Verlauf

buzul

Bedeutungen von dem Begriff "buzul" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 10 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	buzul	glacier n.
General
2	General	buzul	icecap n.
3	General	buzul	ice n.
4	General	buzul	ice cap n.
5	General	buzul	glacial adj.
Geography
6	Geography	buzul	glacial period n.
7	Geography	buzul	glacier n.
8	Geography	buzul	iceblink n.
Meteorology
9	Meteorology	buzul	iceberg n.
10	Meteorology	buzul	glacier n.

Bedeutungen, die der Begriff "buzul" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 235 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	buzul dönemi	glacial period n.
2	General	küçük buzul	growler n.
3	General	iç buzul	continental glacier n.
4	General	buzul çağı	ice age n.
5	General	buzul tortusu	till n.
6	General	buzul çakılı	boulder gravel n.
7	General	buzul dili	glacier tongue n.
8	General	buzul toprağı	glacial soil n.
9	General	buzul buzu	glacier ice n.
10	General	buzul akışı	glacier flow n.
11	General	buzul taş ve toprağı	moraine n.
12	General	buzul çağı	glacial epoch n.
13	General	buzul çağı	pleistocene epoch n.
14	General	buzul çağı	pleistocene n.
15	General	(özellikle iskandinav bölgelerinde) buzul	brae n.
16	General	buzul kütlesi	ice field n.
17	General	buzul alan	icescape n.
18	General	buzul alan fotoğrafı	icescape n.
19	General	buzul oluk	dorr n.
20	General	(buzul dönemde) alt dönem	stadial n.
21	General	buzul sonrası	post-glacial adj.
22	General	yerinden kopmuş (buzul/kaya)	erratic adj.
23	General	kuzey amerika buzul çağında ikinci buzul arasına ait	yarmouth adj.
24	General	buzul dokusu olmayan	deglaciated adj.
25	General	(su, buzul ile) temizlenmiş	scoured adj.
26	General	(su, buzul ile) akıp gitmiş	scoured adj.
27	General	(su, buzul ile) oyulmuş	scoured adj.
28	General	buzul hızında	glacially adv.
Technical
29	Technical	akarsu ve buzul kökenli zemin	soil of fluvioglacial origin n.
30	Technical	buzul kar	névé n.
31	Technical	buzul bilim	glaciology n.
32	Technical	buzul kar	firn n.
33	Technical	buzul buzu	glacier ice n.
Anatomy
34	Anatomy	özellikle buzul aşındırması sonucu oluşmuş tepelere sahip	mamillated adj.
Biology
35	Biology	buzlu sularda ve erimiş buzul sularında yaşayan plankton	cryoplankton n.
Marine Biology
36	Marine Biology	buzul balinası	northern right whale (eubalaena glacialis) n.
37	Marine Biology	buzul balinası	north atlantic right whale (eubalaena glacialis) n.
38	Marine Biology	buzul balinası	northern atlantic right whale (eubalaena glacialis) n.
Astronomy
39	Astronomy	mars'ta yer alan buzul kuşağı	polar cap n.
Zoology
40	Zoology	buzul kuşu	glacier bird n.
History
41	History	buzul çağı	the ice age n.
42	History	buzul çağı insanı	glacial man n.
43	History	buzul çağı	ice age n.
44	History	buzul dönemi	ice age n.
45	History	buzul dönemi	glacial epoch n.
46	History	buzul devri	the ice age n.
47	History	buzul çağı	glacial period n.
48	History	buzul devri	ice age n.
49	History	1645 ve 1715 yılları arasında yaşanan, güneş lekesi etkinliğinde olağandışı bir düşüşün meydana geldiği ve küçük buzul çağı'nın en soğuk olan orta evresine denk gelen döneme verilen ad	maunder minimum n.
Environment
50	Environment	buzul çağı sonrası yaş	postglacial age n.
51	Environment	buzul genleşmesi	icing accretion n.
52	Environment	günz buzul devri	günz glacial stage n.
53	Environment	buzul veya rüzgar aşındırması	planation n.
54	Environment	(buzul) önceden geri çekilmiş olduğu bir bölgeye yeniden ilerlemek	readvance v.
Geography
55	Geography	özellikle bir buzul tarafından oluşturulmuş, küçük dağ gölü	tairn n.
56	Geography	özellikle bir buzul tarafından oluşturulmuş, küçük dağ gölü	tarn n.
57	Geography	(akarsu, buzul, vb.) rejimi	regimen n.
58	Geography	new york'un merkezinde, finger göller bölgesi'nde yer alan buzul gölü	lake canandaigua n.
59	Geography	new york'un merkezinde, finger göller bölgesi'nde yer alan ve bu göllerin en uzunu olan buzul gölü	lake cayuga n.
60	Geography	new york'un merkezinde, finger göller bölgesi'nde bulunan buzul gölü	lake keuka n.
61	Geography	new york'un merkezinde, finger gölleri'nin en büyüğü olan buzul gölü	lake seneca n.
62	Geography	buzul üzerindeki nevenin alt sınırını işaret eden çizgi veya bölge	névé line n.
63	Geography	buzul koyağı	through valley n.
64	Geography	denize kadar uzanan ve genellikle buzdağlarına bölünen buzul	tidewater glacier n.
65	Geography	yüksek bir vadiden aşağı doğru hareket eden buzul	alpine glacier n.
66	Geography	yüksek bir vadiden aşağı doğru hareket eden buzul	alpine type of glacier n.
67	Geography	akarsu-buzul birikintileri	fluvioglacial deposits n.
68	Geography	asılı buzul	hanging glacier n.
69	Geography	buzul gölü	glacier lagoon n.
70	Geography	buzul jeolojisi	glacial geology n.
71	Geography	buzul gölü	glacial lake n.
72	Geography	buzul arazi şekilleri	glacial landform n.
73	Geography	buzul kökenli zemin	soil of glacial origin n.
74	Geography	buzul devri	glacial period n.
75	Geography	buzul devri	glacial n.
76	Geography	buzul kuşağı	cryal zone n.
77	Geography	buzul döneminde kısa süreli daha ılıman geçen dönem	interstadial n.
78	Geography	buzul alanı	cryal zone n.
79	Geography	buzul çökeltileri	glacial deposits n.
80	Geography	buzul eksilmesi	ablation n.
81	Geography	buzul bilimi	glaciology n.
82	Geography	buzul-akarsu birikintileri	glaciofluvial deposits n.
83	Geography	buzul çökelleri	till n.
84	Geography	buzul birikintisi	glacial till n.
85	Geography	buzul ovası	outwash plain n.
86	Geography	buzul çevresi	periglacial n.
87	Geography	buzul salınım	glacial oscillation n.
88	Geography	buzul çanağı	glacial basin n.
89	Geography	buzul toprağı	glacial till n.
90	Geography	buzul molozlar	glacial boulders n.
91	Geography	buzul iklimi	glacial climate n.
92	Geography	buzul tarfından oluşturulan erozyon izi	glacial scar n.
93	Geography	buzul sonrası çağ	postglacial age n.
94	Geography	buzul devri	ice age n.
95	Geography	buzul koyağı	u-shaped valley n.
96	Geography	buzul çizikleri	glacial striae n.
97	Geography	buzul artığı	outwash n.
98	Geography	buzul çatlağı	crevice n.
99	Geography	buzul aşındırması	glacial erosion n.
100	Geography	buzul çağı	glacial period n.
101	Geography	buzul öncesi kumu	preglacial sand n.
102	Geography	buzul koyağı	u valley n.
103	Geography	buzul erozyonu	glacial erosion n.
104	Geography	buzul çağdan kalma	glacial relict n.
105	Geography	buzul ovası	glacial outwash n.
106	Geography	buzul iklim	glacial climate n.
107	Geography	buzul çağı	glacial epoch n.
108	Geography	buzul sonrası göl	postglacial lake n.
109	Geography	buzul erimesi	glacial melting n.
110	Geography	buzul yarığı	crevasse n.
111	Geography	buzul koyağı	trough valley n.
112	Geography	buzul moreninin önünde biriken kum ve çakılla kaplı alan	apron n.
113	Geography	antartika'da bir buzul	zephyr n.
114	Geography	izlanda'nın güneyinde yer alan aktif bir volkanın tepesindeki buzul	eyjafjallajökull n.
115	Geography	yüzmeyip kıyıya bitişik olan buzul arazi	land ice n.
116	Geography	izlanda'da büyük bir buzul	vatnajökull n.
117	Geography	buzul ovasından yükselen uçurum	head wall n.
118	Geography	buzul ovasından yükselen uçurum	headwall n.
119	Geography	kuzey kutbu'nda meydana gelen buzul çarpışmalarında buzdan tepeler oluşması	hummocking n.
120	Geography	alaska'da bir buzul	muir glacier n.
121	Geography	bir bölgenin buzul özellikleri	glaciology n.
122	Geography	pleistosen çağındaki dört buzul döneminin ilki	günz n.
123	Geography	buzul başlığı	ice cap n.
124	Geography	buzul duvarı	ice foot n.
125	Geography	(buzul veya buzdağından) buz düşmesi	icefall n.
126	Geography	buzul kütlesi	icefield n.
127	Geography	buzul erimesi	ice-out n.
128	Geography	(abd'de) buzul birikintisi içermeyen bölge	driftless area n.
129	Geography	new york'un batı-merkezinde bulunan bir buzul göl grubu	finger lakes n.
130	Geography	new york'un merkezinde, finger gölleri'nin en büyüğü olan buzul gölü	seneca lake n.
131	Geography	buzul ve moren arasındaki çöküntü	fosse n.
132	Geography	kuzey veya güney dairesi yakınlarında yer alan buzul	polar glacier n.
133	Geography	buzul sonrası sıcak ve kurak iklim dönemine ait veya ilgili	xerothermic adj.
134	Geography	özellikle buzul aşındırması sonucu oluşmuş tepelere sahip	mamillate adj.
135	Geography	özellikle buzul aşındırması sonucu oluşmuş tepelere sahip	mamillated adj.
136	Geography	özellikle buzul aşındırması sonucu oluşmuş tepelere sahip	mammillate adj.
137	Geography	özellikle buzul aşındırması sonucu oluşmuş tepelere sahip	mammillated adj.
138	Geography	buzul kıyısında olan (bölge)	periglacial adj.
139	Geography	buzul kıyısı bölgelere ait veya ilgili	periglacial adj.
140	Geography	buzul yüzeyinde bulunan	superglacial adj.
141	Geography	buzul yüzeyine ait	superglacial adj.
142	Geography	buzul yüzeyine özgü	superglacial adj.
143	Geography	buzul yüzeyi ile ilgili	superglacial adj.
144	Geography	buzul yüzeyinde geliştiği düşünülen	superglacial adj.
145	Geography	buzul yüzeyinde bulunduğu düşünülen	superglacial adj.
Meteorology
146	Meteorology	buzul çağı arası	interglacial phase n.
147	Meteorology	buzul meltemi	glacier breeze n.
148	Meteorology	buzul aşaması	glacial phase n.
149	Meteorology	buzul antisiklonu	glacial anticyclone n.
150	Meteorology	buzul rüzgarı	glacier wind n.
151	Meteorology	buzul çığı	icefall n.
Geology
152	Geology	buzul çağı	terrace epoch n.
153	Geology	buzul çağı	drift epoch n.
154	Geology	buzulda genellikle zemin eğiminin aniden arttığı noktada açılan buzul yarığı	transverse crevasse n.
155	Geology	asılı buzul vadisi	hanging glacial valley n.
156	Geology	buzul akıntısı	glacier milk n.
157	Geology	buzul çekilmesi	wastage n.
158	Geology	buzul seli	glacial flood n.
159	Geology	buzul taşı	moraine n.
160	Geology	buzul örtüleri	ice covers n.
161	Geology	buzul dönemi	glacial epoch n.
162	Geology	buzul çökeltisi	glacial deposit n.
163	Geology	buzul teorisi	glacial theory n.
164	Geology	buzul sütü	glacier milk n.
165	Geology	buzul-üstü nehir	supraglacial stream n.
166	Geology	buzul çizikleri	glacial striations n.
167	Geology	buzul bilimi	glaciology n.
168	Geology	buzul seli	glacier flood n.
169	Geology	buzul aşındırması	glaciation n.
170	Geology	buzul tortusu	till n.
171	Geology	buzul kazanı	moulin pothole n.
172	Geology	buzul-yarığı	crevasse n.
173	Geology	buzul çökertisi	glacial deposits n.
174	Geology	büyük buzul çağı	great ice age n.
175	Geology	buzul değirmeni	glacier mill n.
176	Geology	buzul masası	glacier table n.
177	Geology	buzul birikintisi	glacial drift n.
178	Geology	buzul çiziği	stria n.
179	Geology	buzul tili	glacial till n.
180	Geology	buzul oluşumu	glacial formation n.
181	Geology	buzul izi	eskar n.
182	Geology	buzul çizikleri	glacial striae n.
183	Geology	buzul yarığı	bergschrund n.
184	Geology	buzul yarığı	rimaye n.
185	Geology	buzul çağı	ice age n.
186	Geology	buzul çökeli	glacial deposit n.
187	Geology	buzul-altı nehir	subglacial stream n.
188	Geology	britanya’da son buzul evresi	devensian n.
189	Geology	buzul ilerlemesi	advance of glacier n.
190	Geology	buzul salınımı	glacial oscillation n.
191	Geology	buzul kanyonu	glacial canyon n.
192	Geology	geç kuvaterner buzul çökelleri	late quaternary glacial deposits n.
193	Geology	kuzey avrupa’da bir buzul arası kat	eamian n.
194	Geology	ön buzul taş	terminal moraine n.
195	Geology	son buzul maksimum dönem	last glacial maximum n.
196	Geology	yan buzul taş	lateral moraine n.
197	Geology	buzul tarafından asıl yerinden uzaklaştırılmış kaya parçası	erratic n.
198	Geology	izole bir buzul kitlesinin erimesiyle büyük buzul birikintisinde oluşan çöküntü	kettle n.
199	Geology	buzul gölündeki yıllık çökelti	varves n.
200	Geology	buzul çıkıntısı	lobe n.
201	Geology	pleistosen çağının alp bölgesindeki dördüncü ve son buzul dönemi	würm n.
202	Geology	buzul vadisi	glacial valley n.
203	Geology	buzul teorisini destekleyen kimse	glacialist n.
204	Geology	buzul teorisi	glacier theory n.
205	Geology	(buzul biliminde) uzaklaşmanın buzul çağı'ndaki buzul hareketleri ile oluştuğu teorisi	glacier theory n.
206	Geology	buzul birikintisinin aşınması ile oluşan yapışkan kil	gumbotil n.
207	Geology	başka kaya veya buzul üzerinde dengede duran doğal jeolojik oluşum	balanced rock n.
208	Geology	wisconsin buzul devrinin bir alt aşaması	iowan n.
209	Geology	wisconsin buzul devrinin iowan aşamasında oluşan sürüklenme	iowan n.
210	Geology	önceden meydana gelmiş yarıkların rüzgar alan tarafında oluşan buzul çiziği	dragline n.
211	Geology	buzul veya kar alanından çıkıntı yapan kaya sırtı	cleaver n.
212	Geology	kısmen çürümüş bitki parçaları içeren ve buzul tabakaları arasında bulunan gömülü toprak	dirt bed n.
213	Geology	alt buzul erime bölgesi	firn line n.
214	Geology	alt buzul erime bölgesi	firn limit n.
215	Geology	buzul çökeli	glacial deposit n.
216	Geology	buzul yüzeyi tortusu	cryoconite n.
217	Geology	buzul hareketlerine maruz kalmak	glaciate v.
218	Geology	buzul hareketleri ile değişikliğe uğramak	glaciate v.
219	Geology	buzul etkiler yaratmak	glaciate v.
220	Geology	(buzul) som kayacı büyük kütleler halinde koparıp taşımak	pluck v.
221	Geology	buzul tarafından başka yere taşınan	traveled adj.
222	Geology	kuzey amerika'daki buzul çağının dördüncü devrine ait	wisconsin adj.
223	Geology	buzul faaliyetleri sonucu koyun sırtına benzer bir şekilde yuvarlaklaşmış (kayaç)	moutonnée adj.
224	Geology	buzul hareketini andıran	glacial adj.
225	Geology	buzul çağına ait veya ilişkin	glacial adj.
226	Geology	buzul bölgesine ait veya ilişkin	glacial adj.
227	Geology	buzul çağı veya çağlarına ait veya ilişkin	glacial adj.
228	Geology	buzul çağı veya çağlarında üretilmiş	glacial adj.
229	Geology	buzul çağında nispeten sıcak bir döneme ait	interstadial adj.
230	Geology	buzul çağı öncesi gelişen	preglacial adj.
231	Geology	buzul çağı öncesi şekillenen	preglacial adj.
232	Geology	buzul çağı öncesi meydana gelen	preglacial adj.
233	Geology	buzul hareketiyle	glacially adv.
234	Geology	buzul sebebiyle	glacially adv.
Military
235	Military	iç buzul	ice cap n.