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çıkarmak/almak
get someone or something out of someone or something
v.
79
Phrasals
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden çıkarmak/almak
get someone or something out of someone or something
v.
80
Phrasals
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden dışarı çıkarmak/almak
get someone or something out of someone or something
v.
81
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something or some place)
v.
82
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) zorla çekip çıkarmak
jerk (someone or something) out of (something or some place)
v.
83
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) cart diye çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something or some place)
v.
84
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden/durumdan) hemen/hızlıca çıkarmak
jerk (someone or something) out of (something or some place)
v.
85
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something)
v.
86
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) zorla çekip çıkarmak
jerk (someone or something) out of (something)
v.
87
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) cart diye çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something)
v.
88
Phrasals
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) karşısına çıkarmak
match (someone or something) (up) with (someone or something else)
v.
89
Phrasals
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) karşısına çıkarmak
match (someone or something) against (someone or something else)
v.
90
Phrasals
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) karşısına çıkarmak
match up (someone or something) with (someone or something else)
v.
91
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamen çıkarmak
obliterate (someone or something) from (something or some place)
v.
92
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak
pick (someone or something) out of (something)
v.
93
Phrasals
(birini/bir şeyi bir seviyenin) üstüne çıkarmak/yükseltmek
push (someone or something) over
v.
94
Phrasals
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) önüne/huzuruna çıkarmak
put (someone or something) before (someone or something)
v.
95
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) söküp/çekip çıkarmak
rip (someone or something) out of (something)
v.
96
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamıyla çıkarmak/atmak
root (someone or something) out of (something or some place)
v.
97
Phrasals
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için gözden çıkarmak
sacrifice (someone or something) for (someone or something else)
v.
98
Phrasals
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için gözden çıkarmak
sacrifice (someone or something) to (someone or something else)
v.
99
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) kazıyarak çıkarmak
scrape (someone or something) up off (something)
v.
100
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) kazıyarak çıkarmak
scrape (something) off of (something)
v.
101
Phrasals
bir yeri dumanla doldurarak (birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak
smoke (someone or something) out of (some place)
v.
102
Phrasals
bir yeri dumanla doldurarak (birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak
smoke out of
v.
103
Phrasals
birini/bir şeyi dışarı çıkarmak/sürmek
smoke someone/something out
v.
104
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden) kaçak olarak çıkarmak
smuggle (someone or something) out (of some place)
v.
105
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden) gizlice çıkarmak
smuggle (someone or something) out (of some place)
v.
106
Phrasals
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) karşısına çıkarmak
take (someone or something) before (someone or something)
v.
107
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çıkarmak
turn (someone or something) out of (something or some place)
v.
108
Phrasals
(birini/bir şeyi belli bir dönemden) çıkarmak
usher (someone or something) out of (something)
v.
109
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çekip almak/çıkarmak
wrest (someone or something) out of (something)
v.
110
Phrasals
(birini/bir şeyi bir durumdan) aniden çıkarmak/ayıltmak
wrest (someone or something) out of (something)
v.
Colloquial
111
Colloquial
birini/bir şeyi listeden çıkarmak
x someone or something out
v.
Idioms
112
Idioms
(birini/bir şeyi) çekerek (bir şeyden) uzaklaştırmak/çıkarmak
drag (someone or something) away from (something)
v.
113
Idioms
(birini/bir şeyi) aklından çıkarmak
put (someone or something) out of (one's) head
v.
114
Idioms
(birini/bir şeyi) gözden çıkarmak
kick (someone or something) to the curb
v.
115
Idioms
(birini/bir şeyi) mahkemeye/hakim önüne çıkarmak
bring (someone or something) to trial
v.
116
Idioms
(birini/bir şeyi) seçenekler arasından çıkarmak
close the book on (someone or something)
v.
117
Idioms
(birini/bir şeyi) seçenekler arasından çıkarmak
close the books on (someone or something)
v.
118
Idioms
(bir şeyi) kesip (birini/bir şeyi) ayırmak/çıkarmak
cut (someone or something) loose
v.
119
Idioms
birini/bir şeyi göklere çıkarmak
praise someone or something to the skies
v.
120
Idioms
birini/bir şeyi öve öve göklere çıkarmak
praise someone or something to the skies
v.
121
Idioms
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
extoll the virtues of (someone or something)
v.
122
Idioms
(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak
get (someone or something) out of (one's) head
v.
123
Idioms
(birini/bir şeyi) kafasından çıkarmak
get (someone or something) out of (one's) head
v.
124
Idioms
(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak
get (someone or something) out of (one's) mind
v.
125
Idioms
(birini/bir şeyi) kafasından çıkarmak
get (someone or something) out of (one's) mind
v.
126
Idioms
(birini/bir şeyi) zihninden atmak/çıkarmak
get (someone or something) out of (one's) mind
v.
127
Idioms
(birini/bir şeyi) cebinden çıkarmak
knock (the) spots off (someone or something) [uk/australia]
v.
128
Idioms
(birini/bir şeyi) cebinden çıkarmak
knock the socks off (someone or something)
v.
129
Idioms
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
put (someone or something) (up) on a pedestal
v.
130
Idioms
(birini/bir şeyi) aklından çıkarmak
put (someone or something) out of (one's) mind
v.
131
Idioms
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
set (someone or something) (up) on a pedestal
v.
132
Idioms
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
sing (someone's or something's) praises
v.
133
Idioms
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
sing somebody's/something's praises
v.
134
Idioms
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
sing the praises of (someone or something)
v.
135
Idioms
(birini/bir şeyi) çürüğe çıkarmak
throw (someone or something) on the scrap heap
v.
Slang
136
Slang
birini/bir şeyi elden çıkarmak
deep-six someone or something
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of birini/bir şeyi çıkarmak
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy