| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| Trade/Economic | ||||
| Trade/Economic | budget surplus n. | bütçe fazlası | ||
|
The EUR 900 million to be used for this mean that the budget surplus here will be lower. Bunun için kullanılacak 900 milyon Avro, buradaki bütçe fazlasının daha düşük olacağı anlamına gelmektedir. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | budget surplus n. | bütçe fazlası | ||
|
Amending Budget No 4/2001 is concerned with the use of the budget surplus from last year. 4/2001 sayılı Bütçe Değişikliği, geçen yıldan kalan bütçe fazlasının kullanımı ile ilgilidir. More Sentences |
||||
| Politics | ||||
| Politics | budget surplus n. | bütçe fazlası | ||
|
Indeed, in Ireland, we continue to run a budget surplus which affords us some room for manoeuvre. Nitekim İrlanda'da bütçe fazlası vermeye devam ediyoruz ve bu da bize bir miktar manevra alanı sağlıyor. More Sentences |
||||
| Telecom | ||||
| Telecom | budget surplus n. | bütçe fazlası | ||
|
I welcome this, especially since we have ended up with a budget surplus of some EUR 11 billion. Özellikle de 11 milyar avro civarında bir bütçe fazlası elde ettiğimiz için bunu memnuniyetle karşılıyorum. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | ||||
| Trade/Economic | budget surplus n. | hükümet gelirlerinin hükümet giderlerinden fazla olması durumu | ||
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Trade/Economic | ||
| Trade/Economic | non-interest budget surplus n. | faiz dışı bütçe fazlası |
| Trade/Economic | full employment budget surplus n. | tam istihdam bütçe fazlası |
| Trade/Economic | unappropriated budget surplus n. | tahsis edilmemiş bütçe fazlalığı |
| Trade/Economic | unappropriated budget surplus n. | tahsis edilmemiş bütçe fazlası |
| Trade/Economic | have a surplus in the budget v. | bütçe fazla vermek |
| Trade/Economic | have a surplus in the budget v. | bütçe fazlası olmak |
| Trade/Economic | (a budget) have surplus v. | fazla vermek (bütçe) |
